PAJK: Önderliğimizin güvenliği ve sağlığı stratejiktir

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenliğine ilişkin açıklama yapan PAJK Koordinasyonu, “Önderliğimizin güvenliği, yaşamı ve sağlığı politika meselesi yapılamayacak denli stratejiktir” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan PAJK Koordinasyonu şunları belirtti: “Önderliğimizle 5 Nisan 2015 tarihinden itibaren hiçbir görüşme yapılmadığı gibi tüm yasal ve meşru hakları engellenmiştir. Gelinen aşama ciddi endişe ve kaygı yaratmaktadır. Önderliğimizin yaşamından, sağlığından ve güvenliğinden Türk devleti ve İmralı sisteminden sorumlu olan AB devletlerinin ve uluslararası kurumların başında gelen CPT sorumludur. Önderliğimizin güvenliği, yaşamı ve sağlığı politika meselesi yapılamayacak denli stratejiktir. İlgili kurumları, heyetleri, hareketimizin, halkımızın ve kamuoyunun resmi bilgi alması için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.

AKP hükümeti yetkililerin, başta ABD yetkilileri olmak üzere hegemonik küresel güçlerin buna yönelik politika ve açıklamalarını şiddetle kınıyoruz. Önderliğimizle alakalı ABD Türk Konsolosluğu’nun açıklaması haddini bilmez, saygısız, mesnetsiz ve şuursuzca yapılmış bir açıklamadır. Kürt halkından özür dilenmelidir. Önderler halkların tarihsel toplumsal bilincinin, birikiminin ve mücadelesinin iradi ifadesidir.

Önderliğimizin kesintisiz kırk yıldır nefes nefese yürüttüğü mücadele halkların başına getirilen komployla mücadeledir. Bizzat 99 uluslararası komployla Önderliğimizin doğrudan hedeflenmesiyle tarihin seyrine müdahale edilmek istenmiştir. Kürdistan’da Amed’in Fis köyünde temelleri atılan partimizin yarattığı gelişme ve mücadele bugün Ortadoğu’ya yayılmış ve Kürdistan sınırlarını aşmıştır. Önderliğimizin mücadelesiyle Kürt halkının ve kadınlarının öncülüğünde Ortadoğu’da yarattığı özgürlük doğuşu gerçekleşmiştir. Öncü demokratik, özgürlük gücü ve iradesi olarak değişimin temel dinamiğidir. Hareketimizin ve bu çizgide gelişme sağlayan halkımızın Kürdistan eksenli Ortadoğu’da yarattığı gelişmeler tarihseldir. Bunu hazmedemeyen egemen güçler, günlük olarak askeri, siyasi her türlü saldırıyı yapmakta ve tehdit etmekteler. Bu tarihi aşamada, komplocu güçlerin Önderliğimiz üzerindeki kirli politikaları, özgür demokratik yaşamın inşasını, savunmasını yapan, mücadelesini veren tüm Ortadoğulu halklara yapılmış olup bu demokratik gelişmenin önünü almaya yöneliktir. Demokratik ulus Önderliğine saldırı tüm Ortadoğu halklarına, kadınlarına saldırıdır.

Komplocu güçleri ve uluslararası komployu gerçekleştiren güçleri halkımız, hareketimiz iyi tanımaktadır. 99’dan bu yana daha özelde İmralı esaretine karşı ve komployu gerçekleştirenlere karşı mücadele yaşamımızın, mücadelemizin ve savaşımızın gerekçesidir. Şimdi de komployu çeşitli yöntemlerle sonuca götürmek isteyen güçler iş başındadır. Hem devletlerin resmi askeri güçleriyle hem gayri meşru kompleks, kontra organizasyonlarla katliamı dayatan, DAİŞ’i, Roj peşmergeleri adındaki çeteleri, Haşdî Şabi’yi halkların başına musallat eden, en kadim Ortadoğu kültürünü yerle bir etmeye çalışan, insanlığın şekillendiği bu kadim topraklardan göçe zorlayan, savaşla, tecavüzle teslim almaya çalışan halk düşmanlarına karşı ortak mücadeleyi her yerde en yaygın geliştirmenin dönemidir.

Bu anlamda komployla hesaplaşmanın zamanı, yeri yoktur. Faşist, inkarcı, imhacı soykırım politikalarını Önderliğimiz şahsında Kürt halkına ve Ortadoğu halklarına dayatmak isteyenlerle hesaplaşma, komployla hesaplaşmadır. Kürdistan’ın her alanında, her şehrinde ve yurtdışında da komplocu güçlerle hesaplaşmada sınır tanımadan en radikal tavrımızı göstermenin, en üst düzeyde eylemleri ortaya koymanın zamanıdır. Faşist AKP hükümetinin saldırılarına en büyük cevap toplumsal direnişi her yerde yükseltmek olacaktır. Ha keza AB devletleri ve kurumları gereken sorumluluğu derhal yerine getirmelidir.

Her yeri eylem alanına çeviren halkımızın, dostlarının ve demokrasi güçlerinin tutumu geleceğine, yaşamına, karanlığı, faşizmi dayatanlara karşı aydınlığa, demokrasiye, özgürlüğe sahip çıkmadır. Bu temelde Kürdistan’da halkımızın ve Suriye’de Arapların, Süryani halklarımızın ortaya koyduğu eylemler değerli olup daha da etkili, sonuç alıncaya kadar Önderliğimiz özgürleşinceye kadar mücadelemizi yükselterek sürdürmek esastır. KJK’nin startını verdiği ‘Yeminimiz İmralı sistemini parçalamak, Önderliğimizi özgürleştirmektir’ şiarı etrafında Apo’cu ruhla Önderliğimiz etrafında kenetlenmek yaşam duruşumuzdur. Önderliksiz bir yaşam asla felsefesi biz kadınların özgürlük bilincidir, tutumudur. Ortadoğulu halkların iradi duruşudur. Kürdistan halkı ve Ortadoğu halkının, kadınların, gençlerin her yerde gösterdiği tepkiler daha da büyüyerek sonuç alıncaya kadar devam edecektir. Bu anlamda özellikle kadınlar, gençler başta olmak üzere her yerde kesintisiz eylem süreci tırmandırılarak sürdürülmelidir. Kürdistan kadınları, gençliği böylesi bir süreçte üzerine düşen öncülük görevinin sorumluluğunu yerine getirerek sürecin gidişatını belirleyecektir. Dün olduğu gibi bugün de halkımız komployu boşa çıkarmanın Önderliğimizin özgürlüğünü sağlamakla mümkün olacağı bilinciyle Önderlik etrafında kenetlenerek en üst düzeyde duyarlılıkla sürecin görevlerini yerine getirmeyi bilecektir.”