Türkiye Karabağ'da Rusya'yı sıkıştırarak tavizler koparmaya çalışıyor

Karabağ'daki çatışmaları değerlendiren uzmanlar, Türk devletinin Batı ve NATO'nun desteğiyle Rusya'yı Kafkaslarda sıkıştırmaya çalıştığını ve bunun karşılığında ise Kuzey-Doğu Suriye'de tavizler almaya çalıştığını kaydediyor.

Ermenistan ile Azerbaycan arasında yıllardır sorun olan Dağlık Karabağ bölgesinde dün çatışmalar yeniden alevlendi. İki ülke arasında uzun zamandır sorun teşkil eden Karabağ bölgesinde zaman zaman çatışmalar yaşanıyor.

Ancak, yaşanan son çatışmalarda Türk devletinin doğrudan müdahalesi ve bölgeye askeri olarak yaptığı sevkiyatlar, durumu önceki çatışmalardan farklı kılıyor.

Ermenistan ile Azerbaycan arasında en son 12 Temmuz 2020 tarihinde, Tovruz bölgesinde yaşanan çatışmalarda, Türk devleti Ermenistan'ı tehdit etmiş ve destek için Azerbaycan'a açık çek sunmuştu.

TÜRK DEVLETİNDEN AZERBAYCAN'A SİYASİ VE ASKERİ DESTEK

Türk devleti dün başlayan çatışmalarda ise daha şahin bir tutum takınarak, siyasi, diplomatik, askeri ve propaganda gücüyle savaşa doğrudan müdahil oldu.

Siyasi olarak, Azerbaycan'a destek için açık çek sunan Türk devleti, diplomatik olarak da "iki devlet tek millet" doktriniyle hareket etmeye çalışıyor.

Türk devleti, askeri olarak da uzun süredir Azerbaycan'a sevkiyat yapıyordu. Temmuz ayında Tovruz'da yaşanan çatışmaların ardından Türk ordusu, "ortak tatbikat" adı altında, ülkeye yoğun bir sevkiyat yapmıştı.

Çok sayıda Türk subayının "askeri danışman" olarak bulunduğu Azerbaycan'da Türk ordusuna ait İHA ve SİHA'lar da bulunuyor. Nitekim dünkü saldırıların çoğunun Türk SİHA'ları tarafından yapıldığı bildiriliyor.

SURİYE'DEN AZERBAYCAN'A CİHATÇI KORİDORU

Ancak en vahim durum ise Türk devletinin Suriye'den Azerbaycan'a sevk ettiği cihatçı çeteler. Türk devleti uzun süredir Suriye'den çeteleri Azerbaycan'a desteğe göndermek için hazırlık yapıyordu.

Çetelerin yayımladığı bazı ses kayıtları, Ankara'da ortaya çıkan bazı fotoğraflar ve çete gruplarının Karabağ bölgesinde cephe hattına giderken çekilmiş bir görüntüsü bunu iddia olmaktan çıkarmaya başladı.

Türk devleti kuzeybatı Suriye'de Sultan Murat, Hamza Tümeni, Ebû Emşet ve Süleyman Şah gibi "Türkmen" adı altında hareket eden gruplardan çok sayıda çeteyi Efrin'den Ankara'ya ve oradan Bakü'ye sevk etmeye başladı.

Başka bir deyişle, Suriye'den Akdeniz üzerinden Libya'ya açılan çete koridoru senaryosu, şimdi de Suriye-Ankara-Bakü hattında -belki de Kafkasya'ya- tekerrür ediyor.

Bu durumun çatışmalardan önce basına yansıması üzerine Türk devleti ise kara propganda mekanizmasını devreye koyarak, "PKK'lilerin Karabağ'da olduğu" yalanına başvurmaya başladı.

UZMANLAR NE DİYOR?

Karabağ'da yaşanan çatışmaları, her iki ülkenin savaş atmosferini ve Türk devleti ile Rusya'nın tutumlarını Uluslararası Kürt Örgütleri Birliği Eşbaşkanı Arif Ezmanî ve Kürt yazar-gazeteci Ezîzê Cewo ANF'ye değerlendirdi.

