Direngenliği, enginlere ulaşan dağları ve derin vadileriyle muazzam bir coğrafyaya sahip olan Zap’ın şahane görüntüsü altında bu şahaneliği insanileştiren gerillalarının da Zap’ın coğrafyası gibi çok yönlülüğüne şahit oluyor insan. Kah elinde stetoskop, kah gitarı ya da kara kalemiyle görebileceğiniz HPG gerillalarından biri olan Delil Tolhildan, 1995 yılında Kuzey Suriye’nin Hesekê kentinde dünyaya gelir. 19 Temmuz Rojava Devrimi öncesinde kültür ve sanatsal faaliyetlerle politik yaşama adım atan Tolhildan, 2014 yılından bu yana da Kürdistan dağlarında hem gerillacılık hem de doktorluk yapıyor.
HPG gerillası Tolhildan Kuzey Suriye'den Zap'a ulaşan yaşam hikayesini şu sözlerle özetliyor: "Ailem yurtsever değildi. Okula birlikte gittiğim arkadaşlarım kültür ve sanatla uğraşıyorlardı resim çizip saz çalıyorlardı. Ben de 11 yaşında kültür ve sanat çalışmalarına dahil oldum. Sonra yavaş yavaş bir bilinç oluştu, bu da çalışmayı daha çok sevmeme ve bağlanmama olanak sağladı. Ailem bu çalışmaya karşıydı. Bu yüzden çalışmayı gizli yürütüyorduk."
ROJAVA DEVRİMİ İLE SANATA OLAN İLGİ DE İHTİYAÇ DA ARTTI
19 Temmuz Rojava Devrimi'nin ardından kültür sanata olan ilginin hem arttığını, hem de bu konuda daha büyük ihtiyaçların ortaya çıktığını belirten HPG gerillası Tolhildan, "Devrimin başlangıcından itibaren kültür ve sanat daha çok gelişti. Etki alanı daha çok büyüdü. Eğitim olanakları arttı. Bu imkanlar sayesinde Kürt kültürünü daha iyi tanıma ve bilme şansına eriştim. Bu çalışmada yapmaktan en çok hoşlandığım şey resim çizmekti. Zaten kültür ve sanat çalışmalarına da resim çizerek başladım" dedi.
Kültür sanat çalışmalarının kendisi için önemine vurgu yapan HPG gerillası Tolhildan şöyle konuştu: "Çok değerli yoldaşlar vardı. Heval Delil, heval Abdulsamet, Brusk Hesekê gibi yoldaşlar bu çalışmada çok büyük emekler verdi. En çok etkilendiğim yoldaş Şehit Delil’di. Saz ve gitar çalıyordu, bunun yanında da çok güzel bir sesi vardı. Morali, heyecanıyla etrafındaki herkesi mutlu ediyordu. Onun bende yarattığı etki ve verdiği emekten kaynaklı adını aldım. Sazım, sözüm ona karşı ne kadar eksik kalsa da onun hayallerini burada tamamlamak istiyorum."
'GERİLLA YAŞAMININ SADECE SİLAHTAN İBARET OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORDUM'
Kendi kültürünü tanıdıkça halkına olan bağlılığının daha da çok arttığını belirten HPG gerillası Tolhildan, bunu sonucunda 2014 yılında gerillaya katıldığını vurguladı. "İlk kez dağa geldiğimde kültür ve sanatı geliştirebilecek imkanın olmadığını düşündüm" diyen Tolhildan konuşmasının devamında şunları belirtti: "Gerilla yaşamının sadece silahtan ibaret olduğunu düşünüyordum fakat arkadaşlar bana gitar aldıklarında, resim çizmem için kağıt kalem getirdiklerinde PKK'nin kültür ve sanata ne kadar önem verdiğini anladım. İnsan o zaman farkına varıyor ki PKK ya da gerilla özgür toplumu sadece savaşla yaratmak istemiyor, kültürle, sanatla, geleneklere bağlılıkla bu toplumu inşa etmek istiyor. Yoldaşlarımdan aldığım bu güçle sanatıma daha çok bağlandım."
PKK'nin "Kaybolan tarihi yeniden canlandırmak" amacına sahip olduğunu kaydeden HPG gerillası Tolhildan "Her toplum tarihini farklı yollarla dile getirir. Kürt toplumu da hikaye ve dengbêjleriyle tarihini, yaşadıklarını dile getiriyor. PKK mücadelesiyle kaybettirilmek istenilen bu tarihi yeniden canlandırmak istiyor ve bunun mücadelesini veriyor. PKK'de gelişen kültür ve sanat da bu amacın en somut örneğidir" diye konuştu.
'HER GERİLLA İSTEKLE YÜRÜTTÜĞÜ ÇALIŞMA İLE HAYALLERİNE KAVUŞUYOR'
En büyük hayalinin farklı tarihlerde yaşamını yitiren yol arkadaşlarının yarım kalan hayallerini gerçekleştirmek olduğunu söyleyen HPG gerillası Tolhildan şu ifadeleri kullandı: "Hozan Mizgin, Hozan Dilovan, Şehit Sefkan’ın yarattığı değerlere sahip çıkmak ve bunları geliştirmek istiyorum. Bu sadece istekle sınırlı kalan bir durum değildir, aynı zamanda görevimdir."
Savaşın tüm yakıcılığını Zap’ta doktorluk yapan Tolhildan "Her ne kadar eksik kalsam da kültür ve sanat alanında da kendimi geliştirmek istiyorum. Şehit düşen yoldaşlarımın anılarına sahip çıkarak hayallerini sanatıma da yansıtmaya çalışıyorum. Her gerilla istekle yürüttüğü çalışması ve bunun yanında yer aldığı mücadelesiyle hayallerine kavuşuyor. Dağ önemli bir konaktır... Sadece Kürt toplumu değil özgürlüğü arzulayan her toplum bu dağlarda hayallerini gerçekleştirebilir" dedi.