AKP iktidarının baskıcı politikalarından daralan kadınlar, rahat bir nefes almak için oylarını HDP ve Demirtaş’a vermeye hazırlanıyor.

ANF’ye konuşan kadınlar, iktidarın kadın düşmanı söylemleri ve uygulamaları nedeniyle sokakta artık rahatça dolaşamadıklarına dikkat çekiyor. Emekli olan Cemile Muti, nefes almak ve huzura kavuşmak için oyunu HDP’ye vereceğini söyledi. 60 yaşındaki Muti, 12 Eylül darbesi döneminde bile memleketin böylesi bir baskı yaşamadığını vurgulayarak, bu ortamdan en çok da kadınların etkilendiğini belirtti. İş hayatında sayıları giderek azalan kadınların sokaklarda da artık rahat yürüyemez hale geldiğine işaret eden Muti, öldürülme korkusuyla yaşayan kadınların artık nefes alamaz noktaya geldiğini söyledi. HDP’ye oy verme nedenini, “Ben bu seçimlerde HDP’yi alternatif olarak görüyorum” diye açıklayan Muti, HDP’nin Meclis’e girmesiyle kadın özgürlüğünün yolunun da açılacağını vurguladı. Tüm renkleri içinde barındıran HDP’nin diğer partilerden farklı olduğunu belirten Muti, Meclis’e girmesiyle AKP’nin önünün kesilebileceğini kaydetti. Muti, “Bu seçimlerde muhalefet Meclis’te çoğunluğu sağlarsa gençler iş bulacak, öğrenciler, gazeteciler bir daha tutuklanmayacak, kutuplaşma son bulacak” diyerek, herkesi HDP’ye omuz vermeye çağırdı.

BU ZULMÜN SONA ERMESİ İÇİN

Sultan Bozkurt, 24 Haziran seçimlerinin kadınların, çocukların, barışın ve özgürlüğün geleceği için çok önemli olduğunu kaydetti. 1994’te devlet baskısından dolayı Mardin’den İzmir’e, oradan da İstanbul’a göç etmek zorunda kalan 60 yaşındaki Bozkurt, bu baskı ve karanlığın AKP hükümetiyle artarak devam ettiğini söyledi. Yıllardır değişmeyen bu zulmün sona ermesi için HDP ve Demirtaş’a oy vereceğini paylaşan Bozkurt, “HDP sadece Kürtler için değil tüm Türkiye halkları için bir gelecektir; bir umuttur. Biz anneler olarak artık ağlamak, ağıt yakmak, cenaze taşımak istemiyoruz. Bu karanlığın, savaşın son bulması ve rahat bir nefes almak için HDP’nin barajı yıkması şart” dedi.

TEK ÇARE HDP’DİR

Nurcan Konuklu, kadınların artık ezilmemesi için oyunu HDP ve Demirtaş’a vereceğini belirtti. “Biz kadınların kimliği giderek yok oluyor” diyen Konuklu, “Hem evde hem sokakta kötü yaşıyoruz” diye konuştu. İşçi olan Konuklu, AKP yönetimi altındaki Türkiye’de kadınların sömürülüp katledildiğini vurguladı. Adalet olmayan bir ülkede sürekli adalet aradıklarını ifade eden Konuklu, derinleşen bu adaletsizliğin son bulması için tek çarenin HDP olduğunun altını çizdi. HDP’nin söylediğinin arkasında duran tek parti olduğunu ifade eden Konuklu, şunları söyledi: “HDP’de insan ayrımı yok. Bütün kimlikleri içinde barındırıyor ve herkes için adalet istiyor. HDP’de ayrıştırma yok, herkes kardeş gibi. Huzur istediğim ve bir kadın olarak rahat nefes almak için HDP diyorum.”

