TJK-E: Öcalan ve Rojava'nın özgürlüğü için alanlara!

  TJK-E, 9 Ekim Komplosu'nun başarıya ulaşamadığını belirtti. TJK-E, Öcalan ve Rojava'nın özgürlüğü için alanlara çağırdı.

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük Uluslararası 9 Ekim Komplosu'na ilişkin bugün açıklama yaptı.

'KOMPLOCULAR BAŞARAMADI'

"9 Ekim Uluslararası Komplosu, Önderliğimizin yürüttüğü amansız bir mücadele ile amacına ulaşmamış, komplo boşa çıkartılmıştır. Komplonun 21. yılını ‘değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk’ hamlesi ile karşılıyoruz. Hamle ile birlikte direniş ve mücadelemizi daha da büyüterek alanlarda olacağız. Geçen 21 yılda komplocular istediklerini başaramamışlar, Kürt halkının özgürlük iradesinin dört parça Kürdistan’da gelişmesinin ve Ortadoğu’da model olmasının önüne geçememişlerdir. Kürt halkının geliştirmek istediği sistemin önüne geçemeyeceğini anlayan güçler, komplo, imha ve soykırım politikalarını savaşa dayalı olarak güncellemek istemektedirler. Bu saldırı ve savaş politikalarının merkezinde Kürt halkının soykırım rejimi altına alınması vardır. Ortadoğu’yu kendi çıkarlarına göre yeniden dizayn etmek isteyen bu güçler, Kürtleri kendi politikaları temelinde kullanabilmek amacıyla Önderliklerinden koparmayı amaçlamaktalar. Uluslararası güçlerin bu planlarını devre dışı bırakmanın tek yolu ise Rêber Apo’nun demokratik ve özgürlükçü projelerini Ortadoğu devrimi ve kadın devrimi ufku ile yaşamsal kılmaktan geçmektedir.  

TECRİT ARTTIKÇA TÜM TOPLUMA SALDIRI DA ARTIYOR'

Önderliğimiz 21 yıldır tutulduğu İmralı’da hukuk ve insanlık dışı uygulamalarla karşı karşıya kalmıştır, kalmaktadır. İmralı’da özel uygulanan mutlak tecrit politikalarıyla Önderliğimiz  üzerindeki tecrit sistemi, başta tüm insanlığa ve özgürlük isteyen tüm güçlere yapılan bir işkence sistemi olarak geliştirilmektedir. Tüm hukuki normların çiğnenmesiyle demokrasiden nasibini almamış faşist Türk devleti, bu ağır sistemi günbegün daha fazla derinleştirmiş ve soykırım savaşını bununla boyutlandırmıştır. Son dört yıldır faşist TC devleti en ağır uygulamalarını devreye koymuş bulunmaktadır. Önderliğimiz üzerindeki tecrit ağırlaştıkça, Türk devletinin kadınlara, gençlere ve halklara saldırıları artmaktadır. Bu saldırı politikasının kaynağında elbette ki halkların umut ve özgür yaşam çizgisi haline gelen Önderliğin demokratik modernite paradigması vardır. Önderliğimizin bölge halkları, kadınlar ve Kürtler için sunduğu demokratik özgür yaşam paradigması yaşam buldukça saldırıların dozu da artmaktadır.

AVRUPA KURUMLARINA ÇAĞRI

Önderliğimize karşı yapılan tüm bu hukuksuzluklar elbette ki Avrupa Konseyi’nin ve ona bağlı olan CPT’nin yaklaşımlarından bağımsız ele alınamaz. CPT bugüne kadar, faşist Türk devletinin bu uygulamaları karşısında sessiz kalarak kendi hukukunu da çiğnemiştir. Bir kez daha burada AP ve CPT’ye sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Türk devletinin işlediği suçlara ortak olmayın çağrımızı tekrarlıyoruz.
İmralı’da 21 yıldır insanlık savaşı veren Önderliğimizin toplumsal bir harekete dönüştürdüğü özgür kadın çizgisi, gelinen aşamada Kürt halkının ve insanlığın özgür yaşam garantisi haline gelmiştir. Dolayısıyla demokratik toplum inşamızı, demokratik inşayı güçlü geliştirmek İmralı sistemini parçalamaktan geçmektedir.

'GÜN, ROJAVA'YI HER YERDE SAVUNMANIN GÜNÜDÜR'

9 Ekim komplosu ile amaçlarına ulaşamayan faşist güçler bugün komplo güncellenmek istenmektedir. AKP-MHP faşist rejimi Kürt ve Ortadoğu halklarının en büyük kazanımı olan  Rojava’ya bir soykırım saldırı gerçekleştirmek istemektedir. Rojava’yı işgal etmek ve bir soykırım gerçekleştirmek hedeflenmektedir. Kuşkusuz Kür kadınları, Kürt halkı dün olduğu gibi bugün de Rojava’yı savunacaktır. Her Kürt, her Kürdistanlı, dünyanın neresinde olursa olsunlar, seferberlik ruhu ile, eylemleriyle ve her türlü imkanları ile Türk devletine karşı birlik olacak, Rojava’ya sahip çıkacaktır. Gün Rojava etrafında birleşerek, insanlık onurunu, halkımızın kazanımlarını ve geleceğimizi savunma günüdür.
Özgür kadın hareketi olarak uluslararası komplocu güçlerin saldırı hamlelerine karşı, ‘değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk’ hamlesi ile birlikte her alanda direnişi büyütme, inşayı geliştirme kararlılığımız tamdır. Kürt halkına karşı geliştirilen bu inkar ve imha saldırılarına karşı, Önderliğimizin fiziksel özgürlüğü gerçekleşene kadar bulunduğumuz her yerde mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun için herkesin yüksek bir bilinç ve sorumlulukla sürece katılacağına inanıyoruz. Bir kez daha demokrasi ve toplumsal direniş değerlerini savunan tüm güçleri büyük bir seferberlik ruhuyla İmralı sistemini kırmaya ve Rojava’yı savunamaya çağırıyoruz.

'BRÜKSEL VE STRASBOURG EYLEMLERİNE KATILALIM'

Bu temelde Kürt halkını ve tüm halkları, kadınları, gençleri, aydın ve sanatçıları, emekçileri, sosyalistleri, demokratları, ekolojistleri, feministleri, anarşistleri ve demokratik-özgür bir yaşamdan, onurlu bir barıştan yana olan tüm toplumsal kesimleri hamlemize güçlü katılmaya, 'Öcalan’a Özgürlük' şiarıyla 9 Ekim'de Brüksel ve Strasbourg'da gerçekleştireceğimiz eylemlere güçlü katılmaya çağırıyoruz."