İngiliz polisinin 27 Kasım günü Londra Kürt Toplum Merkezi ile Kürt aktivistlere yönelik eş zamanlı operasyonunun ardından Kürdistanlılar ve dostlarının başlattığı protesto eylemleri sürüyor. Operasyonda gözaltına alınan 7 Kürdün polis merkezindeki sorgusu sürüyor. İngiliz polisinin mahkeme kararı ile Kürt aktivistlerin gözaltı süresini 7 gün daha uzatmak için mahkemeye başvurduğu bildirildi.

Önceki gün eylemler sırasında gözaltına alınan 6 Kürdün serbest bırakıldığı ancak Haringey bölgesine girmelerine yasak konulduğu öğrenildi.

Kürt Toplum Merkezi binasındaki polis işgali sürüyor.

KCC binası önü demir barikatlar ile kapatılmaya devam ediyor. Barikatın yanı sıra yüzlerce polis sürekli hazır halde bekletiliyor. Yine KCC binasındaki anti-terör timleri ve istihbaratçıların incelemesinin sürdüğü öğrenildi.

Kürdistanlılar işgal altındaki KCC binasının bulunduğu caddede çadırlar kurarken, bir grup açlık grevcisinin polis barikatın karşısındaki eylemi sürüyor.

Bu arada Haringey’de bulunan restoran, kafe ve market gibi işyerleri Kürt Toplum Merkezi’ne yönelik polis işgalini protesto etmek amacıyla birkaç saatlik kepenk kapatma eylemi yaptı.

Açlık grevcilerinin bulunduğu çadırı gün boyunca yüzlerce kişi ziyaret ederken, sık sık polis ile halk arasında gerginlikler yaşanıyor. Polis barikatının önünde Kürtlerin halaylarla, sloganlarla sürdürdüğü protesto eylemine enternasyonalist gruplar da destek sunmaya devam ediyor. Çadır önünde kurulan megafonlarla konuşmalar yapılarak, İngiliz polisinin DAİŞ barbarlığına destek veren Türk devletinin Kürt düşmanlığına ortak olması kınanıyor.

BİNLERCE KİŞİ BİR ARAYA GELDİ

Operasyona öfke ve tepki her kesimden sürerken, aralarında Kürt, Alevi, devrimci, sol, sosyalist örgütler ile yöresel derneklerin de bulunduğu Britanya Demokratik Güç Birliği’nin (DGB) çağrısı ile binlerce kişi Turnpike Line İstasyonu’nda bir araya geldi. Eyleme Haringey Belediye çalışanları, enternasyonalist gruplar ve Haringey Mahallesi sakinleri de katıldı. Burada toplanan binler sık sık, “Kirli ellerinizi KCC’den çekin”, “Kürtlerin yaşamı değerlidir”, “Utanın”, “Bijî serok Apo”, “Be Serok jiyan nabe”, “Kahrolsun faşizm” şeklinde sloganlar attı. Eyleme gencinden yaşlısına, işvereninden işçisine her kesimden katılım olurken, Kürtlerin kriminalize edilmesini protesto eden pankart ve dövizler açıldı.

YENİLGİYE UĞRAYACAKLAR

Burada DGB adına Yusuf Açıl bir konuşma yaptı. Açıl, operasyonun Kürt özgürlük mücadelesine yönelik olduğunu söyleyerek, “Bu baskın Türk devleti denen ceberut, militarist devlete yapılan bir açık destektir. Onlarla yapılan anlaşmanın bir sonucudur” dedi. Kürtlerin kimseden bir şey için dilenmediğini, kendi özgürlüğü için direndiklerini ifade eden Açıl, “Bu ceberut Türk devletine destek veren Britanya bilsin ki, onlar her şeye kadir değildir. Bu gerici güçler dün nasıl ki Vietnam’da yenilgiye uğradılar bugün de Kürdistan’da yenilgiye uğrayacaklardır. Haklı olanlar kazanacaktır. Bu bir özgürlük mücadelesidir” diye kaydetti. Kürt halkını hiç kimsenin kriminalize etmeye ne gücü ne de hakkı olmadığını ifade eden Açıl, DGB’nin yapılan operasyonun sadece Kürt toplumuna değil bütün kurumlara yapılan bir zulüm olduğunun altını çizdi.

BU MEVZİYİ KÜRTLER YARATTI

Açıl, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy gibi onlarca İngiliz siyasetçinin defalarca Kürt Toplum Merkezi’ni ziyaret ettiklerine dikkat çekerek, “Bu kurumlardan gelip destek isteyenler bugün KCC’ye baskın düzenliyorlar. O zaman bize düşen görev hiçbir geri adım atmadan kurumlarımızı savunacağız. Bu mevzi Kürtlerin yarattığı bir mevzidir. Biz sonuna kadar mevzimizi savunacağız. Bir milim geri adım atmak yok” dedi.

Açıl’ın ardından Britanya Alevi Federasyonu (BAF) Eşbaşkanı Dilek İncedal bir konuşma yaptı. Dilek İncedal, "KCC binlerce insana hizmet verdi. Tutuklanan canlarımızı yakından tanıyoruz, biliyoruz. Bir an önce serbest bırakılmalılar. Sözde demokrasinin merkezinde günlerdir yurtseverler, ilericiler, devrimciler şiddete uğruyor. Bunu da kınıyoruz” diye kaydetti.

Son olarak Londra Kürt Halk Meclisi Eşbaşkanı İshak Milani’de Türk devletinin talebi ile İngiliz devletinin Kürt halkına saldırdığını söyleyerek, “Bizler Kürt özgürlük mücadelesinin 47’nci yılını coşkuyla karşılarken, bu operasyonların asla bu halka geri adım attırmayacağını bilmelerini istiyoruz. Ve biz bu zulme karşı Kürt halkının değerlerini savunacağız. Bu ahlaksızca operasyon ise bu devletin utancı olacak” diye konuştu.

DEMİR BARİKATLAR YIKILDI

Yapılan konuşmaların ardından binlerce kişi kortej halinde polis işgalinin sürdüğü Haringey KCC binasına doğru yürüyüşe geçti. Sık sık operasyonu kınayan sloganlar atan halk, uzun bir kortej oluşturdu. Halk yürüyüş boyunca alkış ve zılgıtlar ile “Kürdistan faşizme mezar olacak”, “Jin jiyan azadi”, “Kahrolsun faşist devlet”, “Be Serok jiyan nabe”, “Terörist Türk devleti”, “Faşist polis”, “Kirli ellerinizi Kürtlerden çekin” şeklinde sloganlar attı.

Halkın Haringey bölgesine giriş yaptığı sırada esnaf kepenk indirerek destek verdi. KCC binasının bulunduğu caddeye ise halk “Kahrolsun faşizm” sloganları ile girdi. İşgal altında tutulan Kürt Toplum Merkezi’nin önünde kurulan demir barikatlara da tepki gösterdi. Kürtler “Burası bizim evimiz” diyerek demir barikatları yıktı. Bunun üzerine polisler halka saldırdı. Yaşanan gerginlik üzerine sokağa yüzlerce İngiliz polisi takviye edildi. Yaşanan arbedede Abdulkadir adlı bir Kürt genci gözaltına alındı.

KCC binasının bulunduğu caddede bir grup Kürdün başlattığı açlık grevi devam ediyor. Açlık grevcilerinin soğuğa rağmen çadırda sürdürdükleri eylem ziyaretçi akınına uğruyor.