Rojava Devrimi’nin 7’inci yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan Kadın Savunma Birlikleri, “Halkımız büyük fedakârlıkla ve ağır bedeller vererek bu devrimi sahiplenmiştir. Ayrıca halkımız yaşamın her anında savaşçılarının yanında olmanın yanı sıra, devrimi büyütmek ve korumak için büyük emeklerin sahibi olmuştur” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Kadın Savunma Birlikleri (YPJ), şunları belirtti: “19 Temmuz Devrimi’nin 7. yıldönümünü başta halkların önderi olan Önder Apo’ya, kutsal toprakların fedailerine, ölümsüz şehitlere, Rojava ve Suriye’nin doğu ve batısında bulunan tüm halkalara ve tüm dünya halkalarına kutluyoruz. Jînda, Rüksen, Xebat, Arîn, Rêvana, Gelhat, Avêsta ve Karkerlerin şahsında halkaların mücadelesi uğruna şehadete ulaşan devrim şehitlerimizi saygıyla anarken devrimi koruma sözümüzü de yeniliyoruz.

2010 yılında birçok Arap kentlerinde ulus devlet sistemine karşı direniş gelişti. Başta Tunus, Mısır ve Libya olmak üzere birçok yerde halklar egemen sisteme karşı çıkarak direniş meydanlarına aktılar. Gerçekleşen bu direnişler 2011 yılında Suriye topraklarına de yayıldı. Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kurt halkı da 19 Temmuz Devrimi’ni kadın rengiyle dünyaya yayılmıştır. Halkaların irade, cesaret, özgürlükçü hakikatini ortaya çıkararak, özgürlük aşkıyla donanan kadın ruhunu da yaratmıştır. Rojava Devrimi kadın öncülüğünde gelişti. Her geçen yılda da özgürlük mücadelesini yürüten halklar açısından ve tüm kadınlar için umut ve başarıya doğru yol almanın güven kaynağı olmuştur.

Geçen bu 7 yıllık zaman içerisinde Suriye halkları ve özelde Kürt halkı için her ne kadar başarıya damgalarını vuran yıllar olmuşsa da bu halkalar bir o kadar da bedel vermiştir. Geçen bu yılların her bir gününde birçok değerli yoldaşlarımızı feda ettik. Halkımız büyük fedakârlıkla ve ağır bedeller vererek bu devrimi sahiplenmiştir. Ayrıca halkımız yaşamın her anında savaşçılarının yanında olmanın yanı sıra, devrimi büyütmek ve korumak için büyük emeklerin sahibi olmuştur. Bu anlamda da devrimimiz bir halk devrimidir.

Şüphesiz devrim başlangıcından bu yana başta Türk devleti olmak üzere, bölgede var olan gerici güçler, işbirlikçiler ve birçok oluşumdan yapılanan farklı güçler, halkların demokratik güç ve birlikteliğini farklı saldırılar yoluyla ortadan kaldırmak istemişlerdir. DAİŞ çeteleri en büyük talancı örgütlerden birisiydi. DAİŞ çetelerinin eliyle binlerce insan, insanlık dışı yöntemlerle katledildi. Tarihi mekânlar, toplumsal değerler DAİŞ eliyle yıkılıp talan edilerek ortadan kaldırıldı. Bu gerçeklikler, esasta egemen güçlerin halkaların iradesine karşı duydukları kin ve öfkenin apaçık ifadesiydi. DAİŞ’in yenilmesi ise temelinde halkların ve özgürlük savaşçılarının en büyük başarısıydı. Suriye’de var olan halkalar Kürt, Arap, Süryani ve Türkmen’i halkların eşit yaşamını inşa etme ve halkların birliğini oluşturma zihniyeti temelinde devrimi büyütmede büyük emeklerin sahibi olmuşlardır. Halkların bu birliği ise Suriye’nin demokratikleşmesi açısından başat rolü oynadı ve daha da oynayabileceği kaçınılmaz bir gerçekliktir.  

Bizler Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) olarak 19 Temmuz devriminin büyütüleceği ve korunacağına dair halkımıza söz verdik. Bu bağlamda gelişecek olan her türden saldırıya karşı savunma rolümüzü oynayacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. Bu tarihi görevleri yerine getirme bizim için her zaman onurun kaynağı olmuştur. Günümüze kadar da devrimimiz üzerinde tehditlerin olduğunun bilincindeyiz. Devrimimizin 8. yılında görev ve tarihi sorumluluklarımızı daha güçlü bir şekilde yerine getirmek için bizden istenen her türlü emeği vermeye hazır olduğumuzu belirtiyoruz. Şehit yoldaşlarımızın emeğine sahip çıkmak için ve demokratik ulus modelimizi garantiye alana denk mücadelemizi büyüteceğiz. Devrimi koruma ve Şehitler yolunda ilerleme kararlılığımızın sözünü de bir kez daha yeniliyoruz.   

Bu temelde 19 Temmuz devrimimizi, şehitlerimize, şehit ailelerimize, 4 parçada yer alan halkımıza, Suriye’nin doğu ve batısında yer alan halklara, Ortadoğu halkalarına ve tüm dünya kadınlarına kutluyoruz.”