Türk eğitim sisteminin dinci, milliyetçi ve cinsiyetçiliğine işaret eden Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu, kadınların sistematik olarak şiddete maruz bırakılmasının temel nedenlerinden birinin eğitimde toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu söyledi.

ANF’ye konuşan Derya Yulcu, eğitim sistemindeki sorunların her geçen yıl arttığın belirterek, “17 yıllık AKP iktidarında sorunları çözmeyi bırakın, sorunlar daha da büyüdü. 2012’de karşı çıktığımız 4+4+4 eğitim sistemi, ilk mezunları bu yıl verecek. Bu çocuklar 8. sınıftalar ve bu sene yüzde 50’den fazla çocuk liseye giriş sınavına girecek. Milli Eğitim Bakanlığını bu sene aslında büyük bir kaos bekliyor. Geçen sene çocukların çoğunluğu özel okullara ya da istemediği liselere gönderildi, çünkü talepler karşılanmıyor” dedi.

EĞİTİMİN TİCARİLEŞMESİ

Eğitime ayrılan bütçenin yetersiz olduğuna işaret eden Yulcu, şunları aktardı: “Devlet okulları kaderine terk edilmiş durumda. Öğretmenler ve eğitim emekçileri güvencesiz çalıştırılıyor. Eğitime ayrılan bütçe, temel ihtiyaçlar ve personel giderlerine bile yetmiyor. Eğitime ayrılmayan bütçe de savaşa cömertçe harcanıyor. Devlet kamusal bir hizmet olarak vermesi gereken eğitimi özel okullara devretmek istiyor. Devlet okullarını bir yük olarak görüyor ve bundan kurtulmak istiyor. Pay ayırmaktan ziyade kar elde etmek istiyor. Eğitim, parayla alınır satılır bir meta haline getirilmek isteniyor.’’

SADECE İKİ İLİN MÜDÜRÜ KADIN

Türk eğitim sisteminin son derece eril olduğunu söyleyen Derya Yulcu, öğretmenlerin yüzde 50’den fazlasının kadın olmasına rağmen temsiliyetin azlığına dikkat çekti. Yulcu, şunları paylaştı: “Milli Eğitim bünyesinde görev yapan bin 299 üst düzey yöneticinin yalnızca 25’i kadın. İl Milli Eğitim Müdürü, Müdür Yardımcısı, İlçe Eğitim Müdürü olarak görev yapan bin 299 yöneticiden bin 274’ü erkektir. 81 il içinde sadece Muğla ve Sakarya’da Milli Eğitim Müdürleri kadın. İl Milli Eğitim Müdürlüklerinde çalışan yönetici sayısı 299, kadın sayısı ise 16’dır. Yöneticiler erkek ve okul kültürü erildir.’’

DİNCİLİK, MİLLİYETÇİLİK VE CİNSİYETÇİLİK

Sürekli değişikliklerle müfredatın da daha kötüleştiğini kaydeden Yulcu, “Cinsiyetçi, milliyetçi, muhafazakar, dinin istismarı üzerinden hazırlanan ders kitapları okutuluyor. Karma eğitim şartı kaldırıldı. YÖK Başkanı tutum belgesinden ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ kavramının çıkarılacağını, çünkü bu projenin toplumsal değerlerimize uymadığını duyurdu ve proje iptal edildi” dedi.

CİNSİYET EŞİTLİĞİ YAŞAMSALDIR

Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminin tüm kademelerde gerekli olduğunu vurgulayan Derya Yulcu, şunları ekledi: “Eğitim Sen olarak ‘toplumsal cinsiyet eşitliği yaşamsaldır’ diyoruz, çünkü bu eğitimi alan bir çocuk kadın ve erkeği eşit görecek. Bakan ‘kadınsın sus’ demeyecek. Maliye Bakanı, ‘kadınlar çalışmazsa işsizlik sorunu kalmaz’ diyemeyecek. Bir erkek öğretmen, kız öğrencisinin eşofman giymesinden rahatsız olmayacak. Bir doktor, bekaret kontrolü yapmayacak. Bir polis, dayak yemiş bir kadını evine yollamayacak. Bir hakim, tecavüze uğrayan bir kadına ‘sen ne giymiştin’ diye sormayacak… Bu noktada toplumsal cinsiyet eşitliği yaşamsaldır, diyoruz. Eşit ve özgür yaşamak istiyoruz.’’