Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin katılımıyla gündeme ilişkin Amed'teki DBP Genel Merkezi İrtibat Bürosu'nda basın toplantısı düzenledi. Tuncel, konuşmasına 14 Ağustos 1993 Digor katliamını kınayarak başladı.

‘MINBIC ZAFERİ İNSANLIĞIN ZAFERİ OLDU’

Minbic'in özgürleştirilmesine ilişkin konuşan Tuncel, "DAİŞ'e karşı görkemli bir mücadele ederek Minbic'i özgürleştirenlere selam olsun. Minbic insanlığın zaferi olmuştur. Bunun kazanımları önümüzdeki süreçte sadece Ortadoğu değil aynı zamanda Türkiye'ye de yansıyacaktır" dedi. 

Tuncel, konuşmasının devamında OHAL ile birlikte partilerine yönelik yapılan sistematik saldırılara dikkat çekti. Tuncel, AKP'nin müzakere döneminde bir yandan çözüm masasına oturduğunu bir yandan ise FETÖ ile paralel masayı kurduğunu söyledi. AKP'nin kurduğu paralel masa ile Kürtlere karşı çöktürme planını devreye koyduğunu, baskı politikasını oluşturduğunu dile getiren Tuncel, savaş ile bu politikasını büyüttüğünü vurguladı. 

‘YEREL DEMOKRASIYI ORTADAN KALDIRIYORLAR’

Meclis'ten geçen Torba Yasası'na dikkat çeken Tuncel, yasa ile yerel demokrasinin ortadan kaldırılacağını, belediyelerin yerelde hizmetlerinin engelleneceğini söyledi. Tuncel, "Bütün her şeyi merkezi hükümete bağlayan yerel yönetimleri işlevsiz kılan bir yasadır. Kürtlerin siyasi kazanımlarına bir baskı gözaltı ve tutuklama furyası ile pekiştirilmek isteniliyor" dedi.

SİYASİ SOYKIRIM OPERASYONLARI DEVAM EDİYOR

OHAL adı altından DBP parti meclis üyelerinin, yönetici ve belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınmasına tepki gösteren Tuncel, siyasi soykırım operasyonun devam ettiğini aktardı. Tuncel son bir ayda ciddi hak ihlallerin yaşandığına işaret ederek, "Adalet Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre 16 bin insan tutuklanmış. Bunların hepsi FETÖ'cü mü değil mi bilinmiyor" ifadelerini kullandı. Tuncel, "Yüz bine yakın insan görevinden uzaklaştırıldı. Gerçekten kapsamlı ve adil bir yargılanma yapılsaydı şimdiki Adalet Bakanı'ndan tutalım, Cumhurbaşkanı ve Başbakana, AKP'nin tüm bakanlarına kadar tutuklanmaları gerekirdi. Çünkü FETÖ'cüleri öven, yatırım yapan Cumhurbaşkanının kendisidir. Bunu kendisi de itiraf etti" dedi. 

120'DEN FAZLA DBP’Lİ GÖZALTINDA

İl il yapılan gözaltı ve tutuklama furyasının verilerini açıklayan Tuncel, şöyle devam etti: "Karayazı'da yüzlerce eve baskın oldu. Bu baskınlarda partimizin üye ve yöneticilerinin de olduğu 59 kişi gözaltına alındı. 59 kişiden 2'si tutuklandı. 57 kişi ise hala gözaltında. Bu bir işkence yöntemidir. Diyarbakır'da da 100'den fazla gözaltı var. Neden gözaltında tutuldukları da bilinmiyor. Bu kapsamda Ardahan'da 12, Urfa'da 24, Siirt'te 18, Van'da 15, Mardin'de 18, Bitlis'te 10'un üzerinde üye ve yönetici ve belediye başkanlarımız gözaltında."

‘TEK SEÇENEK DİRENMEKTİR’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çeken Tuncel, tecridin giderek derinleştirildiğini söyledi. Tuncel, "Kürt halkını tedirgin edecek açıklamalar bizzat AKP hükümeti tarafından yapılıyor. Buna rağmen hala görüşmelerin yapılmaması AKP hükümetinin Kürt sorununa yaklaşımını gösteriyor. Kürt halkının kazanımlarına yönelik yapılan her türlü saldırı karşısında geliştirilecek tek seçenek ise direnmek ve mücadeleyi büyütmektir" dedi.