ARTIK AKP’DEN BIKTIM

Newroz Günverdi, Kürtlerin ve tüm ötekileştirilen kimliklerin özgürce yaşaması için HDP ve Demirtaş’a oy vereceğini kaydetti. Kürtlerin yüzyıllardır yaşadığı zulmün Türklere de yansıdığını söyleyen Günverdi, gençlerden kadınlara, yaşlılara kadar herkesin artık uyandığını; bu anlamda 24 Haziran’ın AKP’nin sonu olacağını vurguladı. AKP’nin 16 yıllık iktidarı boyunca özellikle kadınların çok eziyet gördüğüne, statülerinin gerilediğine dikkat çeken Günverdi, iktidarın kadın düşmanı söylemleri oranında taciz, tecavüz ve kadın cinayetlerinin de arttığına işaret etti. AKP’den başka bir hükümet görmediğini de belirten 18 yaşındaki Günverdi, “Yeter artık, bunlardan başka bir iktidar görme fırsatım olmadı. Bir değişim istiyorum; hep aynı söylemlerden gerçekten bıktım, siyasetten soğudum” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı adayının Selahattin Demirtaş olduğunu söyleyen Günverdi, Demirtaş’ın hem kadınlar hem gençler için çok güzel vaatleri olduğunu dile getirdi. Günverdi, “Bu ülkeye gerçekten barış gelecekse bunun Selahattin Demirtaş ile olacağına inanıyorum, o yüzden de destekliyorum” dedi.

NORMALLEŞME İÇİN İKTİDAR GİTMELİ

Emekli olan ama geçinmek için hala çalışmak zorunda kalan Nazmiye Ülker, 24 Haziran seçimlerinin ülkenin kaderini belirleyeceğine dikkat çekerek, oy veren herkesin çok iyi düşünmesi gerektiğini belirtti. HDP’nin baraj altında kalmasının tek adam rejiminin kurulması anlamına geldiğine işaret eden Ülker, “Bu da Türkiye için felaket demektir” uyarısında bulundu. 58 yaşında olan ve birçok döneme tanıklık eden Ülker, şu anda ülkede 12 Eylül’den daha beter bir sürecin yaşandığını vurguladı. 12 Eylül’de bile hakların bu kadar yok edilmediğini anlatan Ülker, şunları kaydetti: “Bu dönemde baskı hiç olmadığı kadar hissedilir hale geldi. En ufak bir itiraz bile kriminalize ediliyor, insanlar hapsediliyor, düşündüklerini söylemekten çekiniyor. Kutuplaşma giderek artıyor, insanlar giderek doğalarından uzaklaşıp tek tipleştiriliyor. En kötüsü de güven ve umut yok oldu. Korku evlerimize kadar işlemiş. Bu durum derinleşmeden acilen değişmesi lazım. Ülkenin normalleşmesi gerek. Bunun için de bu iktidarın gitmesi lazım.”

KADINI HİÇLEŞTİREN ZİHNİYET

İşçi olan Birsen Çelik ise 24 Haziran seçiminin özelikle ezilen halkların cephesinde kazanılması gereken bir seçim olduğunu vurguladı. AKP-MHP diktatörlüğünün sökülüp gitmesi için bu seçimlerde HDP’nin barajı geçmesi gerektiğini kaydeden 47 yaşındaki Çelik, “Halklara dayatılan tekçiliğe karşı tüm renkleri savunma zamanı” dedi. Bu seçimlerin özellikle kadınlar açısından daha da önem taşıdığına işaret eden Çelik, kadınların temsiliyetinin ve sözünün olmadığı bir parlamentoya geçiş vermemek için tüm kadınların HDP’ye omuz vermesi gerektiğinin altını çizdi. Mevcut iktidarın sürekli kadınları hedef tahtasına oturttuğunu hatırlatan Çelik, son olarak, “Kadını eve hapsetmek isteyen, kaç çocuk doğurması gerektiğini dikte eden, kadın katillerini koruyan, kadını hiçleştiren bu zihniyet artık acilen gitmeli” dedi.