Kadınların dilinden DAİŞ çetelerinin vahşeti

DAIŞ çetelerinin Minbic’te uyguladığı vahşet uygulamalarına tanık olan kadınlar, yenilgiye uğrayan çetelerin hakim oldukları alanlarda insanlık dışı eylemlerini arttırdığını anlattı.

El Şehba bölgesinden Bab’lı bir Kürt olan Xanım El Eli, El Şehba bölgesinde DAİŞ çetelerinin yoğun fiziki ve psikolojik terör estirerek Minbic yenilgisini örtmek istediğini belirtti. Xanım El Eli, Minbic’i özgürleştirme hamlesi ardından bölge halkına özellikle de Kürtlere karşı insanlık dışı uygulamaların arttığını ifade etti.

Bab kentinde uzun süredir DAİŞ çetelerinin kadınlara fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, çetelerin kadınların giyim kuşamlarına müdahale ederek sadece tek tip elbise giymelerine izin verdiğini dile getiren Xanım El Eli, Şehba bölgesinde yer alan El Bab’dan DAİŞ çetelerinin artan vahşetinden kaçarak Minbic Askeri Meclis savaşçılarının özgürleştirdiği alanlara sığındığını vurguladı.

Xanım El Eli, DAIŞ çetelerinin zaman zaman Bab kentinin merkezi ve çevresinde  kurduğu köle pazarında kadınları sattıklarını ve kadına hiçbir yaşam hakkı tanımadıklarını vurguladı.

ÇETE GRUPLARININ İŞGALİ ALTINDA CEHENNEMİ YAŞADIK

Minbic’li Fatima Ehmed ise söze Minbic Askeri Meclisi savaşçılarına teşekkür ederek başlıyor.

Özgürlük, adalet, eşitlik ve değişim isteyen Suriye halklarının 2011 yılında ‘ artık yeter ‘ dediğini ve bu nedenle barışçıl eylemsellikler geliştirdiğini söyleyen Fatima Ehmed, barışçıl eylemlerin iç savaşa dönüşmesinin en büyük nedeninin mevcut Baas rejimi olduğunu belirtti.

Ancak Baas rejiminin suçluluğunun Suriye halklarının yaşamı üzerinden çıkar hesapları yapan uluslararası güçleri ve bölge devletlerinin aklamadığını ifade eden Fatima Ehmed, böylesi bir zeminde ortaya DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Ceyş El İslam vb. çete gruplarının çıktığını kaydetti.

DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Ceyş El İslam vb. çete gruplarının ortaya çıkması ve gelişmesi ile birlikte Suriye halklarının cehennemi yaşamaya başladığını dile getiren Fatima Ehmed, özellikle de kadınların en çok bu cehennemden nasibini aldığını belirtti.

Fatima Ehmed, Minbic’in 2011 süreci sonrasında sırasıyla Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), ardından El Nusra ve 2014 itibariyle de DAİŞ çetelerinin işgali altına girdiğini ifade ederek Minbic’in içinden geçtiği tüm bu süreçlerden en fazla kadınların etkilendiğini ifade etti.

‘Çeteler bölgeyi işgal altına aldıktan sonra  tüm kadınlara kara çarşaflar giymeyi farz kıldılar. Çetelerin bu uygulamasına karşı çıkan kadınlar ya işkence ediliyorlar, ya da öldürülüyorlar’ diyen Fatima Ehmed, çetelerin altın ödeme, recm, çarmıh, kırbaç, tecavüz, muta nikahı ve kafese koyma cezalarıyla kadınlara işkence ettiklerini söyledi.

ÇETELERİN VAHŞETİ TÜM TOPLUMU SİNDİRMEYE YÖNELİK

Minbic’ten kaçarak özgürleştirilen güvenli alanlara sığınmayı başaran binlerce sivilden biri olan Bab’lı 6 çocuk annesi Rabia Khaled, çetelerin tüm toplumsal kesimlere yönelik vahşetini anlattı.

Güvenli bölgeye göçen ana, çetelerin onlarca kez farklı sebeplerle insanların kafalarını kestiklerini, ve bunu izleyip hafızalarına kazınması için de kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi zorla toplayarak bu vahşete seyirci kıldığını söyledi.

Ana, bir çok kadının ise boğazlarına kadar toprağa gömüldükten sonra taşlanarak (recm) öldürüldüklerini, onlarca kadının da kent merkezindeki demirden kafese hapsedildiklerini ve kesik kafaların zorla kadınların kucağına konulduğunu kaydetti.

Bab’lı ana, çetelerin bu vahşi uygulamalarının herkese yönelik olduğunu ve tüm toplumun bu yolla sindirildiğini ifade etti.

SADECE MİNBİC DEĞİL, TÜM SURİYE TOPRAKLARI TEMİZLENMELİ

Her 3 kadın da konuşmalarının sonunda Minbic Askeri Meclisi savaşçıları özgürlük ve zafer yürüyüşünü selamlayarak, sadece Minbic’in değil tüm Suriye topraklarının çete gruplarından temizlenmesi gerektiğini vurguladı.

...