KJK: 14 Temmuz direniş duruşunu önder Öcalan temsil ediyor
KJK: Bugün 14 Temmuz büyük direniş duruşunu Önderimiz Abdullah Öcalan temsil etmektedir.
KJK: Bugün 14 Temmuz büyük direniş duruşunu Önderimiz Abdullah Öcalan temsil etmektedir.
Tarihi 14 Temmuz direnişinin yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, “14 Temmuz 1982 direnişinde Hayri yoldaşın; ‘direnmek zafere, teslimiyet ihanete götürür’ ve Kemal Pir yoldaşın ‘yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz’ belirlemeleri tarihidir ve halende Kürt halkı açısından güncelliğini koruyan bir içeriktedir” dedi.
KJK Koordinasyonu açıklamasında şunları belirtti: “12 Eylül faşizmine karşı Amed zindanında Türk devleti tarafından gerçekleştirilen vahşet derecesindeki işkence ve zulme karşı Mazlum Doğan yoldaşla başlayan, Dörtlerin bedenlerini ateşe vermesiyle gelişen ve en son 14 Temmuz 1982 ölüm orucu eylemiyle zirveye ulaşan büyük zindan direnişi günümüzün direniş geleneğinin temelini oluşturmaktadır.
14 Temmuz sömürgeciliğe, ihanete, asimilasyona karşı Kürt halkının yeniden diriliş, yaradılış ve var olma tarihidir. Dolayısı ile Amed zindanlarında sömürgeci zihniyet 14 Temmuz direnişi karşısında yenilmiştir.
Bu temelde Amed zindanlarında 14 Temmuz büyük ölüm orucunda şehit düşen Kemal, Hayri, Akif ve Ali Çiçek yoldaşı büyük bir minnet ve saygı ile anıyoruz.
14 Temmuz 1982 direnişinde Hayri yoldaşın; ‘direnmek zafere, teslimiyet ihanete götürür’ ve Kemal Pir yoldaşın ‘yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz’ belirlemeleri tarihidir ve halende Kürt halkı açısından güncelliğini koruyan bir içeriktedir. Bu eylem Önderliğimizin mücadeleyi dışarıda mutlaka sürdüreceğine ve başaracağına duyulan güvenle yürütülmüştür. Kürt Özgürlük Hareketi şehirlerden, zindanlara, zindanlardan dağlara birbirini geliştiren ve güçlendiren bir direniş kültürünü inşa etmiştir. Kürt halkının özgürlük mücadelesi tarihini değiştiren 15 Ağustos atılımı 14 Temmuz şehitleri anısına gerçekleştirilmiştir. Özgürlük mücadelemiz daha da büyütülmüştür.
ZİNDAN DİRENİŞİ İHANETE KARŞI BÜYÜK BİR TUTUM OLMUŞTUR
Amed zindanlarında gerçekleşen direniş, Kürdistan halkı ve kadınlar açısından tarihidir, evrenseldir. Amed zindanlarında Sakine Cansız (Sara) yoldaşın sömürgeciliğe karşı büyük bir direnişi, zalimlerin yüzüne vurulmuş bir yumruktur. Bu direniş teslimiyete ve ihanete karşı büyük bir tutum olmuştur. Kürt kadınları mücadelenin her anında ve mekanında direnişin öncüsü ve ilham kaynağı olmayı kendilerine bir görev olarak belirlemişlerdir. Dolayısıyla Kadın Özgürlük Mücadelemiz açısından da Kemallerin, Hayrilerin, Sakinelerin, Akiflerin, Ali Çiçeklerin şahsında temsil edilen duruş kadınlar içinde birer mihenk taşı rolünü oynamaktadır. Direniş, kendin olma kadın direniş kültürünün gelişmesinin özüdür.
