Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), 17 yıllık tecrit ve derinleştirilen tecrit koşullarıyla birlikte on son 15 Temmuz 2016’dan bu yana Türkiye’de yaşanan gelişmelerin, Türk devletinin yaşadığı kaos ortamından kaynaklı olarak İmralı’dan herhangi bir haber alınamadığını kaydetti. Şimdiye kadar gelişen ve devam eden bir süreç bulunduğuna da dikkat çeken TJK-E, “İmralı’da neler olduğunu bugüne kadar kimse açıklayamamaktadır. Ortaya çıkan kaygılardan kaynaklı dört parça Kürdistan ve yurtdışında tüm örgütlü yapılar bir eylemsellik süreci başlatmış ve çağrılar yapmıştır. Önderlikten herhangi bir haber alınamamış olması gün geçtikçe kaygıların daha fazla artmasına neden olmaktadır.

Bu kaygı ve endişelere paralel geliştirilen eylemsellikler bulunmaktadır, ancak bu hareketlilik İmralı'dan bir haber alma konusunda şimdiye kadar bir sonuç vermemiştir. Gerek CPT ile yapılan görüşmeler, gönderilen mektuplar, var olan sokak eylemleri, Af Örgütü ile görüşmelerin yanı sıra, sivil itaatsizlik eylemleri yapılmaya başlanmıştır. Sonuç alabilmek için bu eylemselliklerin daha da güçlendirilmesi ve geliştirilmesine ihtiyaç olduğu açıktır. 5 Nisan tarihinden beri hiçbir şekilde görüşmeye izin verilmeyen ancak son bir aydır da Türk devletinin İmralı’da neler yaşattığının bilinmemesi Kürt kadınlarının ve halkının kaygılarını en üst düzeye çıkartmıştır” dedi.

Kadınların da Öcalan’dan herhangi bir haber alıncaya kadar eylemlerine devam edeceği de ifade edilen TJK-E açıklamasında “Kadınlar Önderliği ve özgürlüğü için eylemde” kampanyası çerçevesinde eylemlerin daha fazla geliştirilerek, süreklilik sağlanarak sonuç alıncaya kadar süreceği kaydedildi.

“Sonuç alıncaya kadar eylemdeyiz, Önderlikten haber alıncaya kadar eylemde olacağız” diyen TJK-E, yarın birçok Avrupa ülkesinde yapılacak eylemlere de kadınların güçlü katılım çağrısında bulundu.

TJK-E açıklamasında şunları belirtti: “Böylesi tarihi günlerde sürece katılmak ve sürekli eylemsellik içerisinde olmak kazandıracaktır. Beklemek ve beklentili bir ruh halinin hiçbir zaman kazandırmadığı ve kazandırmayacağı da bilinen bir durumdur. Bu yüzden tarihi hatalar yapmamak için eylemsellik içerisinde olmalıyız. Yine bu sürecin direnişle varlığımızı ortaya koyacağımız bir süreç olması karakterini göz önünde bulundurarak, bu bilinç ve sorumlulukla eylemselliği bir yaşam tarzı olarak devam ettirebilmeliyiz.”