TJK-E Koordinasyonu, Kürt halkının bugün her alanında içerisinde bulunduğu direniş ile yeni bir yaşam, yeni bir gelecek yarattığını belirterek, “Bunun geçmişteki ifadesi 15 Ağustos diriliş, direniş bayramı iken,  15 Ağustos’un bugüne ulaşan, zaferleşen direniş ruhunun adı, bugün Minbic'de kazanılan özgürlük olmuştur. 15 Ağustos Kürt halkının direniş bayramı ve özgürlüğün bugünkü adı Minbic'in zaferi tüm Kürdistan halklarına, bütün insanlığa kutlu olsun” dedi.

“15 Ağustos sadece Türk devletinin imha, inkar, soykırım stratejisine karşı değil tüm ulus-devlet zihniyet ve sistemine sahip kurum, kuruluş, şahsiyet ve yapılara karşı geliştirilen bir direniş ve varolma mücadelesinin adıdır” denilen TJK-E açıklamasında, “Sömürgecilik bugün tüm Kürdistan ve Ortadoğu’da faşizmin 21. yüzyıl rengi ile kendisini halklar, kadınlar, gençler ve tüm ezilenler üzerinde yaşatıyor. DAİŞ'in Kürdistan ve Ortadoğu topraklarında yaşattığı, yıkıcılık, köksüzlük, şiddet, terör ortamı halkların özgürlük için daha fazla mücadele gücünü ortaya çıkartmayı dayatıyor. Ortadoğu ve dünyanın içerisinde bulunduğu şiddet sarmalı, yaşamın her alanında etkilerini gösteren bu sarmalın devam etmesi, yürütülen soykırım stratejileri içerisinde özsavunma ve özyönetimlerin her geçen gün başta kadınlar ve tüm ezilen halklar, inançlar, farklılıklar için daha büyük bir ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. Özsavunma ve özyönetimin en büyük aracı örgütlülüktür. Örgütlülüğün en büyük ifadesi ise amacına ulaşmak için eylemsellik içerisinde olmaktır. Bu gerçekliği Minbiç te özgürlüğe kavuşan kadınların özgürlük sevinci, aynı zamanda köleliğe olan isyan çığlıklarında gördük. Yakılan burkaları, sevinç gözyaşlarını ve DAİŞ’in zulmüne isyan eden kadınların haykırışlarına tüm dünya tanıklık etmiştir” ifadelerine yer verildi.

TJK-E Koordinasyonu açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi:

“Gerek 15 Ağustoslar gerekse dün Kobanê bugün Minbiclerin özgürleşmesine vesile olan düşünce gücü, özgür yaşam perspektifi ve demokratik özerklik sisteminin yaratıcısı Önderliğin 17 yıldır hala ağır tecrit koşullarıyla tutuklu bulunması ulus-devlet zihniyetinin en üst düzeydeki uygulama biçimini göstermektedir. Kürt kadınları ve halkı İmralı sistemini kabul etmedi etmeyecek. Bu temelde "Kadınlar Önderliği ve Özgürlüğü için Eylemde" şiarıyla yürüttüğümüz kampanyamızı Avrupa Kürt Kadın Hareketi olarak, özgürlüğün, direnişin, özgür yaşam felsefesinin sahibi olağanüstü öngörü ve büyük bir iradi gücün sahibi Önderlikten haber almayıncaya kadar eylemlerimizi yükselterek devam edeceğiz. Her gün eylem şiarının yanı sıra İçerisinde bulunduğumuz eylemsellik sürecinin sembol eylemsel günü olarak ise haftanın çarşamba gününü belirliyoruz. Avrupa Kürt Kadın Hareketi olarak Önderlikle görüşme gerçekleşene kadar, Önderlikten bir haber alıncaya kadar haftanın çarşamba gününü eylem günü olarak ele alıp,  Avrupa ülkelerinde bulunan tüm kadın meclis, komün ve inisiyatiflerin eylemsellik içerisinde olacağımızı belirtmek istiyoruz. Tüm meclis, komün ve inisiyatiflerimizin gerçekleştirdikleri eylemselliklerin yanı sıra her çarşamba günü kadınların eylemde olduğu bir gün olarak ele alıp yaklaşacağız. Çarşamba günler Kürt kadınlarının öncülüğünde gençlerin ve tüm halkımızın eylemlere güçlü katılmaya çağırıyoruz.

Kadın hareketi olarak 9 Ocak 2013 tarihinde Paris’te gerçekleşen katliamın aydınlatılması amaçlı geliştirdiğimiz eylemselliklerimiz Paris, Almanya da Düsseldorf merkezlerinde her hafta devam edecektir. İki merkez bölgenin dışındaki tüm alan, bölge, eyalet ve saha düzeyinde varolan kadın meclis, komün ve inisiyatiflerimiz öncülüğünde Önderlikten bir haber alıncaya kadar eylemsellik içerisinde olacağız.”