OHAL kapsamında son çıkan KHK ile kapatılan 370 dernek ve kurum arasında Gökkuşağı Kadın Derneği de yer alıyor. Kapısı mühürlenen Gökkuşağı Kadın Derneği Yönetim Kurulu'nda yer alan Gülistan Taşkıran, Fitnat Durmuşoğlu ve Nazime Ülker, derneklerine yönelik saldırıyı değerlendirdi. Gökkuşağı Kadın Derneği'nin 2003 yılından bu yana kadına yönelik, erkek egemen devlet kaynaklı her türlü şiddetle mücadele ettiklerini belirten Gülistan, "Dün gece hiçbir bildirim yapılmadan çilingirle kapı açılmış, içeriden evraklar alınarak kapı mühürlenmiş" diye belirtti.

Toplumun bütününe yönelik sindirme politikasının yürütüldüğünü kaydeden Taşkıran, "OHAL öncesinden başlayan tüm muhalif kesimlere dönük topyekûn saldırılarla toplum sindirilmeye çalışıldı. Bunlar sonuç vermeyince, KHK silahıyla her tarafa pervasız bir şekilde saldırıyorlar. Ama kadının direniş tarihi de gösteriyor ki; onların istedikleri hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Boyun eğmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz. Kadın özgürlük mücadelesinden bir adım geri atmayacağız. Sokaklarda alanlarda mücadele yürütüyoruz ve bizim meşru alanlarımız sokaklardır. Bu mühürler bizi durduramaz" şeklinde ifade etti.

"Yıllardır kadınların vermiş olduğu mücadeleden kaynaklı bir korku var" diyen Fitnat Durmuşoğlu ise, bu uygulamaların iktidarın korkusunun göstergesi olduğunu söyledi. Kadın kurumlarına baskılarla, sokaklarda kadınlara saldırılarla, işkencelerle ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını ifade eden  Durmuşoğlu, "Kadınlar yüzyıllardır mücadele içinde ve bu mücadele devam edecek. Mücadele, saldırılarla son bulmayacak. KJA binasının da basıldığını gördük. Kendilerince baskı yaptıklarını gösteriyorlar ama kadınlar her yerde direniyor. Özgürleşme ve kurtuluş mücadelesi hiç bir zaman bırakılmadı kadınlar da bırakmayacak" şeklinde konuştu.

Kapatılmaları ve saldırıları kadınların kazanılmış haklarına yönelik yapıldığını belirten Nazime Ülker de şunları dile getirdi: "Kadınların kazanımlarını ellerinden almaya uğraşan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Ama kadınlar gerçekten bu kazanımları çok ağır bedellerle elde etti ve bedel ödemeye devam ediyor. Kadınlar bu kazanımları asla bu zihniyete bırakmayacak. Bu baskılar kadınları daha çok öfkelendiriyor daha çok kendi haklarını sahiplenmeye kenetliyor. 12 Eylül darbesini de gördük. Yani biz bunları çok gördük. İtaat etmeyeceğiz, bu zihniyeti ciddiye almayacağız daha çok öfkeleneceğiz."