Taşdemir: Tecride karşı ısrarlı, uzun süreli ve daha güçlü mücadele

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, Kadın Konferansı’ndan çıkan sonuçları ve kadınların yeni dönem siyasetini değerlendirdi. Taşdemir, Öcalan’a tecride karşı “ısrarlı, uzun süreli ve daha güçlü bir mücadele” gerektiğini belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 23 Şubat’ta planlanan 4. Olağan Kongresi öncesi Kadın Konferansını 18-19 Ocak tarihlerinde toplamıştı.

ANF’ye konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, Kadın Konferansı’nda öncelikli olarak süreci değerlendirdiklerini belirtti.

Taşdemir, yeni dönem siyasetinde kadınların dünya direnişçileri ile ortaklaşma çabalarının olacağı vurgusunu yaptı.

Taşdemir şöyle konuştu: “Kongreye giderken biz, hem kadın meclisi olarak hem karma örgütlerimiz olarak çok yoğun bir tartışma süreci geçiriyoruz. Ankara’da 300’e yakın delegenin katılımıyla bir konferans gerçekleştirdik. Kadın Konferansına gelmeden önce bizler, Türkiye ve Kürdistan’da yedi bölgede genişletilmiş kadın konferansları gerçekleştirdik. Hem siyasal süreci hem örgütsel durumumuzu, eksikliklerimizi, yetersizliklerimizi, yeni dönemde daha fazla öne çıkaracağımız, mücadelesini öreceğimiz bir genel mücadele hattı üzerinden bu bölgelerde tartışmalar yürüttük ve kongremizi biliyorsunuz ki ‘Mücadelede Kararlı, Özgürlükte Israrlıyız’ şiarıyla gerçekleştirdik.’’

‘ROJAVA SİSTEMİ DÜNYAYA İLHAM OLDU’

Ortadoğu’da yaşanan savaşın, kadın mücadelesinin nasıl etkilediği üzerinde durmak gerektiğine işaret eden Dilan Dirayet Taşdemir, şunları ifade etti:

“Bugün Türkiye ve Ortadoğu’da bir üçüncü dünya savaşı yaşanıyor ve bu savaşın merkezinde Ortadoğu ve Ortadoğu’daki Kürdistan var. Ortadoğu bağlamında aslında kadınların mücadelesini, kadınların süreci nasıl etkilediği ve etkilendiği üzerine güçlü tartışmalarımız oldu. Emperyalist güçlerin, kapitalist ilişkilerin çıkarları ve mevcut statükoyu koruma eğilimlerine tarihte ilk defa bir karşı duruş halklardan geldi, ilk defa bir itiraz oldu. Bu da Rojava Devrimi şahsında pratikleşen bir durumdur. Halklar kendi talebiyle, yan yana bütün farklılıklarıyla beraber, ortaklaşa ve ortak bir bilinçle buluştular. 21. Yy isyanlarına dönüp baktığımızda diğerlerinden ayırt edici özelliklerden bir tanesi de bu isyanın kadınlardan doğru gelmesidir. Diğeri ise; kadınların bu süreçte sadece kadın özgürlüğü için değil, toplumun değişimi, dönüşümü, eşit, adil ve kadını gören, kadın özgürlük çizgisinde bir değişim talebinde olmalarıydı. Dünyanın dört bir yanına baktığımızda kadın isyanlarının açığa çıkması kadınların yürüttüğü mücadelenin geldiği düzeyi gösterir. Rojava’da açığa çıkan sistemde dünya ya bir ilham olmuştur. Bir enternasyonale ihtiyaç var, bizler HDP Kadın Meclisi olarak dünyada gelişen direnişlerle ortaklaşma, mücadelede buluşma ihtiyacını da hissettik.”

TECRİDE KARŞI UZUN SÜRELİ VE GÜÇLÜ MÜCADELE

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan sistematik tecridin kadın konferansının temel gündemlerinden biri olduğunu vurgulayan Taşdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün yapılan savaş siyaseti, asimilasyon, kayyum, yok etme politikası karşısında güçlü bir ideolojik politik mücadele modeli, bir zihniyeti var. Tabi ki bu mücadelenin metotlarını, zihniyetini, programını ve felsefesini oluşturan Sayın Abdullah Öcalan’dır. Sayın Abdullah Öcalan üzerinden çok ciddi bir tecrit siyaseti izleniyor. Bu tecrit siyaseti gittikçe derinleşiyor ve toplumsallaştırılmaya çalışılıyor. Biz tecridin temel gündemlerimizden biri olduğunun tespitiyle, tecride karşı daha ısrarlı, uzun süreli ve daha güçlü bir mücadelenin yürütülmesi gerektiğinin altını çizdik.”

İNKAR EDİLEN KADIN KAZANIMLARI

Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüzün özellikle Kürdistan’da geliştirildiğini belirten Dilan Dirayet Taşdemir, “Kürdistan’da özel savaş yöntemi olarak çürütme siyaseti uygulanıyor. HDP kadın partisidir ve bu kadın partisi olma siyasetinin ve felsefesinin fikriyatına yönelik ciddi bir saldırı var. Bu bağlamda kadınlar rehin alındı, tutuklandı, hakları gasp edildi, kadın kazanımları inkar edildi ve bunun inkarı üzerinden de bir rejim kuruluyor. Bu rejim ilk aileden başlıyor. Kadın tipolojisi üzerinden yeni bir toplum mühendisliği geliştiriliyor. Dolayısıyla her alanı muhafazakarlaştıran bir AKP-MHP politikasıyla kadınlar karşı karşıya kalıyor. Eğitim müfredatlarından tutalım basın yayına, basın yayından AKP’nin ilgili temsiliyetlerinin kadın düşmanı söylemlerine baktığımızda kadına şiddetin bu kadar derinleşmesi, her gün kadınların katledilmesi bu zihniyetten besleniyor diyebiliriz” şeklinde konuştu.

23 Şubat’ta gerçekleşecek olan kongreye de değinen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, “HDP fikriyatının ve direnişinin toplumsallaşamaması kadınlar cephesinden güçlü değerlendirmelerle ele alındı. Tecrit, sömürgeci siyaset, ekoloji, gibi birçok başlıkta kararlar aldık ve planlama çıkardık. Umuyorum ki 23 Şubat’ta gerçekleştireceğimiz kongrede daha güçlü, kadınların demokratik siyasette kendini daha fazla ifade ettiği ve Türkiye’de bütün bu yaşananların karşısında iktidara yürüyen bir HDP’yi hep birlikte inşa edeceğiz’’ dedi.