Uysal: Tecridi halkın direnişi kırar

Hamburg'da "Özgürlüğe adanmış bir yaşam ve İmralı direnişi" adlı panelde konuşan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Newroz Uysal, "Tecridin kırılması ancak halkın göstereceği direnişle gerçekleşir" dedi.

Almanya’nın Hamburg kentinde "Özgürlüğe adanmış bir yaşam ve İmralı direnişi" adı altında bir panel düzenlendi. Hamburg HAK-EVİ’nde düzenlenen panel Hamburg Rojbin Kadın Meclisi bileşenleri tarafından organize edildi. Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Newroz Uysal ve TJK-E temsilcisi Zilan Serhat’ın konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü ise Leyla Kaya yaptı.

UYSAL: TECRİT İNSANLIK SUÇUDUR

Kadınların çoğunlukta olduğu panelin ilk olarak söz alan Avukat Newroz Uysal, İmralı’daki tecridin hukuki boyutuna ilişkin şunları söyledi: "Tecrit ve izolasyon 20 sene önce uluslararası güçlerce devreye konulan komplonun bir devamı niteliğindedir. Komplo ile hedeflenen amaç Sayın Öcalan´ın kitlelerle olan bağını kopararak onu yalnızlığa mahkum etmektir. Öcalan sıradan bir tutuklu olmadığı için yaşadığı koşullarda sıradan koşullar değildir. İmralı’nın coğrafi konumu bile başlı başına bir tecrit durumudur. Müvekkilimize karşı adeta zindan içerisinde zindan bir yaşam reva görülüyor. Her türlü haktan mahrum edilerek onun şahsında topluma gözdağı verilmeye çalışılıyor. Bakınız önderiniz bizim elimizde ona istediğimizi yaparız mesajı veriliyor. Yapılan tüm hukuksuzluklara bir gerekçe bularak tecridi devam ettiriyorlar. Bir insanın 20 sene boyunca aynı yerde kalması, aynı rengi, aynı kapıyı pencereyi görmesi de tecrittir. İmralı’da bir çürütme politikası devrededir. Devlet öncelikle Sayın Öcalan’ı teslim almak istedi. Bunu başaramayınca da onu adeta bir ölüm çukuruna attı. Var olan bütün hakları elinden alınarak adeta devlet kendisinden intikam alıyor. Onun şahsında bir halk hukuk dışılığa ittiriliyor. Varlığını bir şantaj olarak kullanarak, onu unutturmak istiyorlar. OHAL’in kalkmasıyla beraber görüşme taleplerimiz ortada disiplin suçu var diye ret edildi. Öcalan’ı bir siyasi aktör olmaktan çıkarmak istiyorlar. AİHM müvekkilimiz Sayın Öcalan’ın içinde bulunduğu koşulları işkence olarak kabul etti. Düne kadar özgürlüğünü talep ettiğimiz müvekkilimizin bugün yaşayıp yaşamadığını dahi bilemiyoruz. Tecridin kırılması ancak halkın göstereceği direnişle gerçekleşir."

SERHAT: TECRİDE KARŞI SESİMİZİ DAHA GÜR ÇIKMALI

Paris’te katledilen PKK’nin önder kadrolarından Sakine Cansız’ı anarak konuşmasına başlayan TJK-E temsilcisi Zilan Serhat da, "5000 yıllık bir erkek egemenlikli zihniyetin kırılması söz konusudur. Kadının toplumsal yaşamda irade sahibi olmasını istemeyen egemenler ona her türlü zulmü reva görerek ayakta tutunmaya çalışıyorlar. Kadının PKK saflarında göstermiş olduğu direniş tarihidir. Egemen güçler kadın özgürlüğünü her şeyin önünde tutan Önderliğimize bu kadar yönelmeleri bundandır. O’nu esir alarak tecride tabi tutarak kadının gücü ile buluşmasını engellemek istiyorlar. Tecrit ve izolasyon politikaları ile toplumu korkutup sindirmek istiyorlar. Baskı, zulüm ve tecrit politikalarına karşın kadın cephesinden sesimiz daha gür çıkacak. Önderliğimizin özgür olması için daha büyük eylemler içerisinde olmamız lazım. Önderliği özgürleştirecek olan kadının iradesi ve gücü olacaktır. Onlar bizi her ne kadar Önderliğimizden ayırmak isteseler de bizler Önderliğin öğrettiği hakikatler ışığı etrafında halka olmaya devam edeceğiz" dedi.