Viyan: İran kadınları artık baskıya sessiz kalmıyor

KJAR Koordinasyonu Üyesi Peyman Viyan, İran'daki kadınların artık baskıya karşı sessiz kalmadığını belirterek, "eskiden beri kadınlar direnişleriyle tarihe ismini yazdırmıştır. Özgürlük için her şeyi göz önüne almışlardır" dedi.

Doğu Kürdistan Kadın Hareketi (KJAR) Koordinasyonu Üyesi Peyman Viyan, İran'daki kadınların öncülüğünde yapılan başkaldırılar ve eylemler hakkında ANF’ye konuştu. 

'SİYASİ VE EKONOMİK KRİZ KADINLARI ETKİLEDİ'

Peyman Viyan'ın değerlendirmeleri şöyle:

"İran'da siyasi ve ekonomik kriz İran halkının üzerinde büyük etki yarattı, aynı zamanda kadınlar üzerinde de etkisi büyük oldu. Toplumda yine ekonomi ve siyasi bakımdan sorun yaşayan en çok kadınlar oldu. İran her yıl daha çok kadınları ekonomi ve siyasi bakımdan etkisiz bırakıyor ve kendi iradesiyle hareket etmesine izin vermiyor. Kendi iradesiyle kendilerini korumasına izin vermiyor.

İran’da sisteme karşı çıkan kadınlara dar bir siyaset yürütülüyor ve kadınlar bu nedenle eyleme başvuruyor. Kadınları ataerkil sisteme mecbur bırakıyorlar. Bu, kendini satma ve fuhuşa yönlendiren bir politikadır.

'BASKIYI KABUL ETMİYORLAR'

İran kadınları baskıları kabul etmiyor. Bu son 40 yılda kadınların üstündeki baskılara rağmen yine de kadınlar diz çökmedi.

Onlarca kadın, haklarını savunduğu için hapishanelerde tutuluyor. Bunun tek nedeni ise sadece kendi haklarını koruma ve kendilerini özgürleştirme çabaları. Kadınlar eylemlerinde topluma güç verirken, haksızlığı da kabul etmiyorlar. Bu geçen 40 yılda ortaya çıkan eylemlerde kadınlar büyük rol sahibidir. 

'ROJAVALI KADINLARIN OLUMLU ETKİSİ OLDU'

Son zamanlarda kadınlar büyük bir rol sahibi oldu. Kadınların kendine güvenmeleri ve öncülük yapmaları anlamında Rojava'nın büyük bir etkisi oldu. Kadınlar eğer başkaldırılırsa güç olabilirler. Bu yüzden İran kadınların gücünden korkuyor. İran kadınlar şahsında bütün toplumu sessizleştirmek istiyor. Kendine karşı en büyük muhalefeti kadınlar olarak görüyor.

'REJİM İŞ BAŞINA GEÇER GEÇMEZ KADINLARI HEDEF ALDI'

Kadınlar ne giyerse giysin doğal haklarıdır. Rejimin iş başına geçmesiyle, ilk işleri kadınların giyimine karışmak oldu. Zorunlu örtünmeyi kanun olarak gösteriyor. Kadınlara spor, kültür ve siyasi oluşumları sınırlıyor. Kadınlar da kendi haklarını istedikleri zaman kendilerini İran'ın kararlarına karşı olarak gösteriyor. Nergiz Mıhemed zorunlu örtünmeye mecbur kalmak istemediği için şimdi hapishanede işkence altında tutuluyor. Bizler KJAR olarak bu istekleri gayet normal görüyoruz. Rejimin zihniyeti yaşama karşıdır. 

Küçük yaşta evlenme kanunu var. Onun için bizim devrimimizde İran'daki ataerkil zihniyetine karşı çıkma var. Onun için şimdi zindanlarda on binlerce kadın işkence görüyor. İran kadınların isteklerini görmezlikten gelirken, sorunları zorunlu örtünmeyle kapatmak istiyor. 

'ÖZ SAVUNMA GEREKLİ'

İran ve Rojhilatlı kadınların öz savunmaya ihtiyacı var. Kadınlar fiziki ve zihniyet bakımından öldürülüyor. Eğer kadınların bu dönemde öz savunması olmazsa, İran rejiminin egemen zihniyetine karşı duramazlar. İranlı kadınlar iki konuyu göz önünde bulundurmalı: kendilerini örgütlemeleri ve kadın birlikleri oluşturma; kadın öz savunma güçleri oluşturma.

Savunma sadece silahlanma demek değildir, aynı zamanda kendilerini örgütleyebilir ve bilimde de geliştirebilirler. Kadınlar hem fiziki hem de düşünsel olarak öldürülüyorlar. Onun için bu kanunun kaldırılmasını sağlamak kadınlar için bir görevdir. İran rejimi kadınların üzerinde bulunan öldürme politikasını bir sorun görmeyerek, bir dava bile açmıyor. Onun için de kadınların bir silahlı birliğini oluşturulması şarttır. Nasıl ki DAİŞ kadınlara saldırdı, kadınlar kendilerini korudu, şimdi de İran rejiminin zihniyetine karşı, öz savunma gücü gereklidir.” 

Bizim eylemlerimiz sadece Kürt kadınları için değildir, bütün İran halkı içindir. KJAR olarak bütün kadınları kucaklamak istiyoruz. Fars ve Beluci kadınlarını korumayı kendimize bir borç olarak görüyoruz. Eylemimiz İran egemen zihniyetine karşıdır. Eskiden beri kadınlar direnişleriyle tarihe ismini yazdırmıştır. Kadınlar, İran'da ne kadar kadın katledilse de İran rejimine baş eğmemiş ve inancından vazgeçmemiştir. Özgürlük için her şeyi göz önüne almışlardır. Hepimiz bir olmalıyız ki kadın devrimini oluşturalım. Tarihe ispatlayalım ki İran devrimi kadınlar öncülüğünde ilerliyor.”