Yerli kadınlara yönelik vahşete karşı koşuyor

ABD’de Kızılderili kadınlara yönelik şiddet ve cinayet olaylarına karşı duyarlılık oluşturmak amacıyla koşan lise öğrencisi Rosalie Fish, yaşanan vahşete karşı herkesin sorumluluğu olduğunu göstermeye çalışıyor.

Birçok ülkede olduğu gibi ABD’de de yerli halklara (Kızılderililer) mensup kadınların yaşadığı şiddet ve kaybolma vakaları dikkat çekici boyutlarda.

Sadece 2016 yılında 6 bine yakın yerli kadının kayıp olarak kayıtlara geçtiği Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yaşanan haksızlıklara karşı farklı eylemler yapılıyor. Ailesinden bir kişiyi kaybeden lise öğrencisi Rosalie Fish de birçok ödül kazandığı koşu müsabakalarını yerli kadınlara karşı işlenen cinayetlere dikkat çekmek için adıyor.

ABD’de yerli halklara mensup kadınların yaşadığı kaybetme ve cinayetler, ülke ortalamasının 10 kat üzerinde. Ülke nüfusunun sadece yüzde 2’sini oluşturmalarına karşın yerli halklara mensup bireylerin yaşadığı ayrımcılık, şiddet, cinayet ve kaybetme vakaları devam ediyor.

Her yıl binlerce kadın ve kız çocuğunun kaybolması ve birçoğunun cinayetlere kurban gittiğinin anlaşılmasının bu halklara yüz yıllar öncesinin sömürgeci mantığıyla yaklaşılmasının sonucu olduğu biliniyor.

TEYZESİNİ KAYBEDEN GENÇ KIZ KADINLAR İÇİN KOŞUYOR

Henüz liseye giden Rosalie Fish, tüm koşularına yüzünde kırmızı el iziyle çıkıyor. Bugüne kadar müsabakalarda üç altın ve bir gümüş madalya kazanan Fish, yüzündeki kırmızı el izinin kadınları ama özellikle de şiddetle sessizliğe mahkûm edilen yerli kadınları temsil ettiğinin altını çiziyor.

Washington eyaletinde yaşayan Cowlitz ve Muckleshoot yerlilerine mensup olan Rosalie Fish’in teyzesi Alice Looney de 2004 yılında kayboluyor. Bir yıl sona cenazesi bulunan Looney’in kim veya kimler tarafından öldürüldüğü, o tarihten bu yana belirsizliğini koruyor. Looney’in iki kız kardeşinin bugüne kadar yaptıkları tüm girişimler ise sonuçsuz kalmış.

Sadece 2016 yılında 5 bin 712 yerli kadının kayıp olarak kayıtlara geçtiği ABD’de yerli halkların yaşadıklarının önemli oranda ırkçılığın sonucu olduğu düşünülüyor. Ülke ortalamasının 10 kat üstünde olan bu rakamlar, her ne kadar 1924 yılından itibaren ABD vatandaşı olarak kabul edilen yerlilere yönelik ırkçılığın devam ettiğinin göstergesi.

Yarışmalarını kendi toplumunun uğradığı bu haksızlıklara karşı mücadeleye adayan Rosalie Fish de, yerli kadınların yaşadığının ‘felaket’ ve ‘soykırım’ olduğunu vurguluyor.