KJK: Kürdistan’daki saldırılara karşı alanlara çıkalım

KJK, Kobanê ruhu ile bütün alanlarda direnişi daha da yükselteceklerini belirterek, 1 Kasım Dünya Kobanê günü vesilesiyle bütün halkı Kürdistan’ın dört parçasındaki saldırılara karşı meydanlara akmaya çağırdı.

KJK Koordinasyonu,1 Kasım Dünya Kobanê günü vesilesiyle bugün Rojava’nın ve Kuzey Suriye’nin dört bir yanında çetelere karşı direnen başta YPG, YPJ ve QSD güçleri olmak üzere Rojava Devrimi’ni savunan halkı selamladı. KJK, “DAİŞ çetelerine karşı Kobanê direnişinde yaşamını yitiren bütün şehitlerimizi büyük bir minnetle anıyoruz. Yine ‘Kobanê asla düşmeyecektir’ şiarıyla Bakur’da yükseltilen Rojava Devrimi’ni savunma serhildanında 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde yaşamını yitiren şehitlerimizi de saygıyla anıyoruz. Onurlu anılarına bağlılık sözümüzü yeniliyor, devrimi her koşul altında savunma ve uğruna can verdikleri Özgür Yeni Yaşamı mutlaka gerçekleştirme sözünü veriyoruz” dedi.

“Bundan iki yıl önce Rojava Devrimi şahsında Kobanê, tarihte görülmemiş bir saldırı altındaydı” denilen açıklamada, “Kobanê Kantonu 13 Eylül 2014’te beş cepheden DAİŞ çeteleri tarafından düşürülüp işgal edilmek üzere kuşatmaya alındı. Halk ve Kadın Savunma Güçleri YPG-YPJ güçleri öncülüğünde ve uluslararası tugayların da katılımıyla 134 gün süren destansı bir direniş sonucu çetelere karşı zafer elde edildi ve 26 Ocak 2015’te Kobanê’nin çetelerden temizlenip özgürleştirildiği ilan edildi. Bütün dünyanın gözlerini çevirdiği, 21. yüzyılın Stalingrad’ı olarak nitelendirilen Kobanê direnişi, böylece insanlığın yıldızının parladığı bir an olarak tarihteki onurlu yerini aldı.

Nasıl ki Rojava Devrimi bir kadın devrimi olarak gelişim gösterdiyse Kobanê direnişi de esasında Kürt kadınının büyük özgürlük tutkusuyla öncülük ettiği bir direniş oldu. Bütün dünya YPJ saflarında yerini alıp korkusuzca DAİŞ çeteleri üzerine giden cesur, fedakâr, iddialı, kahramanca savaşan Kürt kadınları şahsında direnişi tanıdı, selamladı ve sahiplendi. Kobanê direnişinin simgesine dönüşen Arin Mirkan’ın ve nice kadın direnişçinin gözlerinden yansıyıp milyonlarca, belki de milyarlarca insanın ruhuna dokunan, kadının sınırsız özgürlük tutkusuydu. Ki efsanevi Kobanê direnişini var eden de, Kürdistan topraklarında son 35-40 yılda büyük bedellerle yaratılan kadın özgürlük ruhu oldu. Bu ruh özellikle de Kobanê direnişi ile birlikte her türlü mekansal sınırı aşıp evrenselleşmiştir. Bu anlamda Ortadoğu’da 5 bin yıldır toprağa gömülerek yok edilmek istenen kadının büyük özgürlük tutkusunu Ataerkil-Devletli uygarlığın beşiğinde yeniden canlandırıp tarihin ikinci kadın devrimi için büyük emeklerle her türlü zemini döşeyen Önder Apo’yu da sevgiyle selamlıyoruz. Kürt Kadın Özgürlük Hareketi olarak Önder Apo’ya karşı uygulanan İmralı esaret sistemini asla kabul etmiyor, bu sistemin duvarlarını sonsuza dek yıkıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtiyoruz” ifadelerini yer verildi.

‘KOBANÊ DİRENİŞİ KÖLLELİĞE KARŞI ÖZGÜRLÜĞÜN DİRENİŞİYDİ’

KJK Koordinasyonu açıklamasında şu hususlara da dikkat çekildi:

