Yazılı açıklama yapan TJK-E, “21 Ekim saat 21.00’da Eyn Îsa’ya bağlı Mişrefa köyüne yaptığı saldırıda YPJ savaşçısı Çiçek Kobanê yaralı bir biçimde Türk ordusuna bağlı çetelerce esir alındı. İnsanlıktan nasibini almamış bu topluluk sonrasında yaşanacak vahşeti övünerek kameralara anlatmakta beis görmedi” dedi.
Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “Bu görüntüler esir düşen YPJ’li savaşçının akıbetine ilişkin kamuoyunda oluşan kaygıların ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Çünkü Türk ordusu ve devşirme çeteleri bu türden savaş suçlarını daha önce de işledi. Bu yöntemleri Bakûr’da Ekin Van’dan, Efrîn’de Barin Kobanê’den biliyoruz.
İşgalciliğin bu biçimde kadınların iradesini kıracağını sananlar bilmeli ki; bu tür yöntemler biz kadınların iradesini kıramaz. Aksine devlet ve sömürgeciliğin en başta erkek egemenliğinden beslendiğini doğrular. Ve biz kadınların bu üçlü ve kirli ittifaka karşı savaşı ve direnişindeki kararlılığımızı artırır.
Herkes bilmeli ki; işgal saldırılarıyla sonuç alamayan sömürgecilik çaresizliğini kadın bedenine dönük vahşi saldırılarla örtmeye çalışsa da kadın devriminin yükselişini durduramayacak. Kürt kadınlarının Rojava’da sadece DAİŞ’i değil onun temsil ettiği erkek egemenliğini ayaklar altına aldığı hakikati bu çirkin yöntemlerle gizlenemeyecek. Kürt kadınlarının Ortadoğu’dan, Avrupa’ya, Asya’dan Latin Amerika’ya kadar yayılan özgürlük mücadelesini hiçbir egemenlik, hiçbir devlet ve erkek sistemi durduramayacak. Nasıl ki savaşçı Kürt kadınları bu saldırıların intikamını cephede en önde yer alarak alıyorsa, bizler de Rojava Devrimi'nin savunması için yapılan her eylemde en ön saflarda yer alarak bu vahşi yöntemlerin sonuç vermediğini göstermeliyiz.
Kürt kadın hareketi olarak devrimimizin savunuculuğunu yapacağız ve dünya halklarıyla birlikte kadınların direniş cephesini büyüteceğiz. Çağın vahşetine karşı onurun, iradenin ve iyiliğin temsili biz kadınlar olacağız!”