Kadınlar mücadele kararlılığını TJA ile gösterecek

Kadın mücadelesini her zaman kendisine tehdit olarak algılayan ve bu örgütlülüğü dağıtma hevesiyle müdahalelerde bulunan devletin, kapısına mühür vurarak sindirmek istediği Kürt kadınlar, yeni bir çatı altında mücadeleyi kaldığı yerden sürdürüyor.

Amed’de tarihi bir atmosferde geçen kadın buluşmasıyla ilan edilen TJA, mücadele kararlılığını ortaya koydu ve sesini daha gür çıkaracağının mesajını verdi. 

Her dönem dinamik bir güç olan ve Kürt hareketinin kurumlaşmasıyla örgütlülüğünü giderek büyüten Kürt kadınlar, şu günlerde hakim ideolojinin yoğun saldırısı altında. Mirabel kardeşlerin mirasını yaşatmak için 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde erkeklere, devlete ve erkliğe karşı kadın olmanın direngenliği Kürdistan coğrafyasında da hayat buluyor. Örgütlülüğünü 90’larda siyasi parti içinde yer alarak kurumlaştırmaya başlayan Kürt kadınlar, ardından meclisleşerek mücadeleyi farklı bir safhaya taşıdı. Kendileri için büyük bir yol gösterici olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın perspektifleri doğrultusunda 21’inci yüzyılda Demokratik Özgür Kadın Hareketi’ni kurarak özgünlüklerini yansıtan kadınların Kongreya Jinên Azad çatısı altında yürüttüğü mücadele erk zihniyetinin taşıyıcısı devlet tarafından “tehlike” olarak görüldü. KJA’nın mühürlenerek kapatılmasıyla kadın mücadelesinin sekteye uğratacağını düşünen egemen zihniyete aldırış etmeyen kadınlar, bir hafta geçmeden Amed’de büyük coşkunun hakim olduğu, Türkiye ve dünyadan mücadele arkadaşlarının da katılımıyla düzenlenen kadın buluşmasında yola Tevgerê Jina Azad (Özgür Kadın Hareketi - TJA) ile devam etme kararı aldı. 

‘KADININ GÜCÜNDEN KORKTULAR’

Kadınlar, 25 Kasım vesilesiyle faşizmi yenilgiye uğratıncaya kadar mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini de mesajını verdi. Yeni oluşumla ilgili konuşan TJA aktivisti Gül Kızıltaş, KJA’nın çalışmalarının olduğu gibi devam ettiğini, daha güçlü bir şekilde TJA çatısı altında örgütleme yapacaklarını vurguladı. Kadın derneklerinin kapatılmasını devletin kadının gücünden korkmasına bağlayan Kızıltaş, “KJA olarak tarihsel bir kadın hareketiyiz. Kadın komisyonlarıyla başladık çalışmalarımıza. Direnerek bu aşamaya getirdik” dedi. 

‘DURUMU LEHİMİZE ÇEVİRDİK’

Kadının örgütlü ve yeni yaşamı örme gücünün erkek egemen zihniyet tarafından tehdit olarak görüldüğünü ifade eden Kızıltaş, “Emperyalizm de erkek egemen zihniyet de önce kadını vurur. KJA’nın kapatılmasında da bu durum kendini gösterdi. Bizler kapatılmalarla etkilenmiyoruz. Sürekli halkla beraber, durumu kendi lehimize çevirmeyi başardık. Bu süreci de böyle ele alıyoruz” değerlendirmesi yaptı. 

‘HER MÜDAHALE YENİ AŞAMALARI BERABERİNDE GETİRİYOR’

Her evin her sokağın kadının yaşam alanı olacağını vurgulayan Kızıltaş, mücadelelerinin bir binaya sıkıştırılamayacak kadar büyük ve köklerinin derinde olduğunu kaydetti. Kadın iradesinin açığa çıktığı yerin sokaklar olduğuna işaret eden Kızıltaş, “Her bir kadına müdahale, yeni aşamaları beraberinde getiriyor. Kendi mücadelemizi salt müdahaleler üzerinde gerçekleştirmiyoruz. Güçlü bir perspektifimiz var” ifadelerini kullandı.

‘KARARLILIĞIMIZI ORTAYA KOYDUK’

Amed’de yüzlerce kadını bir araya getiren buluşmanın kendilerine güç kattığını aktaran Kızıltaş, şöyle devam etti: “Kadınlar yaşanan sorunları aşabileceğini çok iyi biliyor. Savaş politikalarını boşa çıkaracak yegane güç kadınlardır. Bu açıdan birlikte bu süreci güçlü örebileceğimizin kararlılığını ortaya koyduk. Bizler aslında KJA olarak devam ediyoruz. Bu süreçte kendimizi daha iyi ifade etmek amacıyla dönemsel olarak Tevgêra Jina Azad olarak ifade edeceğiz. Kadın mücadelesi asla yıkılmayacak. Kadının özgürlüğünün toplumun özgürlüğü olduğunun bilincindeyiz. Dünya kadınlarıyla birlikte örgütlülüğü büyüteceğiz. Kürt kadınlar olarak direnişin öncülüğü yaptık. Bütün kadınlara mal etme gücümüz var. Güçlü bir perspektifle başladık.” 

‘SESİMİZİ DAHA GÜR ÇIKARACAĞIZ’

Mücadeleyi sahiplendikleri ve yükselttikleri bir dönemde 25 Kasım’ı karşıladıklarını dile getiren Kızıltaş, “25 Kasım önemlidir. KJA olarak bu dönemde büyük bir çıkış yaparak tarihsel bir rol alacağımızı biliyoruz. Şiddetin her türlüsünü derinden yaşadık. Bu yüzden de derinden nasıl mücadele etmenin gerektiğini de biliyoruz. Erkek şiddetine dur demenin gücü örgütlenme ile sağlanabilir. 25 Kasım’da bizler bunun başlangıcını yapabileceğimizi biliyoruz. 25 Kasım’da eylemlerimiz olacak. Bir araya geleceğiz. Sokakları kimseye bırakmadan sesimizi daha gür çıkaracağız. Aslında kadın buluşmasında kadınların ortak dili ortaya çıktı. Bizler kadınlara karşı uygulanan müdahaleye karşı geri atmıyor, çalışmalara kaldığı yerden daha güçlü bir şekilde devam ediyoruz” diye ekledi.