PAJK Koordinasyonu, Uluslararası 9 Ekim Komplosu'na ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

'ÖNDERLİĞİMİZ OYUNU BOZDU!'

PAJK'ın açıklaması şöyle:
"Merkezi hegemonya 3. Dünya Savaşını 1990 yılların başında başlatarak; kadınları, insanlığı ve doğayı yeni bir kırımla yüz yüze bıraktı. Tüm bu kırım biçimlerinin en derin ve vahşi boyutlarını ise Kürt halkı yaşadı. Önderliğimize yönelik 9 Ekim 1998'de başlatılan komplo süreci ile birlikte bu toplumkırım politikaları yeni bir boyuta taşınmak istendi. Bölgede dikiş tutturamayan merkezi hegemonya devamlılığını yeni savaşlara ve toplumsal travmalara borçluydu. Ortadoğu’da çelişki ve çatışmalar derinleştirilerek büyük bir tıkanma yaşayan bölge ulus devlet yönetimlerine destek sunuluyordu. Ortadoğu politikalarında yeni boyut Kürt kırımı ve yeni ulusal çelişkiler yaratmaktı. Bu çelişkilerin en derinlerinden birisi de Kürt-Türk savaşını yaratarak Kürdün payına yıkım ve yok oluşu getirmekti. Bunun yegane yolu ise hareketimizin Önderliğini esir almak olarak belirlenmişti. Egemen güçler, çöküşü yaşayan sömürgeci Türk devletini yeniden doğrultmak istiyordu.
Fakat Önderliğimiz merkezi hegemonyanın tüm oyunlarını bozarak Önderlik gerçeğinin ne denli güçlü, etkili ve belirleyici olduğunu İmralı direnişi ile göstermiş oldu. Uluslararası komploya karşı Önderliğimizin başlattığı direniş ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ eylemleri ile birlikte Rêber Apo’ya bağlı tüm halkı harekete geçirmiş, ‘artık her şey bitti’ denilen yerde büyük bir direniş hareketi gelişmiştir. Kürdistan’dan başlayan direniş ve özgürlük hattı Ortadoğu’ya ve dünyaya yayılmıştır.

'ROJAVA'YA SALDIRIYI DA BOŞA ÇIKARACAĞIZ'

Uluslararası komplocu güçler Kürt halkının çelikleşen iradesini kırmayı amaçlamıştır. Rêber Apo’nun Ortadoğu topraklarında geliştirmek istediği özgür iradeli halkların ortak yaşam kültürü ortadan kaldırılmak istenmiştir. Bugün İmralı işkence sistemi de bu özgür iradeli duruşun kırılması ve teslim alınması üzerinden geliştirilmektedir. AKP-MHP rejimi ve onun destekçisi güçlerin Rêber Apo’yu hedeflemesinin temel amacı; demokratik, kadın özgürlükçü sistemin yıkılması ve yerine halkların, kadınların köleliğine dayalı sistemin yerleştirilmek istenmesidir. Halkların özgürlük iradesi ve gücü kırılamadığı için İmralı’da tecrit ağırlaştırılmakta, Kuzey’de belediyelere kayyum atanmakta, Güney Kürdistan işgal edilmek istenmekte ve Kuzey Suriye’ye yönelik savaş çığırtkanlığı yapılmaktadır.
Ancak şu unutulmamalıdır ki; insanlık halen direniyor, kadınlar halen direniyor, Kürtler bu direnişin başat unsuru olarak yerlerini alıyor. Kürtler insanlık adına direniyor ve bu direnişi zaferle taçlandırmanın kararlılığını sergiliyorlar. Halkımız özgür varlığını sürdürebilmek ve kazanımlarını korumak için hiç olmadığı kadar kararlıdır. Nasıl ki 9 Ekim ile başlayan komplo sürecinin karşısında büyük direnip komplocu güçlerin planlarını bozdularsa, bugün de komplonun devamı olan saldırılara karşı görkemli direnecek ve bu temelde Rojava’ya dönük saldırılar boşa çıkarılacaktır.
Kürtler ve kadınlar; sömürgen güçlerin yürüttüğü tüm komplo hesaplarını bozacak, direniş ve kararlılıkla seferberliğe geçecektir. Buna olan inancımızla 9 Ekim 1998 uluslararası komploya karşı başta ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ eylemleriyle direnişimizin can damarına dönüşen kahraman şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, dün gerçekleşen komplo karşısında hareketimiz etrafında kenetlenen ve bugün de güncellenen komplolar karşısında kenetlenecek olan direngen halkımızı selamlıyoruz."