Taşdemir: Bu, AKP'yi kurtarma savaşıdır

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, işgalci saldırıların AKP'yi kurtarmak için yapıldığını belirterek, saldırıların sürdüğünü söyledi. Taşdemir, "Savaş cinsiyetçiliği, nefreti, düşmanlığı büyütüyor" dedi.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, Amed'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

'KÜRTLERE KARŞI AKP'Yİ KURTARMA SAVAŞI!'

Taşdemir'in açıklamalarının satır başları şöyle:
AKP - MHP ittifakının savaş artığı çetelerle birlikte Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına karşı başlattığı işgal girişimi 10 günü geride bıraktı. Bu savaş, AKP ve MHP iktidarı nasıl adlandırırsa adlandırsın, bu savaş Kürtlere karşı başlatılan bir savaştır. AKP ve MHP ittifakı, Kürtlerin yeryüzünde, dünyanın herhangi bir yerinde zerrece bir özgürlüğe sahip olmaması için savaş başlattı. Hakikatin böyle olduğunu biliyoruz.
Rojava'da kadınlar birlikte nasıl özgürleşebileceğini tüm dünyaya gösterdi.
Bizler biliyoruz ki bu AKP’yi kurtarma savaşıdır, halkların kurtuluş savaşı değildir. Yoksulluğun üzerini örtme savaşıdır, ülkeyi yönetememe krizini bu savaşla örtbas etmek istiyorlar.

'ATEŞKESE UYULMUYOR'

Ateşkes ilan edildiği günden beri hâlâ bombardımanlar devam ediyor, insanlar öldürülmeye devam ediyor. Yine uluslararası medyada kimyasal silah kullanıldığına yönelik haberler yayımlanıyor, görüntüler yayımlıyor. Ateşkes olarak ilan edilen şeyin işgalin süreklileşmesi için yapıldığını görüyoruz.
Biliyoruz ki AKP’nin bu savaşa ihtiyacı var. 10 günde Suriye'de çeteler eliyle yüzlerce sivil katledildi. Gazetecilerin de olduğu konvoy bombalandı. Yaşam alanları yok edildi. Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi'nin açıkladığı rapora göre 10 günde 300 bine yakın insan evini terk etmek zorunda kaldı. Bu bize gösteriyor ki planlı bir şekilde bir demografi değişimi söz konusudur.

'AKP KÜRTLERİ DEĞİL ÇETELERİ SEÇİYOR'

Tarih de bizler de Türkiye halkları da şuna tanıklık ediyor; AKP Kürtler ve Suriye halkları ile komşuluk yerine, IŞİD çeteleri ve türevleriyle komşuluk kurmak istiyor, bunu tercih ediyor. Orada oluşan demokratik bir modele karşı bir tahammülsüzlük var. Çünkü AKP, tek adam rejimini ülke dışına ihraç etmek istiyor. Onun için de tekçiliği savunan çetelerle bir ittifak kurma söz konusu. Bunlarla yol yürüme konusunda kararlılık izleniyor.

'HEVRİN XELEF'E İŞKENCE YAPILDI'

Dünyanın gözü önünde bir kadın siyasetçi Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrin Xelef aracından zorla indirilerek katledildi. Bu katliam görüntüleri çeteler eliyle sosyal medyada yayınlandı. Hevrin Xelef’in otopsi raporları yayınladı, raporda kemiklerinin kırıldığı ve işkence edildiği görüldü. Hevrin Xelef’in annesi cenaze töreninde yaptığı konuşmada, "Vücudunda dokunulacak tek bir kemik kalmamıştır. Oysa kızım iki kurşunla öldürebilirdi. Ama sadece çenesi kalmıştı. Ben sadece çenesine dokunabildim" dedi. Bir anneye bu kadar büyük bir acı yaşatıldı. Sınırı koruyacak olan ve Türkiye’nin komşu olmak istediği bunlar, çeteler. Dünyanın lanetlediği bu vahşeti başarılı bir operasyon olarak gösterdi.
Biz bir kez daha hatırlatmak isteriz, vahşeti alkışlamak insanlığa karşı suçtur.

'SAVAŞ CİNSİYETÇİLİĞİ BÜYÜTÜYOR'

IŞİD yöntemleri ile kadınlar katlediliyor, ‘nafaka düzenlemesine itiraz etmeyin, evde oturun çocuk doğurun’ deniliyor. ‘Kadınları siz katledin, arkanızda biz dururuz’ deniliyor. Binlerce kadın bu siyasi anlayışın ürettiği politikalar sonucunda yaşamını yitirdi.
Savaş; cinsiyetçiliği, militarizmi yükseltiyor, kadınlara şiddet olarak geri dönüyor. Biz kadınlar savaş politikalarına karşı savaşa karşı halklarla, Rojavalı kadınlarla yan yana olmaya devam edeceğiz. Çünkü bizce kadınların güvende olabildiği, kendini gerçekleştirebildiği yegane sistem Rojava’daki kadın devrimidir.

'AKP'NİN SAVAŞ POLİTİKASI NUSAYBİN'DE DE ÖLDÜRDÜ'

Son 3 gündür Nusaybin’deydik. Savaşın başladığı ilk günlerde Nusaybin'e girişimiz engellendi, en son 3 gün önce Nusaybin’e girebildik. Orada yaşamını yitirenlerin ailelerini ziyaret ettik, yaralıları ziyaret ettik. Nusaybin'de içinde çocukların da o olduğu 12 vatandaşımız hayatını kaybetti. 70 vatandaşımız yaralandı. Ceylanpınar'da, Akçakale’de, Kızıltepe'de bu savaş politikalarından kaynaklı insanlar hayatını kaybetti.

'SAVAŞ, NEFRET, KÜRT DÜŞMANLIĞI...'

Bu savaş, nefret ve Kürt düşmanlığı bu toplumu çürütüyor, bu toplum ciddi bir tehdit altında. Bırakın savaşı, Kürtçe konuşmak ölüm nedenidir. En son bir Kürt genci Kürtçe konuştuğu için katledildi, bir yaşlı amcamız da linç edildi.
AKP ve MHP ittifakı tüm enerjisini Kürt kazanımlarını yok etmeye harcıyor.

'İRADE HIRSIZLARI!'

İrade hırsızlığı da son hızıyla devam ediyor. AKP kaldığı yerden belediyelerimize saldırılarını hızlandırdı. 3 büyükşehir belediyemize; Mardin, Amed, Van belediyelerimize el konuldu, gasp edildi. Belediyelerimize kayyım atandı. Kulp Belediyemize yönelik bir komplo gerçekleşti, belediye eşbaşkanlarımız tutuklandı, belediyelere kayyım atandı. En son Hakkari, Yüksekova ve Nusaybin belediye eşbaşkanları gözaltına alındı, tutuklandı, belediyelerimize kayyım atandı. Erciş Belediye Eşbaşkanımız da hala gözaltında.
Bir soruşturma açılacaksa eşbaşkanlığa değil, tek adam rejimine açılmalıdır.

'İL BİNAMIZ İŞGAL ALTINDA'

Parti binamızın önü şu an resmen işgal altında. AKP siyaseti her gün siyasete yeni yöntemler ekliyor. Artık her yeri talan ve işgal etme yöntemi uygulanıyor. Şu an Diyarbakır il binamız işgal altında. AKP kendi çürümesini parti binamızın önünde tamir etmeye çalışıyor."