Newaya Jin’ın 173’üncü sayısında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Mayıs ve Haziran aylarında yapılan görüşmelerde bulunan Av. Newroz Uysal ile yapılan bir röportaja yer verildi.

Gazete, özellikle “kadının tarihsel köleliğine karşı mücadelesi” ve “kadının her alanda özsavunmasını geliştirmesi için özgün örgütlenme ihtiyacı” gibi konularla okuyucularının karşısına çıktı.

Kürt kadının direniş tarihi, İran’da kadın konumu, yeni bir perspektiften jinekoloji, çocuk istismarı, Güney Kürdistan ve Ulusal birlik gündemlerinin de yer aldığı Ağustos sayısında farklı birçok başlığı görmek mümkün.

Newaya Jin’ın sorularını yanıtlayan Newroz Uysal, "Kadın mücadelesi genel özgürlük mücadelesini tahmin edilenden çok daha fazla güçlendiren etkilere sahiptir" vurgusunu yaptı.

Her bir kadının kendi benliğini bulması, bunun savaşını vermesi gerektiğini ifade eden Uysal, Öcalan’ın kadın cinayetlerine konusundaki değerlendirmelerine de değindi.

Uysal, kadın cinayetlerinin yaygınlığına karşı kadınların yeteri derecede karşı çıkış göstermediğine; katledilme şekillerinin vahşiliğine, cinayet faillerinin çoğunlukla aile içerisindeki erkekler olduğuna dikkat çekti.

Newaya Jin’in Ağustos sayısı için Perihan Bacaru, Türkiye’de çocuk istismarı, şiddet ve çocuk kayıplarına dair bir yazı kaleme aldı.

“Toplumun tüm kesimleri, hangi inanç ve ya kimlikten olursa olsun, en duyarlı ve hassas oldukları konu çocuk meselesi” diyen Bacaru, ancak bu “hassasiyete” rağmen yıllardır çocukların şiddet ve istismara maruz kaldığın ve yaşadıklarının hasır altı edildiğini kaydediyor.

“Kadın kurtuluş ideolojisi bugün tüm kadınların umut kaynağı ve temel perspektifine dönüşmüştür” değerlendirmesini yapan Mizgin Amed ise bir halkın soykırım kıskacında, kendini var etmesi için kendini savunmasının bir hak olduğuna vurgu yapıyor.

PJAK eşbaşkanı Zilan Vejin, gündemdeki konuları, İran’da yükselen kadının sesi ve mücadelesini Newaya Jin’ın Kürtçe sayfasın da değerlendirdi. Zilan Vejin, “İran’a yönelik baskı, ambargo artmakta ve bu durumdan en çok da halkları etkilemektedir. İçten de halklara dönük baskılar artmış, kadınlar başta olmak üzere, tüm toplumsal kesimler ciddi bir baskı ve tutuklama furyası ile karşı karşıya. Hakları en çok suiistimal edilenler ise kadın ve gençlerdir. Şiddet, kadın cinayetleri, yasal eşitsizlik, tutuklamalar vb. yollarla kadın susturulmak istenmektedir” diyor.

Şengal soykırımının yıldönümü vesilesi ile Êzidî halkı şahsında kadına yönelik soykırım politikalarını Songül Talay, değerlendirdi. Talay’a göre Ağustos 2014’te Şengal’de gerçekleştirilmek istenen soykırımın amacı bir halkın şahsında, kadın etrafında gelişen tarihi ve toplumsal değerleri yok etmekti. Talay, soykırıma karşı özsavunmanın önemine işaret etti, kendi kendini yönetme hakkı ve örgütlenmenin kadın açısında vazgeçilmez bir hak olduğuna vurgu yaptı.

İnanç sayfasında Jinda Deniz Kürt kadının direniş kültürüne dikkat çekerken, Zarife ve Alişer’in kahramanlık destanı etrafında ürülen bu kahramanlık ve direniş kültürünü yazdı.