2014 yılından bu yana Minbic’te DAİŞ çetelerinin işgali altında yaşamımı sürdürmeye çalışan Minbic’li kadınlar Minbic Askeri Meclisi savaşçılarının Minbic’te DAİŞ çete işgaline son vermek için başlattığı özgürleştirme hamlesi ile birlikte kentten kaçarak Minbic Askeri Meclisi savaşçılarının özgürleştirdiği alanlara sığınmaya devam ediyor.

Baas rejimi döneminde kadınlar her zaman baskıya maruz kaldığını ifade eden Ayşe Mihemed Ehmed, Suriye iç savaşı ile birlikte ortaya çıkan DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Ceyş El İslam vb. cihatçı çeteler ile birlikte kadın yaşamının çok daha fazla baskılandığını vurguladı.

İslam ve Allah için savaştığını iddia eden çetelerin kadınları katliamlardan geçirdiğini, işkence, tecavüz, sürgün ettiğini belirten Ayşe Mihemed Ehmed, böylesi bir ortamda Rojava devriminin ortaya çıktığını söyledi.

Ayşe Mihemed Ehmed, bu durumun Suriye’de ve hatta dünyadaki tüm kadınları etkilediğini belirtirken, Rojava devriminin Ortadoğu toplumlarındaki kalıpları özellikle de kadınla özdeşlemiş kalıpları parçaladığını vurguladı.

Minbic’te kadınların daha çok Ortadoğu toplumlarında olduğu gibi İslami usullere uygun kapalı bir giyim tarzına sahip olduğunu ancak bu İslami usulün DAİŞ çetelerinin iddia ettiği ve uyguladığı tarzda olmadığının, klasik tarzda bir giyim tarzı olduğunun altını çizen Ayşe Mihemed Ehmed “DAİŞ çeteleri bölgemizi işgali altına aldıktan sonra kendi ideolojise uygun bir İslam modeli yarattı” dedi.

“Bu modelde kadın sadece siyah renk tek tip bir elbise giyiyor” diyen Ayşe Mihemed Ehmed, kadınların sokağa yanında bir erkek olmadan çıkamadığın belirtti.

DAİŞ çetelerin işgali sonrasında bölge halklarını büyük bir korku sardığını belirten bir diğer Minbic’li kadın Xalide Ehmed, DAİŞ çetelerinin insanları diri diri yaktığını, kafa, kol ve ayak kestiğini, işkencelerden geçirdiği söyledi.

Xalide Ehmed, DAİŞ çetelerinin bölge halklarına bu barbar yöntemlerle uyguladığı  fiziki ve psikolojik savaş nedeniyle insanların hayatta kalabilmek için korkudan kaynaklı olarak biat ettiğini kaydetti.

Minbic’in DAİŞ işgali sonrası kadını önemsemeyen, seks kölesi haline getiren, giyim ve kuşamına karar veren, kadına kendi doğruları ölçüsünde yaşam hakkı tanıyan bir zihniyete tanıklık ettiğini ifade eden Xalide Ehmed, bu nedenle de DAİŞ işgali sonrası kadın yaşamının çekilmez bir hal aldığını vurguladı.

“Kentim özgürleştirildikten sonra geri dönecek ve yine orada yaşayacağım. Ancak bu kez özgür bir Minbic’te yaşıyor olacağım” diyen Xalide Ehmed, Suriye halklarının çok renkli ve çok sesli olduğunun altını çizdi.

DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Ceyş El İslam vb. çete gruplarının bu renkliliği ve çok sesliliği yok edemeyeceğini belirten Xalide Ehmed,  Minbic’i özgürleştirme hamlesine katılan tüm savaşçılara tek tek teşekkür ettiğini söyledi.

Xalide Ehmed, bugün özgür olmalarının Minbic Askeri Meclisi savaşçılarının ortaya koyduğu büyük fedekarlık ve direniş sayesinde olduğunu kendilerinin de canlarını ortaya koyan özgürlük savaşçılarına borçlu oldukarını ve her zaman böylesi bir fedekarlık ve direnişe denk düşen bir yaklaşım içerisinde olacaklarını kaydetti.