Paris Katliamı'nın Kürt halkı üzerinde ciddi bir ağırlığı olduğunu ifade eden Nurgül Başaran, “Sara’nın yoldaşı olmak ve onunla beraber yaşamak çok güzeldi. Ancak önemli olan onunla olan her anı yaşamsallaştırmak ve ardılı olmaktır. Bu mücadelenin devamcısı olarak Amed zindanında Sara (Sakine Cansız) yolunda onların mirasını devralarak iki ayı aşkın süredir açlık grevi eylemini yürüten Leyla Güven arkadaşımız var. Yaptığımız tüm eylemsellikler tecridin kaldırılması ve Önderliğimizden bir ses alabilmek içindir” dedi.

HERKES ALANLARDA OLMALI

“Ne olursa olsun Sara yoldaşların yaratmış olduğu kadın iradesi, kadın gücü ve kadın duruşu ile eylemimizi gerçekleştiriyoruz” diyen Başaran, Strasbourg’daki açlık grevinde 3 kadın olarak yer aldıklarının altını çizerek şöyle devam etti: “Bu benim için çok büyük bir önem arz ediyor. Biz 3 kadın arkadaş olarak, şehit düşen üç kadın yoldaşımıza olan sözümüzü tutmaya çalışıyoruz ve onların devamcısı olmaya çalışıyoruz. Çiyager yoldaşın dediği gibi ‘Ne olursa olsun sonuç muhteşem olacak’. Bu sonucun muhteşem olması için sonuna kadar gideceğiz. Önderliğin, Kürt halkının, Kürt kadının üzerindeki tecrit ancak bu şekilde ortadan kalkabilir.” Toplumsal direnişin açığa çıktığı bir dönemden geçildiğine de işaret eden Başaran, “Sonuna kadar Paris katliamının takipçisi olacağız ve tecridi kaldırmak için iddia ve iradeye sahibiz. Bu konuda kendime, direnen yoldaşlarıma ve halkımıza sonsuz güveniyorum. Başta kadınlar olmak üzere herkesin alanlarda olmasını istiyoruz. Özgürlük ancak bu şekilde gelişecektir. 12 Ocak’ta bütün halkımızı Paris’te buluşmaya çağırıyoruz” diye seslendi.

HAYKIRIŞIMIZ TÜM VİCDANLARADIR

“Kürt Özgürlük Mücadelesinde öncü olan kadınları hiçbir zaman engelleyemeyecekler ve Sakine Cansızların izinden yürüyen bütün kadınlar, failler ortaya çıkana kadar mücadelelerini bırakmayacaktır” diyen Dilek Öcalan ise “Onlardan hesap sormak hepimizin boynumuzun borcudur” diye konuştu. Tecridin uluslararası komplonun devamı olduğunu ifade eden Öcalan, “Komploya başta kadınlar sessiz kalmadı. Nasıl ki Amed zindanında Sakine Cansız celladının suratına tükürerek faşizme karşı onurlu bir direniş sergilediyse yine aynı şekilde Leyla Güven şahsında AKP faşizmine karşı bu büyük eylemi başlattı. Bu direniş mücadelenin hiç eksik olmadığı Amed zindanında olması çok anlamlıdır. Bizlere düşen bu eylemleri güçlendirmek ve bu eylemler etrafında halkaları çoğaltmaktır. Biz bu zincire bir halka daha oluşturduk” diye belirtti.

Paris’te buluşalım

Eylemlerini uluslararası komplonun tezgahlandığı, kararının alındığı ve uygulandığı merkezin tam kalbinde yaptıklarını ifade eden Öcalan, “Bedeli ne olursa olsun bu eylemimizi sonuna kadar devem ettireceğiz. Bu haykırışımız, çığlığımız tüm vicdanlaradır. Halkımız bir bütün alanlarda olmalıdır” dedi. Strasbourg’daki açlık grevi eylemcilerini temsilen bir heyetin 12 Ocak’ta Paris’te olacağını vurgulayan Öcalan, “Bütün halkımızı da bu eylememe ses vermeye davet ediyoruz. Bizim hesabımız hala sorulmadı ve her geçen bu hesap daha da ağırlaşıyor. İnanıyorum ki eylemlerimiz sonuç alacak ve Önderliğimizin özgürlüğü ile Kürdistan özgürleşecektir” mesajı verdi.

SARA'NIN HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

Katliamın üzerinden geçen 6 yıla rağmen üzerine gidilmediği ve faillerin ortaya çıkarılmadığının altını çizen Gülistan Çiya İke de “Üç Kürt kadın siyasetçinin elbet hesabı sorulacaktır. Bu tarihi ve vicdani bir görevdir” dedi. “Sara’nın direnişi adeta sınırları parçalayarak Kürdistanın her dört parçasında yeni bir mücadele azmini yükseltti” diyen İke şöyle devam etti: “Sara’ların anısına olan bağlılığımız gereği mücadelemizin her alanında ve her anında bizimle yaşıyor olmaları bizim için bir umut kaynağıdır. Biz onlarla varız ve Saralarla var olmaya devam edeceğiz.” Leyla Güven’in Amed zindanındaki direnişini “İkinci Sara direnişi” olarak tanımlayan İke son olarak şu çağrıda bulundu: “Sara yoldaşın en büyük hayali Önderliğin özgürlüğü ve onunla tekrar görüşebilmekti. Biz bu eylemimizle Sara yoldaşın hayalini gerçekleştireceğiz. Tüm halkımızı 12 Ocak’ta Paris’te düzenlecek protesto eylemine katılmaya ve devam eden süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemini sahiplenmeye çağırıyoruz.”

 Kaynak: Yeni Özgür Politika