GÜVEN ÖNCÜLÜĞÜNDE BİNLERCE TUTSAK TARİHİ BİR DİRENİŞ SERGİLEDİ
Günümüz de de faşizmin küreselleştirilmesi ve kurumsallaştırılması çalışmaları devlet ve iktidarlar aracılığı ile halen yürütülüyor. Dolayısıyla topluma dayatılan teslimiyet, ajanlaşma, kendisini inkar ve ihanettir. Türkiye de AKP şahsında görülen 37 yıldır devletin zihniyetinde değişen bir durumun olmadığıdır. Ancak halkımız, halklarımız, inançlar ve kadınlar şahsında çok şey değişmiştir. Kürtler dört parça Kürdistan da örgütlenmişlerdir. Rojava devrimi gerçekleşmiştir. Türkiye de özgürlük ve demokrasi cephesinde büyük bir bilinçlenme, uyanış, kendine sahiplenme yaşanmaktadır.
Kadınlar, halklar, inançlar kendi öz kültürlerini, iradelerini, kimliklerini korumak ve yaşatmak için bir karşı koyuş içerisindedirler. Devlete ve iktidarlara teslimiyet, kendine ihanet kabul edilmemektedir. Bu durum en son 14 Temmuz ruhu ve duruşu içinde Leyla Güven öncülüğünde binlerce tutsağın Önderliğimiz Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için açlık grevleri ve ölüm orucu eylemleri ile gördük. Bu tarihi eylemlilikte 9 arkadaşımız şehit düşerek, binlerce arkadaşımız ölümleri göze alarak sürece sahip çıkmış ve 14 Temmuz direnişinin Kürdistan’da çok canlı bir biçimde yaşandığını tüm dünyaya göstermişlerdir.
Bugün 14 Temmuz büyük direniş duruşunu Önderimiz Abdullah Öcalan temsil etmektedir. İmralı ölüm tabutluğunda tüm imkansızlıklara, zülüm sistemine rağmen Kürt sorunun onurlu bir barış temelinde çözülmesi için büyük bir fedakarlık, cesaret ve yaratıcılık göstermektedir. Sömürgeciliğe, asimilasyona, Kürtlerin yok sayılmasına karşı direnmektedir. Yine insanlığın, kadınların özgürleşmesi, kurtuluşu için kapitalist moderniteye, devletçi ve iktidarcı yapılara karşı yepyeni bir siyaseti, üçüncü yolu geliştirmektedir. Özgürlük Önderimiz Abdullah Öcalan İmralı zindanında büyük bir tutku, inat, iddia, düşünce gücü, pratiğiyle insanlık tarihinde görülmemiş bir tarzda direnişin, kendi olmanın, özgürlüğün öncülüğünü yapmakta ve bu temel de 14 Temmuz ruhunu başarı ile temsil etmektedir. Önderlik gerçeği kapitalist sistem yaşamına dur deme, bunu kabul etmeme, var olma ve özgür yaşamı inşa etme gerçekliği olmaktadır.
SÜRECE ‘YETERLİ YOĞUNLUKTA YOLDAŞLIK VE İRADE’ İLE YANIT VERİLEBİLİR
14 Temmuz’un yaratığı direniş ruhu bugün direnen gerilla, halk ve kadınlar gerçeğinde temsil edilmeye çalışılmaktadır. Önderliğimizin son görüşme notlarında belirttiği gibi 14 Temmuz büyük direniş ruhunun günümüzde daha da yetkinleştirilerek, derinleştirilerek geliştirmeliyiz. Önderliğimizin belirttiği ‘yeterli yoğunlukta yoldaşlık ve irade’ ve ‘akıl, kültür, politika’ ile sürece güçlü karşılık vermeliyiz. Dolayısıyla 14 Temmuz ruhunu günümüzde doğru bir yaşam, savaş ve siyaset tarzını geliştirerek temsil edebiliriz.
14 Temmuz ruhunun güncelleştirilmesi, yetkinleştirilmesi Önderliğimizin 2019 yılı itibarı ile görüşmelerinde ortaya koymuş olduğu mücadele çizgisini anlamak bunun öncü duruşunu uygulamak ile mümkün olabilecektir.
Bu inanç, kararlılık, umut ve iddia düzeyi ile 14 Temmuz direnişimizi selamlıyoruz. Kemal, Hayri, Akif ve Ali yoldaşların şahsında tüm şehitlerimizi büyük bir saygı ve minnetle anıyoruz. Bu temelde mücadeleyi yükseltme, başarma sözümüzü yeniliyoruz.”