Sistematik olarak sürdürülen asimilasyona karşı Kürtçe öğrenmek isteyenler için önemli bir alternatif olan Kürt Araştırma Derneği, Kürtçeye sahip çıkmanın söylem düzeyini aşması ve günlük yaşamda kullanılması için de çaba gösteriyor.

Kürtler ve Kürtçe üzerinde asimilasyon politikaları devam ederken yıllarca başka bir ırkın varlığına, varlığı armağan edilen Kürt çocukları, diğer çocuklar gibi eğitim dönemlerine kendi anadillerinde eğitim hakları ellerinden alınarak başladı. Musa Anter öncülüğünde 1992’de kurulan ve 2016’da OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kapatılan İstanbul Kürt Enstitüsü’nün ardından açılan Kürt Araştırma Derneği, kendi bünyesinde Kürtçe dersler vermeye başladı. Birinci, ikinci ve üçüncü sınıflar olarak giden eğitim programında bahar, yaz, sonbahar ve kış dönemlerinde toplam 800’e yakın öğrenciye Kürtçe öğretiyor. Kürt Araştırma Derneği, sistematik olarak sürdürülen asimilasyona karşı Kürtçe öğrenmek isteyenler için önemli bir alternatif.

KÜRTÇE KONUŞMAYI YAYGINLAŞTIRMAK

ANF’ye konuşan Kürt Araştırma Derneği eğitmenlerinden Seyid Ahmed, Kürtçe üzerindeki ağır asimilasyona karşı söylemlerin ve eylemlerin bir olmasının önemli olduğunu söyledi. Ahmed, Kürtçenin tarih boyunca çeşitli zorlu süreçlerden geçtiğini ve bu sürecin bir nevi devam ettiğini hatırlatarak, kurum olarak çalışmaları ve hedefleriyle ilgili şunları paylaştı: “Burada dersler veriyoruz ve öğrencilerimiz yaşamları içinde Kürtçeyi kullanıyor. Ailelerine bunu yayıyorlar ve artık aileleri de Kürtçe konuşmuş oluyor. Öğrencilerimiz sayesinden onların aileleri de Kürtçe konuştukça daha yaygın olur. Diğer taraftan buradaki derslerimizin sonunda öğretmenlik kursumuz da var. Bu kursu aldıklarında Kürtçe öğretmenler mezun oluyor. Kürtlerin statüsü olduğunda bu öğretmenler eğitim verecekler. Bu boşluğu dolduracaklar. Hedefimiz budur. Bu kurum, Kürtçe için çok önemlidir.” 

SÖYLEM VE EYLEM BİRBİRİNİ TUTMALI

Mardin Artuklu Üniversite’sinde Kürtçe bölümünün kapatılmasını da değerlendiren Ahmed, şu eleştirilerde bulundu: “Medyada ‘Artuklu Üniversitesi’nde bölüm kapandı’ diye sitem ediyor insanlar ama ‘burada gel ders al, yaşam içerisinde Kürtçe yaşa’ dediğimizde bunu göze almıyorlar. Medyadaki eleştirileri sadece söylemdir. Öğrenmiyorlar. Çözüm sürecinde insanlar geliyorlardı ve öğrenmek için çaba gösteriyorlardı, ancak şu anda bu oldukça azaldı. Belediyelerde kayyum atandı ve tabelalarda Kürtçe kaldırıldı. Buna ilişkin insanlar oldukça tepkili ve haklılar da ancak söz konusu öğrenmek olduğunda ilgi göstermiyorlar. Söylem ve eylem birbirini tutmuyor.”

KÜRTÇE KONUŞARAK CEVAP OLUNUR

Kürtçe eğitim alanların çevrelerini de etkileyeceğini kaydeden Ahmed, kurumlarının Kürtçe okur-yazar yetiştirdiğine de dikkat çekti. Kürtçe haber yazan ve sunanların da kurumlarından faydalandıklarını aktaran Ahmed, Kürtçe öğrenenlerin Kürtler açısından önemli alanları doldurduklarını belirtti. Ahmed, “Kürtçe için söylemler, eylemlere dönüşmelidir. Söylemlerimizle Kürtçe sahip çıktığımız gibi eylemlerimizle de buna sahip çıkmamız gerekiyor. Sadece söylemde kalmamalıdır. Burada bir Kürtçe eğitim kurumu var ve burada öğrenebilirler. Diğer taraftan da çocukları ile Kürtçe konuşmalılar. Asimilasyona karşı ancak böyle tutum alınabilir” şeklinde konuştu.