Rusya'da yaşayan Kürt uzmanlar, Türk devletinin Karabağ sorunuyla dengeler üzerinde oynama siyasetini devam ettirerek, Rusya'dan Suriye ve Rojava konusunda bazı tavizler koparmaya çalışabileceği uyarısında bulunuyor.

Karabağ'daki son durumu "bölgedeki çatışmalar saat saat ağırlaşıyor" sözleriyle değerlendiren Arif Ezmanî, çatışmaların sadece bir iki noktada değil, tüm Karabağ sınırı boyunca yaşandığını kaydetti.

Yazar-gazeteci Ezîzê Cewo ise Karabağ'daki çatışmaların lokal bir çatışma boyutunda olmadığı görüşünde ve bu çatışmaların da Ortadoğu ile Kuzey Afrika'da yaşanan çatışmalar ve Akdeniz'deki paylaşım sürtüşmesinden bağımsız ele alınamayacağını ifade ediyor.

'HER İKİ ÜLKE DE İÇ SORUNLAR YAŞIYOR'

Arif Ezmani, hem Ermenistan'daki Paşinyan yönetimi, hem de Azerbaycan'daki Aliyev yönetiminin ciddi iç sorunlar yaşadığını ve kendilerine karşı içeride ciddi bir muhalefetin geliştiğini belirterek, "Her iki yönetim de kendi içinde zor zamanlar yaşıyor. Hem Aliyev hem de Paşinyan milliyetçi duyguları kabartarak iç sorunların üstünü örtme yoluna gidebilir. Bu zaman zaman başvurulan bir yöntem. Fakat bu seferki çatışmalar biraz bunu aşan boyutta" diyor.

'TÜRK DEVLETİ SAVAŞIN DOĞRUDAN TARAFI OLDU'

Karabağ sorununun yaklaşık 30 yıldır yarı donmuş bir vaziyette olduğunu ve her iki ülkenin konjonktürel olarak zaman zaman bazı çatışmalar çıkardığını kaydeden Ezîzê Cewo, son zamanlarda Türk devletinin bölgeye ciddi bir sevkiyat yaptığını belitriyor.

Ezîzê Cewo, "Türk devleti Azerbaycan'a çok sayıda silah verdi, askeri tatbikatlar adı altında bölgeye sevkiyatlar yaptı ve Suriye'den, Libya'dan çeteleri bölgeye nakletmeye başladı. Ama yine de Türk devletinin bu kadar baskısı olmasaydı Azerbaycan böyle bir savaşa girmeye çok hevesli olmayabilirdi. O yüzden Türk devleti doğrudan savaşın muhatabı oldu. Ama diğer tarafta da bölge Rusya'nın hakim olduğu bir bölge ve onun ağırlığı var" diyor.

ERDOĞAN'IN 'TÜRK NATO'SU KURMA HAYALİ Mİ?

Türk devletinin bölgeye yönelmesinin arkasında pan-turanizm fikriyatının olduğunu kaydeden Arif Ezmani, "Erdoğan, Ekim 2019'da Bakü'deki bir konferansta, bir nevi "Türk NATO'su" olarak da yorumlanan bir askeri birlik fikrini öne sürdü. Tabi Rusya, Erdoğan'ın Türki cumhuriyetlere açılma fikrini kendisi için bir tehdit olarak görüyor" diye belirtiyor.

Ezîzê Cewo ise "Bölgede genel olarak yeni bir paylaşım çatışması yaşanıyor. Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türk devleti de bu paylaşım savaşında yeni bir Osmanlı sevdasıyla hareket ediyor. Onun için Suriye'den Libya'ya, Irak'a ve Kuzey Afrika'ya kadar birçok yere el atıyor. Karabağ, Kafkasya ve Türki cumhuriyetlere açılma da bu emelin bir parçası" diyor.

'RUSYA BÖLGEDE ÇATIŞMA İSTEMİYOR'

Rusya'nın Türk devletinin bu planı karşısındaki pozisyonunu sorduğumuz Arif Ezmani, Rusya oligarşisinde daha çok gaz ve silah ticaretine ağırlık verilen kesiminin Türk devleti ile ilişkilerini bozmak istemediğini belirtiyor ve ekliyor: "Rusya şimdiye kadar daha çok arabulucu bir rol üstlenmeye çalışıyor ve gerilimi düşürmeye çalışıyor. Rusya bölgede şimdilik bir çatışmanın yaşanmasını istemiyor. O yüzden Türk devleti Azerbaycan'a açık destek verirken, Rusya şimdiye kadar tansiyonu düşürmeye dönük bir politika güdüyor."

