SKB: Şengalli kadınların özgürlüğü, özgürlüğümüzdür
SKB: DAİŞ çeteleri Şengal'de yaşayan çeşitli uluslardan kadınlara yönelik eril şiddetin her türlüsünü uygulamış, Êzidî kadınları özel olarak hedeflemiştir.
SKB: DAİŞ çeteleri Şengal'de yaşayan çeşitli uluslardan kadınlara yönelik eril şiddetin her türlüsünü uygulamış, Êzidî kadınları özel olarak hedeflemiştir.
DAİŞ çetelerinin Şengal’e yönelik 3 Ağustos 2014’te gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), “Êzidî kadınlara yönelik saldırılar hala devam etmektedir. Efrin'de faşist Türk devletinin işgaliyle birlikte yüzlerce Êzidî kadın kaçırılarak tecavüze uğramıştır” dedi.
SKB şunlara dikkat çekti: “Şengal'de 3 Ağustos 2014'te DAİŞ çetelerinin saldırılarına uğrayan Êzidî halkı toplu katliamlardan geçirildiler. Bu saldırı Êzidî halkının uğradığı diğer katliamlara atıfta bulunularak 73. Ferman olarak tarihe geçti. KDP peşmergelerinin, 3 Ağustos günü habersizce geri çekilmeleri ve halkı savunmasız bir şekilde bırakmaları, bu katliamın bu denli acımasız bir tahribat yaratmasına neden olmuştu.
DAİŞ çeteleri Şengal'de yaşayan çeşitli uluslardan kadınlara yönelik eril şiddetin her türlüsünü uygulamış, Êzidî kadınları özel olarak hedeflemiştir. Şengalli kadınlara sistematik olarak şiddet, tecavüz saldırıları gerçekleştirmiş, yerinden yurdundan ederek köle pazarlarında satmıştır. İnsanlığın yüz karası bu çete küçük kız çocuklarını dahi ayırt etmeden faşist, İslamcı zulmü, zorbalığı, tecavüzcülüğü kadınlara uygulamıştır. En az 5 bin kadın ve çocuk DAİŞ'in zulmünde, köle pazarlarında satılmıştır. Bugün hala DAİŞ'in elinde zulüm altında bulunan Şengalli kadınlar kurtarılmayı beklemektedir.
Êzidî kadınlara yönelik saldırılar hala devam etmektedir. Efrin'de faşist Türk devletinin işgaliyle birlikte yüzlerce Êzidî kadın kaçırılarak tecavüze uğramıştır. Tek adam diktatörlüğü, talancı Osmanlıcılığa öykünerek halklarımıza, kadınlara zulüm dayatıyor. Dün DAİŞ'in başkumandanı olan Erdoğan diktatörlüğü Şengal'de gerçekleşen katliamlarda nasıl ki sorumluluk sahibiyse, bugün de Efrin'de ordusu ve himayesindeki çeteleri ile işgal ve talanda aynı sorumluluktadır.
Bugün Güney Kürdistan’a yönelik sömürgeci işgal saldırıları ile Kürt kadınları aynı tehlike ile yüz yüzedir. Sadece bölge toprakları değil kadın bedenlerinin işgali anlamını taşıyacak saldırı ve işgal girişimlerine izin vermeyelim.
Şengalli kadınların yaşadıkları katliam, tecavüz, köle pazarlarında satılma zulmüne karşı dünya kadınları olarak mücadele ve dayanışma göstermeliyiz. Onların yaşadığı acılar ancak birlikte mücadele ile aşılacaktır.
Erkek egemen şiddete ve katliamcılığa karşı sokaklara çıkarak Şengalli kadınların yaşadığı acıyı paylaşalım, mücadeleyi büyütelim.”