Kadınların örgütlü öfkesi faşizmi yenecek

PAJK: Kadınların örgütlülüğü ve öz savunması ile özgürlük kazanılacaktır. Bu temelde her günü kadın şiddetine karşı mücadele günü haline getirelim. Ortak amaçlarımız için örgütlenelim.

PAJK Koordinasyonu, savaşların, yıkımların, göçlerin, kadın katliamlarının, intiharların, namus adı altında gelişen cinayetlerin ve tüm erkek egemenlikli sistem uygulamalarının sonucu olarak kadınlar ve insanlığın toplu bir kriz içinde olduğuna dikkat çekti. PAJK,  “Bu savaş ve kriz durumu en çok kadınları etkilerken panzehiri de kadın mücadelesi olacaktır. Bir yandan tüm dünyayı saran bir savaş yaşanırken diğer yandan kadınlar, halklar ve tüm özgürlük ve demokrasi güçlerinin direnişi de devam etmektedir. Ve yüzyılın ilk çeyreğini saran bu savaş kadınların, halkların, özgürlük güçlerinin zaferi ile sonuçlanacaktır” dedi.

ALTERNATİF YAŞAMI İNŞA ETMEK GÖREVİMİZ

“Kürdistan dağlarında büyüyerek gelişen kadın özgürlük mücadelemiz erkek egemenliği, bölge gericiliği ve kapitalist modernist sistemin şiddeti, sahte özgürlük anlayışı ile de mücadele içindedir” denilen açıklamada, “Kapitalist sistem kadının fiziki ve ruhsal olarak en çok şiddet gördüğü, metalaştırıldığı, kadınlığa yabancılaştırıldığı bir sistem olmasına rağmen kendini tersinden sunmaktadır. Demokrasi ve kadın özgürlüğünün gelişmesinde kendi sonunu gören erkek egemenlikli uygarlık sistemi halklara, kadınlara ve tüm toplumsal gelişmelere karşı en şiddet dolu ve kirli yüzünü devreye koymuştur. Elde edilmiş kadın kazanımlarına, özgürleşen kadın gerçeğine her açıdan ciddi bir saldırı söz konusudur. Kapitalizmin kadınlara belirlediği yaşam anlayışı, liberal politikalara mahkumiyet ve tecavüz kültürüne karşı alternatif yaşamı ve kadın değerlerine dayalı kültürü inşa etmek temel görevimizdir” ifadelerine yer verildi.

 PAJK açıklamasında şu hususlar da belirtildi:

SİSTEMLİ BİR SALDIRI VAR

“Sistem Ortadoğu’da öncülük misyonu üslenen ve gösterdiği direnişle faşizmle hesaplaşan, umut yaratan Kürt kadınından intikam almak istemektedir. Bu nedenle Kürt kadınlarına özel olarak ciddi ve sistemli bir saldırı vardır. Kadınların özgürleşmesi ve bu direnişin tüm Ortadoğu’ya, dünyaya yayılmasından korkuya kapılan sistem bu saldırıların arkasındaki temel güçtür.

ÖNDED APO SİSTEMİN HEDEFİNDEKİ TEMEL GÜÇTÜR

Ortadoğu’daki direnişin yaratıcısı ve alternatif sistemin kurucusu olan Önder Apo sistemin hedefindeki temel güçtür. Kadın özgürlüğünün militanı ve en büyük savaşçısı olan Önderlikten intikam alınırcasına bir tecrit ve saldırı yürütülmektedir. Önderliğimizin durumu, ağır tecrit ve işkence sistemi altında kalması kadınları, kadın özgürlüğünü etkilemektedir. Önderliğimizle görüşmelerin kesilmesi ardından kadınlara dönük saldırılar, şiddet ve katliam uygulamaları gözle görülür bir biçimde artmıştır. O yüzden diyoruz ki Önderliğin özgürlüğü kadınların özgürlüğüdür. Önderlik özgür olmadan özgür bir yaşam mümkün değildir. Bu nedenle kadın özgürlük davasının büyük mücadelecisi Önderlik için mücadeleyi yükseltmek kadın özgürlüğünün temel şartıdır.

