Yargıtay işkenceyi boşanma gerekçesi için yeterli görmedi
Yargıtay, 20 yıllık evlilik hayatı boyunca işkence ve psikolojik şiddetin her türlüsüne maruz kalan Meryem Kayalök'ın dosyasında yer alan işkence raporlarını boşanma için yeterli görmedi.
Yargıtay, 20 yıllık evlilik hayatı boyunca işkence ve psikolojik şiddetin her türlüsüne maruz kalan Meryem Kayalök'ın dosyasında yer alan işkence raporlarını boşanma için yeterli görmedi.
Adana’da yaşayan 3 çocuk annesi Meryem Kayalök, 20 yıl önce tır şoförlüğü yapan Ali Rıza Kayalük ile evlendi. Evlendiği günden bu yana birçok işkenceye maruz kalan Kayalök, 5 yıl önce daha fazla dayanamayarak boşanma davası açtı.
Kayalöy yaşadığı işkenceleri şöyle anlattı: "İsteyerek evlenmiştim. Ama daha sonra yaşadığımız küçük sorunlar çözümsüz kaldıkça daha büyük sorunlar olarak karşımıza çıktı. Evlendikten bir süre sonra kıskançlık krizleri ve sinirli yapısı ile hakaretler ve yıldırmalar başladı.
O güne kadar benden başka biri ile de evli olduğunu bilmiyordum. Bir gün ilk eşi olan kadını da elinden tutup üst katımıza yerleştirdi. Ağladım. Boşanırım, dedim. Babamın evine gittim. Ama ailem de sırt çevirdi. O zamanlar ikiz kızlarım vardı. Onlar için döndüm ve bu şekilde yaşamaya başladık. Beni döverdi. Defalarca ayrılmak istesem de araya giren yakın akrabalar yüzünden her defasında vazgeçtim."
‘ÖLECEĞİMİ BİLSEM DE DÖNMEM BU ADAMA’
Kendisine uygulanan şiddetin bir sınırı olmadığını ifade eden Kayalök, "Önce tartaklamalar ile başlayan şiddet kolumun kırılmasına, üzerime kaynar su dökmelere kadar arttı. Bu da yetmedi, önce kablo ile saatlerce dövdüğü zamanlar oldu. En kötüsü ise karnımda 4 buçuk aylık bebekle yediğim dayaktı. Bebeğimi kaybettim. Artık ailemin yanımda olmayacağını bildiğimden direkt polise gitmeye karar verdim. Ve şikayetçi oldum. Gençliğimin verdiği bir cahillik ve korku hali vardı. Ama bu defa kararlıyım işin sonunda birçok kadın gibi öldürüleceğimi de bilsem bu adama dönmem" diye konuştu.
3. kez boşanma girişiminde bulunan Kayalök’e avukatı, dosyasının çok güçlü olduğunu boşanmanın neredeyse kesin, bunun yanı sıra kendisine yapılan işkencelerden dolayı eski eşine ceza bile aldırabileceklerini söyledi. Adana’da 1 ay önce son görülen mahkeme de ise maalesef karşı tarafın iddiaları yalanlaması ve Meryem Karalök’ün akli dengesinin yerinde olmamasını söylemesi üzerine mahkeme Meryem Karalök’ten heyet raporu istedi. Daha sonra yeniden görülen davada mahkemenin Ankara’da Yargıtay’a taşınması üzerine davadan bir hayli umutlanan Karalök, ne yazık ki bir kez daha hayal kırıklığına uğradı.
‘ERKEK YARGI SON BULSUN’
İncelenen dosyanın ardından dosyayı boşanma için yetersiz gören Yargıtay, daha güçlü kanıtlar istedi. Dosya da Kayalök’ün şiddet gördüğüne dair birçok darp raporu, daha önce karakola gidip Ali Rıza Karalök için çıkartılan uzaklaştırma kararları ve birçok şahit olmasına rağmen bu kararın verilmesine Karalök isyan etti. "Artık boşanmak istiyorum. Gördüğüm şiddetlerin de tehditlerin de son bulmasını istiyorum" diyen Kayalök, şu ifaeleri kullandı:
"Dosyada yediğim her dayağın raporu, beni zorladığı, hırsızlık kanıtları, uzaklaştırma kararları olmasına rağmen neden boşamıyor anlamıyorum. Ben öldükten sonra arkamdan adalet gelsin istemiyorum. Bu erkek yargının bir an önce değişmesini ve yasaların herkese eşit bir şekilde uygulatılmasını istiyorum. Tüm gördüğüm bu işkenceler olmasaydı bile bir kadın ve bir erkek artık birlikte olmak istemiyorsa neden 5 yıl boyunca mahkemeler süründürür ki? Bir evliliği yürütmeyi istememek en yeterli boşanma gerekçesi olması gerekirken, benim boşanmak için yüzlerce nedenim var. Oğlumu karnımda öldüren bir katilin karısı olarak kalmak istemiyorum."
İç hukuk yollarını sonuna kadar kullanacağını ifade eden Kayalök, tüm hak ve vicdan sahiplerini de kendisine destek olmaya çağırdı.