'Mem û Zîn iletsin dualarımızı'

Cizre’de bulunan Mem û Zîn türbesine akın edenlerden bazıları hikayeyi duyduktan sonra merakından, kimisi de yaşadıkları sıkıntıların giderilmesi için dua etmeye geliyor.

Kürt halkının ulusal destanlarından biridir Mem û Zîn. Cizre'de 1450-51 yıllarında Mem û Zîn arasında yaşanan aşk hikayesi Hakkârili Ehmedê Xanî tarafından ölümlerinden 240 yıl sonra manzume olarak kaleme alındı. Doğruluğun, iyiliğin, suçsuzluğun, zayıflığın ve çaresizliğin Mem û Zîn'in karakterlerinde, kötülüğün, ikiyüzlülüğün, fitne ve fesatçılığın, dalkavukluğun da Beko'nun karakterinde toplanmış bir hikayedir Mem û Zîn hikayesi.

Halkın dilinde oturmuş ve deyim haline gelmiştir Mem û Zîn. Cizre’nin Sur Mahallesi'nde 558 yıl önce yaşamış ve bugüne kadar birçok şarkı, film ve hikayeye konu olan büyük aşkın kahramanları Mem û Zîn'e ait olduğu kabul edilen türbeye insanlar akın akın gelmeye devam ediyor.

BİR UMUT…

Yüz yıllardır devam eden ziyaretler de ise kimisi hikayeyi duyduktan sonra merakından, kimisi de, ‘Bir umut, belki bu acılı iki sevgilinin hatırına duam kabul olur’ diyerek tutuyor türbenin yolunu. Cizre’de yüzyıllar boyunca yaşanan her türlü tarihi olaya da tanıklık eden türbe 2016 yılında ilan edilen yasaklarda da fazlasıyla hasar görmüştü. Halk tarafından el birliği ile yeniden ziyarete açılacak hale getirilen türbeye Hakkari’den tutun da Türkiye’nin kıyı şeridinde olan şehirlere kadar farklı insanlar ziyaret için geliyor.

GÖNÜLLÜ BEKÇİ

12 yıldır hiçbir ödeme almadan türbeye bekçilik yapan Mahmut Kanmaz yapılan ziyaretlerden çok memnun. Kürt halkının Mem û Zîn’e sahip çıkması sayesinde bugün türbenin hala ayakta kaldığını ifade eden Kanmaz, "Her gün en az 50 kişi ziyarete geliyor. Yerli halk Perşembe günleri gelir dua edip giderler ama farklı şehirlerden ziyarete gelenlerin sayısı da çok çok fazla. Burayı hiç kimse için rant kapısına dönüştürmedik. Halk ücretsiz rahat ve istediği zaman gelebilsin istiyoruz" dedi.

Hakkâri’den, Cizre’de yaşayan kızını ziyarete gelen Nefise Çoban ise "Kızımın çocuğu olmuyor, onun için dua ettim. Kabul olur inşallah. Bu dünya da sürekli acı çekmiş iki insan bunlar, belki Allah’ım onların hatırına sesimiz duyar diye geldik" şeklinde konuştu.