KATLİAMLARIN HESABI SORULACAK

“Kadın da olsa, çocuk da olsa gereği yapılacaktır” diyerek Kürdistan’daki kadın katliamlarının açık emrini veren Erdoğan sadece Bakur’da değil tüm Kürdistan parçalarına karşı açık bir saldırı içindedir. Rojava’da gelişen kadın öncülüğündeki devrime, Bakur, Başur ve Rojhilat’taki kadın özgürlüğü alanındaki gelişmelere karşı tahammülsüzdür. Biliyoruz ki Rojava’ya karşı gelişen saldırılar aynı zamanda kadın devrimine saldırıdır. Özgür yaşam alternatifini boğmaya dönük bir saldırıdır. Efrîn’de bugün Şengal katliamına denk bir katliam sistemli bir şekilde sürmektedir. Her gün onlarca kadın kaçırılmakta, tecavüze ve şiddete maruz kalmaktadır. Bunun sorumlusu Türk devleti ve Erdoğan’dır. Bunların hesabı sorulmak zorundadır. Tüm dünyanın görmezden geldiği Efrîn’deki uygulamalara karşı mücadeleyi ve direnişi geliştirmek temel bir görevdir. 

KADIN ÖNCÜLÜĞÜNDEKİ DEVRİM ERDOĞAN FAŞİZMİNİN SONUNU GETİRECEKTİR

Erdoğan diktatörlüğü yıllarında kadına karşı şiddet kat kat artmıştır. Erdoğan egemen erkekliği hortlatan ve kadına karşı saldırganlığı geliştiren bir sistem inşa etmiştir. Bunun siyasi, hukuki, toplumsal ve sistemsel tüm alt yapısını geliştirmiştir. Kendisine karşı duran tüm kadın güçlerine ve demokratik kesimlere karşı da açık bir savaş ilan etmiştir. Erdoğan iktidarı şiddet, katliam, taciz, tecavüz iktidarıdır. Diktatörlük ve faşizm kadın düşmanlığıdır ve en üst boyutta kadın katliamıdır. Kadın katliamlarının ve halklarımızın acılarının sorumlusu olan faşizme karşı her yerde mücadele etme ve Erdoğan diktatörlüğünü yıkmak kadınların bu şiddet dünyasından kurtuluşunda önemli bir adım olacaktır. Bu egemenliği, diktatörlüğü ve faşizmi kadınlar yıkacaktır. Kadın öncülüğündeki devrimimiz Erdoğan faşizminin sonunu getirecektir.

Ortadoğu’ya kara bir bulut gibi çöken DAİŞ çetelerinin saldırılarına, çete başı olan Erdoğan’a ve kapitalist sisteme karşı Kürdistan merkezinden kadın öncülüğünde gelişen direniş ve mücadele bu çağa karakterini verecektir. Bu çağı kadın öncülüğü, kadın değerleri ve egemen erkekliğin her biçiminin alt edileceği bir çağa dönüştüreceğiz. Bu mücadele etrafında örülen ve sınırları aşan kadın mücadelesi yeni dönemin mücadelesi ve kadın özgürlük sisteminin temeli olacaktır.

TARİHSEL ÖNCÜLÜK MİSYONU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Özgür kadın hareketi olarak tarihsel bir öncülük misyonu ile karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Mevcut erkek egemen damgalı ideolojilere, devlet modellerine, iktidarına ve toplum karşıtlığına konfederal bir sistem, kadın kurtuluşuna dayalı, ekolojik ve demokratik bir mücadele ile alternatif yaratacağız. Kadınlar şiddet ve savaşların mağduru olduğu kadar direnişin ve özgürlüğün de merkezidirler. Kadının kurtuluşu ve şiddet sorununun son bulması radikal bir özgürlük anlayışı ve mücadelesi ile gelişecektir. Bu nedenle dünya kadınlarının ortak mücadelesine, Kürt kadınlarının ulusal birliğine ve Ortadoğulu kadınların ortak bir sistemine ihtiyaç vardır.

Kürt kadını mücadele örgütlülüklerine, direniş merkezlerine ve savunma gücüne sahiptir. Bir yandan şiddet, savaş, katliamlar diğer yandan da tarihte görülmemiş bir kadın direnişi ve mücadelesi söz konusudur. Dünyanın her yerindeki kadınlar öz savunmalarını ve örgütlenmelerini geliştirerek bu sistemin şiddetine karşı duracaktır. Kadınların örgütlülüğü ve öz savunması ile özgürlük kazanılacaktır. Bu temelde her günü kadın şiddetine karşı mücadele günü haline getirelim. Ortak amaçlarımız için örgütlenelim. Egemen erkeklik ve onun tüm oluşumları ile savaşarak özgürlüğümüzü kazanalım.

Bugün vesilesi ile başta Efrînli kadınlar olmak üzere, zindanlarda direnen, şehirlerde, meydanlarda, dağlarda mücadele eden tüm kadınları selamlıyoruz. Özgürlük kadınların ortak mücadelesi ile gelişecek, 21. yüzyıl demokrasi ve kadın çağı olacaktır diyoruz."