“Afganistan’dan Güney Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya, dünyanın dört bir yanında insanların Kobanê için ayağa kalkması, 1 Kasım’ı Dünya Kobanê Günü ilan etmesinin altında yatan gerçek, bu yerelde yürütülen bu direnişin evrensel anlamı ile alakalıdır. Somutta Kobanê’de DAİŞ çeteleri Kürtlere saldırmış olsa ve Kürt halkı da DAİŞ çetelerine karşı direnmiş olsa da, mücadelenin kendisi evrensel bir karaktere sahip oldu. Zira Kobanê’de iki ideoloji, iki dünya görüşü, iki gelecek vizyonu çatıştı. Birinin merkezinde kadınların özgürlüğü, diğerininkinde ise kölelikleri var. Bir tanesi kadın kurtuluş ideolojisine, kadın özgürlükçü paradigmaya dayalı iken, diğeri ise ataerkil zihniyetin en kaba ifadesini temsil ediyor. Kobanê bu anlamda kadın öncülüğünde yeni, özgür, eşitliğe dayalı bir yaşam ve sisteminin inşa edildiği Rojava Devrimi’ni simgelerken, kara bayraklarıyla yaşamın her türlü renklerini yok etmeye çalışan DAİŞ çeteleri, kadına bir tek kölece bir yaşamı layık gören erkek zihniyetinin en pervasız halini temsil ediyorlar. Bu anlamda Kobanê direnişi köleliğe karşı özgürlük, sömürüye karşı öz irade, katliamlara karşı öz savunma, tek renkliliğe karşı çok renklilik, iradesizliğe karşı katılımcılığı simgeleyen, lokal düzeyde yürütülen ancak evrensel boyutları yüksek, kadın öz savunması ile özdeşleştirilen bir mücadele olarak insanlığın kolektif beleğinde yerini aldı.

Kobanê’de halkımıza, kazanımlarımıza ve devrimimize saldıran görünürdeki güç DAİŞ çeteleri olduysa da, aynı zamanda bir vekalet savaşı söz konusuydu. Esasında AKP hükümeti ve Türk devleti, bir yandan Önder Apo ile görüşerek çözüm algısını yaratıp diğer yandan ise Özgürlük Hareketimize karşı savaşı Rojava topraklarına taşıyarak Hareketimizi tasfiye etmeyi amaçlamıştır. Erdoğan’ın “Kobanê düştü düşecek” şeklindeki sözleri, bu beklentiyi ifade etmekteydi. Kobanê şahsında Rojava Devrimi’ni boğmayı amaçlayan AKP, böylece zayıflamış bir hareketten her türlü taviz koparabileceğinin planlarını kurmaktaydı. Ancak Kobanê düşmeyip özgürleştirilince ve özgürlük hareketimiz de zayıflamayıp tersine Kürdistan, Ortadoğu ve dünya ölçeğinde daha da güçlenince, dünya kadınlarının ve halklarının umudu haline gelince maskeler düşürüldü ve AKP tarafından halkımıza ve hareketimize karşı topyekun savaş başlatıldı. AKP, iki yıl önce Kobanê’de ulaşamadığı sonuçları bu kez ÖSO çeteleri ile Afrin’de yaratmanın hesaplarını kuruyor. Ancak bilmeli ki hiçbir şekilde Rojava Devrimi’ni boğup Kürtlerin kazanımlarının önüne geçemeyecektir. Bu yöndeki bütün çabaları beyhude olup kendi çözülüşünü hızlandıracaktır.

‘KADIN ÖZGÜRLÜK HAREKETİ OLARAK KÜRDİSTAN’IN DÖRT BİR YANINDA ÖNCÜLÜK ROLÜMÜZÜ YERİNE GETİRECEĞİZ’

Kobanê özgürleştirilmiş olsa da Rojava direnişi sürüyor. Rojava’da inşa edilen üçüncü yol, yani Önder Apo tarafından geliştirilen Demokratik Konfederalizm doğrultusunda Özgür Kürdistan Demokratik Suriye projesine karşı saldırılar devam ediyor. Zira bugün Rojava Kürdistan ve Kuzey Suriye’de inşa edilen Demokratik Özerk sistem, sadece Suriye’nin tümü için değil, bütün Ortadoğu’da son 200 yıldır kapitalist modernist güçler tarafından yaratılan ve sürekli bir şekilde yeniden üretilen kriz, kaos ve savaş durumuna kalıcı çözüm teşkil ediyor. Kadınlarsa Önder Apo tarafından geliştirilen demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma doğrultusunda inşa edilen bu yeni sistemin öncü gücü ve öznesidir.

Kürt Kadın Özgürlük Hareketi olarak sadece Rojava’da değil, Kürdistan’ın dört bir yanında bir kadın sistemi olan Demokratik Konfederalizmin inşa edilmesinde öncülük rolümüzü bundan sonra da güçlü bir şekilde yerine getireceğiz. Zira en büyük öz savunma, güçlü bir örgütlülüğe dayalı kendi alternatif sistemimizi inşa etmektedir. Bunun için Kobanê ruhu ile bütün alanlarda direnişimizi daha da yükselteceğimizi belirtiyor, bu yılki 1 Kasım Dünya Kobanê günü vesilesiyle bütün halkımızı Kürdistan’ın dört parçasındaki saldırılara karşı meydanlara akmaya çağırıyor, dünyanın dört bir yanında Rojava Devrimi’ni sahiplenen dünya kadınlarını ve halklarını en devrimci duygularımızla selamlıyoruz.