Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi'nden tahliye olan Saime Uçar, cezaevindeki hak ihlallerini konusunda bilgi verdi. Adana Karataş Kadın Kapalı Cezaevi'nin kapatılmasıyla tutsakların Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi'ne getirildiğini belirten Uçar, cezaevinin fiziki olarak eski bir cezaevi olduğunu ve adli ile siyasi tutsakların birlikte katıldığı bir cezaevi olduğuna değindi.

Cezaevi idaresinin tutsaklar üzerinde yoğun bir baskı mekanizmasını devreye koydugunu aktaran Uçar, OHAL'le birlikte sistematik baskının artığına değindi. Uçar, "Cezaevinde yaşanan sıkıntılar ilk dakikadan başlıyor. Çıplak arama için gardiyanlar zorluyor ve direnemediğin taktirde ise çıplaklak arama yapıyorlar. Tutsaklar zorla çıplak arama dayatmasına maruz kalıyor. Bu esnada tutsaklar darp ve hakarette maruz kalıyor. Gardiyanlar, tutsaklara hangi koguşlara gideceklerini sorduğunda siyasi koğuş denildiğinde gardiyan, 'oraya gidersen cezaevinden çıkmazsın. Gel başka koğuşta koyalim' seni diye tutsakları bağımsızlar koğuşlarına alıyorlar" şeklinde konuştu.

"Hasta tutsaklar tedavi edilmiyor. Koğuşta ciddi rahatsızlığı olan arkadaşlarımız cezaevinin keyfi tutumuyla hastaneye ve revire götürülmuyor" diyen Uçar, tutsaklara gönderilen mektup ve kargoların keyfi bir şekilde verilmediğini ve tutsakların mektup ve dilekçelerine ise elkonulduğunu aktardı. Uçar, "OHAL sürecinden sonra baskılar ve keyfi tutumlar yönetime verilen haklarla dahada büyük bir boyuta ulaştı.

Sadece tutuklulara getirilen telefon görüşü ve açık görüş kısıtlamaları hukuksuzca  hükümlülere de uygulanıyor. Cezaevinde kişisel haklar ihlal ediliyor. Koğuşa kamera takılmak istendi buna karşı çıkılınca bir çok kişi iletişim cezası ve hücre cezası aldı" dedi.

Cezaevinde tek bir siyasi koğuşun olduğunu ve bu koğuşun kapasitesinin 40 olmasına rağmen 60 tutsağın kaldığına değinen Uçar, birçok tutsağın yerde yattığını aktardı. Uçar, "Banyo yapmak için sıcak su verilmiyor.

Cezaevi yönetimi ve memurlar siyasilere faşizan tutum sergiliyor. Bizelere,  'terör koğuşu  teröristler' diye hitap ediliyor. Hakarete varan boyutlarda konuşulup tutsaklar sürekli proveke ediliyor. Ufacık bir tartışmada dair hemen tutsaklara soruşturma açılıyor. Tutsaklar cezaevi yönetiminin keyfi ve hukuksuz uygulamalarına maruz kalıyor. Yönetim gerilim politikasını yürütüyor. Bu hukuksuzluk ve uygulamalar son bulması gerekir" dedi.