Özgür Kadın Hareketi (TJA), 9 Ocak politik kadın cinayetlerini engelleme eylem gününe ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kadın örgütlü mücadelesinin kadın katliamlarını durduracağını vurgulayan TJA, kadın katliamlarının tesadüf olmadığını, katledilen kadın yoldaşlarının tarihe eşsiz bir irade, direniş ve özgürlük tutkusu aşıladığını kaydetti.

‘MODERNİTE KADIN CİNAYETLERİNİ MANİPÜLE ETMEYE DEVAM EDİYOR’

Kapitalist modernitenin kadın cinayetlerini her dönemde manipüle ettiğinin altı çizilen açıklamada, “Kadına yönelik şiddeti bireyselleştiren ve politik ve toplumsal bağlamından koparan bu yaklaşım, erkek egemen kapitalist modernitenin kadın düşmanlığını örtbas etme çabasıdır. Tam da bu yöntemle devletler ve istihbarat aygıtları siyasi öncülük eden kadınları katledip cinayetlerin üstünü örtmektedir” denildi.

“Kadın mücadele tarihimizin ilk öncüsü olan Sakine Cansız yoldaşın ve Fidan Doğan, Leyla Şaylemez yoldaşların katledişlerinin 6. yıldönümünü, KJA yönetim üyesi Sevê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayir yoldaşların Silopi’de devlet güçleri tarafından vahşice katledilişlerinin 2. yıldönümünü karşılamaktayız” denilen açıklamaya şöyle devam edildi: “Bir acının büyüklüğü ve derinliğinin nedeni, temsil ettiği toplumsal anlamın değeri ile orantılıdır. Devrimci yaşam mücadelesinin tamamı aynı zamanda kadın özgürlük kavgası olan Sakine Cansız yoldaş, Kürdistan toplumunun ve kadınlarının direniş, onur, özgürlük, başarı, kavga, aşk, güzellik, ahlak ve vicdan değerlerinin kişilik kazanmış yegâne örneklerinden biridir. Önderliğimiz bu nedenle ‘Sakine’nin hayatı örnektir. Kadının özgürleşmesi Sakine’nin mücadelesidir’ değerlendirmesinde bulunmuştur.”

‘KADIN KATLİAMLARI TESADÜF DEĞİLDİR’

Kadın katliamlarının tesadüf olmadığının altını çizen TJA, “Sakine Cansız direnişçiliği ve özgürlük ruhu ile tanışmış ve mücadelecilikte yetkinleşmiş Sevê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır yoldaşlarımızın Paris katliamı haftasında devlet güçleri tarafından vahşice katledilmeleri tesadüf olmayıp, özellikle planlanmış ve hayata geçirilmiştir. Kürt halkının ve Kürt kadınlarının sömürgeciliğin dayattığı köleliğe karşı özgürlük mücadelesini yükselttiği öz yönetim direnişinde öncü rol oynayan bu arkadaşlarımız tarihe eşsiz bir irade, direniş ve özgürlük tutkusu kazandırdılar. Cesaretleri, umutları ve inançlarıyla özgürlük mücadelemizde başardıkları ve bir mirasa dönüştürdükleri özgürlük duruşları için onlara karşı büyük minnettarlığımız bulunmaktadır. Mücadelelerini nihai sonuca ulaştırmak bizim Kürt halkına ve tüm dünya kadınlarına büyük borcumuz olacaktır” dedi.

‘KADINLARIN BİRLEŞİK GÜCÜYLE FAŞİZMİ YENECEĞİZ’

Kadınların örgütlenerek katliamları durduracağının kaydedildiği açıklamada devamla şunlara yer verildi: “Paris ve Silopi katliamcılarına karşı özgürlük direnişi ve mücadelemizi her ev her sokak her köy ve her kentte örgütlenerek, bilinç mücadelesini derinleştirerek, etkinlik ve eylemlerimizle büyütelim. Bu anlamda 5 ve 9 Ocak tarihlerini siyasi kadın katliamlarına karşı mücadeleyi yükseltme haftası olarak ele alacağız ve katliamcı sömürgeci sisteme son verinceye kadar, nerde olursak olalım mücadelemizi en amansız biçimde vereceğimizin sözünü bir kez daha şehitlerimize, kadınlara ve halkımıza veriyoruz. Türkiye ve Kürdistan’daki tüm kadın örgütlerini ve demokrasi dinamiklerini kadın özgürlük mücadelesinde katledilen kadın yoldaşlarımızı sahiplenmeye, eylem ve etkinliklerle alanlara çıkmaya davet ediyoruz. Kadınların birleşik gücüyle faşizmi yeneceğimiz sözünü bir kez yineliyoruz.”