Tevgera Jinên Kurdistan-Ewrupa (TJK-E) Koordinasyonu, yıl dönümü yaklaşan Paris Katliamı'na ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

Katledilen devrimci Kürt kadınlar Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in anıldığı açıklamada, "9 Ocak 2013'te gerçekleşen Paris Katliamı kadınlar, halkımız ve demokratik kamuoyu tarafından aydınlanmayı beklemektedir. Bu beş yıl boyunca davanın aydınlatılması ve katliamcıların ortaya çıkarılması için mücadelemiz aralıksız devam etmiş, direnişimiz daha da büyümüştür" denildi.

'MÜCADELENİN VE ÖZGÜR KADININ İFADESİ OLDULAR'

Açıklamada şunlar da kaydedildi:

"PKK’nin kurucu üyelerinden olan ve Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi’nin tüm gelişim aşamalarının şekillenmesinde emek sahibi olan, demokratik ve özgür bir toplum için amansız mücadele eden Sakine Cansız (Sara) yoldaş, kadın özgürlük mücadelesinin çizgisi olmuştur. Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez yoldaşlarımız, her türlü egemenliğe karşı direnen özgür kadın kimliğinin ve iradesinin ifadesi olmuşlardır.

9 Ocak 2013'te gerçekleşen katliam ile büyük bir savaş planının hayata geçirilmek istendiği her geçen gün daha fazla açığa çıkmaktadır. 9 Ocak 2013’ten bu yana Fransa, AB ülkeleri, ABD ve Türk devleti büyük kirli planın açığa çıkmaması için susmayı anlaşmalı olarak tercih etmişlerdir. Katil Ömer Güney'in cezaevinde öldürülerek davanın kapanması ve karanlıkta kalması hedeflenmiştir. Şu herkes tarafından iyi bilinmektedir: Paris Katliamı'nın aydınlatılması aynı zamanda Kürt halkına yönelik şimdiye kadar gerçekleştirilen büyük komploların deşifre olması anlamına gelecektir.

'MİT GÖREVLİLERİNİN İTİRAFLARI...

En son yakalanan MİT görevlilerinin itirafları ve ele geçen belgelerde de bir kez daha kanıtlanmıştır ki bu katliam Erdoğan ve Türk devleti tarafından yapılmıştır. Kürt Özgürlük Hareketi'ni tasfiye etme konseptini ilk önce önder kadrolarından Sakine Cansız, Kürt diplomat Fidan Doğan ve gençlik öncülerinden Leyla Şaylemez üzerinde uygulamışlardır. Sabahattin Asal’ın bir MİT yöneticisi olarak 9 Ocak 2013’te gerçekleşen Paris Katliamı’nın planlayıcısı olması, AKP iktidarının ve MİT’in komplocu karakterinin kanıtı olmaktadır. Şu bir daha görülmüştür ki, Türk devleti ve onun kirli işlerini yapan MİT, Kürt kadınlarına, halkına ve kazanımları yok etmek için her yol yol ve yöntemi denemektedir. Ancak bu faşizan saldırılara karşı Kürt kadınları, Kürt halkı dün olduğu gibi bugünde büyük direnmekte, büyük kazanmakta ve özgür bir yaşamı kurmaktadır.

'ERDOĞAN KARARTMAYA ÇALIŞIYOR'

Gelinen aşama da artık şu çok nettir: Paris Katliamı, Erdoğan ve uluslararası siyasi güçlerce bölgesel çıkar politikaları gözetilerek planlamıştır. Geleceğini Kürt düşmanlığı üzerinden kurgulayan Erdoğan’ın kirli ortaklıklar ve politikalarla Paris Katliamı'nı karartma çabaları devam etmektedir. Erdoğan’ın katliamın yıl dönümü öncesi 5 Ocak’ta Paris’e gelmesi bunun açık bir göstergesidir. Fransa hükûmeti bu konuda şimdiye kadar bir adım atmamıştır. Unutulmamalı ki, Paris davası tarihi bir davadır. Ve bu katliam tüm yönleriyle mutlaka aydınlanacaktır. Katliamcıların Kürt kadınlarıyla, Kürt halkıyla, demokratik kamuoyu ile yüzleşme cesaretini göstermeyeceği açıktır. Fakat bizler özgürlük mücadelesi veren kadınlar olarak, Kürt halkı olarak ve bu soylu mücadelenin dostları olarak, bu katliamı gerçekleştirenlerden mutlaka hesap soracağız. Sara, Fidan ve Leyla yoldaşlarımız tüm Kürdistan toplumuna mal olmuş, evrensel devrimci-demokratik özgürlük değerleri haline gelerek kök salmışlardır.

PARİS YÜRÜYÜŞÜNE ÇAĞRI

Bu temelde başta kadınlar olmak üzere tüm devrimci, demokrat ve bu vahşete dur diyen herkesi katliamcılardan hesap sormak için 6 Ocak'ta yapılacak Paris yürüyüşüne katılmaya, faşizme karşı kadın özgürlük mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.

Gün katliamcılardan hesap sorma günüdür!"