25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında bir ay boyunca devam edecek olan atölye çalışmalarının ilki Zürih Üniversitesi Öğrenci Derneği ve Kasama'da düzenlendi. Jineoloji konulu panele Kürt Kadın Hareketi temsilcileri de katıldı. Atölye çalışmalarının yapıldığı etkinlikte İlk olarak jineoloji tanıtımı yapıldı.  Tanıtımda “bir kadın ve yaşam bilimi olarak” ortaya çıkan jineolojinin esasta bilimin cinsiyetçi karakterini merkezine koyduğu, bilimin de tıpkı devlet ve iktidar gibi cinsiyetçi bir karaktere sahip olduğu, bilimin özgürleşmesi ve geçmişte var oluş sürecindeki toplumcu karakterine yeniden kavuşması için bilim ve özgürlük arasında sıkı bir bağın kurulması gerektiği belirtildi. Özellikle mevcut bilimin günümüzde devletlerin, egemenlerin, çok uluslu şirketlerin ve güç odaklarının etkisi altında olduğu, bu anlamda “bilim ama kimin için” sorusunun can alıcılığını koruduğu, bilimin egemenlerin elinde ideolojik bir yönlendirme alanı olmaktan çıkarılması gerektiğine dikkat çekildi.

'BİLİM HAYATIN İÇİNDE ARANMALI'

Tartışmalarda, tarihsel süreç içinde sosyal bilimler adına kadın gerçekliğinin karartıldığı, kadın kimliğinin bastırıldığı, hatta kadın köleliğinin sosyal bilimler adına meşrulaştırıldığına dikkat çekildi.
Jineolojinin esasta kadının kaybedilmek istenen ve karartılan tarihini açığa çıkarmakla kalmayacağını, aynı zamanda toplumsal sorunların temel tarihsel sebeplerine de inerek doğru bir tarih yazıcılığını ve hakikat arayışçılığını ortaya çıkaracağı belirtildi. Jineolojinin sadece alternatif bir sorgulama ve bakış açısı olmadığı, aynı zamanda toplumcu bir bilim olduğu ve hayatın içinde bilimin aranması gerektiği vurgulanarak bilimin elitist, ataerkil yapısının da kırılacağı, jineolojinin aynı zamanda bir yaşam tarzı ve felsefesi olduğuna değinildi.

FEMİNİZM VARKEN NEDEN JİNEOLOJİ?

Her iki atölye çalışmasına damgasını vuran tartışmayı ise “feminizm varken neden jineoloji” soruları oluşturdu. Tartışmalarda, feminizmin de bir bakış açısı ve örgütlü bir kadın hareketleri süreci olduğu, kadın adına ciddi kazanımlar yarattığı ancak jineolojinin feminizmi de kapsayan bir bilim alanı olarak ortaya çıktığı vurgulandı. Jineolojinin feminizme bir alternatif değil, aksine feminizmi de güçlendirecek bilimsel bir çıkış olduğuna işaret edildi. 
Tartışmalar, İsviçre genelinde her ay düzenli olarak atölye çalışmalarının düzenlenmesi ve jineoloji komitesi oluşturulması kararlarıyla son buldu.