'RUSYA ERMENİSTAN'IN BURNUNU SÜRTMEK İSTİYOR'

Ermenistan'ın Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra kurulan birkaç ülkenin oluşturduğu siyasi askeri işbirliği konseyi üyesi ve dolayısıyla Rusya'nın müttefiki olduğunu hatırlatan Ezîzê Cewo, "Paşinyan yönetimi iktidara geldikten sonra daha çok Batı'ya yönelen bir siyaset izlemeye çalıştı. Bu Rusya'da rahatsızlıklara neden oldu. Rusya şimdi Ermenistan'a 'hadi bakalım yönelmeye çalıştığın Batı gelip de size destek versin" gibi Ermenistan'ın burnunu sürtme gibi bir siyaset izleyebilir. Ama kanaatimce Batı hiçbir zaman Ermenistan'ın desteğine gelmeyecektir. Yine gelecek olan Rusya'dır" diyor.

KAFKASYA'YA AÇILMANIN ÖN ADIMLARI...

"Bu lokal çatışmalar, daha büyük tablonun küçük bir parçası" değerlendirmesinde bulunan Arif Ezmani, şunları dile getiriyor: "Türk devletinin Ortadoğu'da yeni Osmanlıcılık iddiasıyla hareket ettiği ve yeni topraklar kazanma hedefinde olduğu artık su götürmez bir gerçek. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Akdeniz'de bunun için bir çaba içerisinde. Misakı Milli iddiası var. Kuzey'de ise 1921 yılında Lenin ile Atatürk arasında yapılan Kars antlaşması vardı. Bir sene sonra bu anlaşmanın 100'üncü yılı doluyor. Eğer anlaşma uzatılmazsa Türk devleti Batum'da hak iddia edecek. Yine Türk devletinin Nahçıvan'da gözü var ve bunu gizlemiyor. Şimdi Türk devleti plan ve projelerini hayata geçirmek için ön adımlar atıyor."

'MASA KURULACAK AMA NE KARŞILIĞINDA?'

Gazeteci-yazar Ezîzê Cewo ise, Ermenistan-Azerbaycan çatışması için "Eni sonunda Türkiye ile Rusya yine Suriye ve Libya'da olduğu gibi masaya oturacaktır" diyor ve ekliyor: "Bu çatışmalar da masanın kurulması için yaşandı. Ama masa hangi pazarlıklar üzerine kurulacak. Pazarlıklar Karabağ üzerine mi yapılacak, yoksa Suriye ya da Libya'da mı yapılacak, sorusunun cevabı için de biraz daha beklemek gerekecek."

'TÜRK DEVLETİ RUSYA'DAN TAVİZLER KOPARMAYA ÇALIŞIYOR'

Uluslararası Kürt Örgütleri Birliği Eşbaşkanı Arif Ezmanî, Türk devletinin bu kadar saldırgan ve cüretkar davranışları için de "Türkiye'yi perde arkasında destekleyen çok güçlü bir el var ve bana göre bu el de NATO ile İngiltere'den başkası değil" diye kaydediyor ve şunları dile getiriyor: "Türk devleti dengeler arasında oynamayı iyi başarıyor. Birinci ve ikinci dünya savaşında da bunu yaptı. Şimdi de aynısını yapıyor. Suriye'deki pozisyonu, Libya'daki pozisyonu bunu gösteriyor. Şimdi Karabağ meselesinde de Rusya'yı uğraştırarak hem NATO ve Batı'nın desteğini sağlamayı hem de Rusya'yı Libya ya da Suriye'de tavizler vermeye çalışıyor. Karabağ'daki krizi derinleştirerek, Suriye'de Rusya'dan bazı tavizler koparmaya çalışıyor. Daha önce Efrîn'in işgalindeki dengede olduğu gibi Rojava'ya saldırılar için de yeni tavizler koparmaya çalışıyor olabilir."