Hasankeyf Norveç ve Danimarka medyasının gündeminde

Hasankeyf’in yok edilmesi, Norveç ve Danimarka medyasının da gündeminde.

Yöre halkı, siyasi partiler ve çevre aktivistlerinin itiraz ve protestolarına rağmen tarihi antik kent Hasankeyf'te sona yaklaşılıyor. Sular altında kalacak Hasankeyf’ten son olarak mezarlar da taşınmaya başlandı. Ilısu Barajı’nda suların tutulmasıyla birlikte antik kent çok yakında tamamıyla sular altında kalacak.

Norveç ve Danimarka medyası, Hasankeyf’in yok edilme sürecini “Zorlu Mücadele”, “Antik kenti görmek için son şans” ve “Türkiye Kürt kentini sular altında bırakıyor” başlıklarıyla kamuoyuna duyurdu.

Norveç’in günlük gazetelerinden ‘ABC Nyheter’de Hasankeyf’in dünya kültür mirası açısından taşıdığı önemi ele alan bir makale yayımlandı.

Gazeteci Sverre Bjorstad Graff, Hasankeyf’in dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri olduğunu, 12 bin yıldan beri insanların medeniyetin beşiği olan Dicle Nehri kenarındaki kentte yaşadığını yazdı.

'HASANKEYF TAMAMEN YOK OLACAK!'

Bizans, Arap, Osmanlı gibi çok değişik medeniyet ve kültürlere ev sahipliği yapan antik kentte binlerce tarihi mağara, kilise, minare ve mezarlar olduğunu belirtti.

Tarih boyunca ayakta kalmayı başaran Hasankeyf’in Dicle Nehri üzerinde yapılan Ilısu Barajı’nda suların tutulmasıyla birlikte tamamen yok olacağına dikkat çekti.

Makalede, The Guardian, Deutsche Welle, National Geographic gibi uluslararası medyada çıkan makaleler kaynak olarak gösterilerek, Türk devletinin tarihi kenti yok etmesi eleştirildi.

Yöre halkı, çevre aktivistleri ve HDP’nin Hasankeyf’in kurtarılması için zorlu bir mücadele verdiklerine ve 2017 yılında HDP Milletvekili Mehmet Ali Aslan’ın kayaların dinamitlenerek yıkılmasını protesto etmek için kendini kayalıklara zincirlendiğine dikkat çekildi.

'KURUMLAR ÖLÜLERE BİLE SAYGI GÖSTERMİYOR'

Aslan’ın Deutsche Welle’ye verdiği demeçte “Kayaların dinamitlendiğini gördüğümde DAİŞ’in Palmira’da ya da Taliban’ın Buda heykellerini yok etme görüntülerini hatırladım. Tarihi eserlerin yok edilmesinin terörizm olduğunu düşünüyorum” dediği hatırlatıldı.

Mezarların da sular altında kalacağına dikkat çeken Aslan, “Kurumlar ölülere bile saygı göstermiyor. Bu barbarlıktır” dedi.

Makalede The Guardian’ı kaynak gösterilerek Türk devletinin bölgede yaşayan halktan 8 Ekim’e kadar bölgeyi terk etmesini istediği ve daha sonra hiç kimsenin antik kenti ziyaret etmesine izin verilmeyeceği belirtildi.

80 bin kişinin bölgeyi terk etmek zorunda kaldığına, 190 yerleşim biriminin sular altında kalacağına, binlerce mağara, tarihi eser ve kutsal mekanın yok olacağına, biyolojik çeşitliliğin zarar göreceğine dikkat çekildi.

NRK: HASANKEYF’İN KURTARILMASI İÇİN ZORLU MÜCADELE

Norveç radyo ve televizyonu NRK de, Hasankeyf’in yok edilişini “Zorlu Mücadele" başlığıyla gündeme getirdi.

Gazeteci Gunnar Bratthammer, Hasankeyf ziyaretindeki izlenimlerini “50 gösterici dünyanın ilk medeniyetini savunmak için toplanmış. Onlar eski kültür miraslarını kurtarmak için mücadeleye hazır. Ancak çevreleri onlarının iki katı polis ve asker tarafından kuşatılmış. Sadece nehrin kıyasında ellerinde coplar bulunan 40 asker dizili. Bazılarının ellerinde tüfekler var, hepsi kasklı. Göstericiler, protesto etmek için tarihi nehre yaklaşamıyor” ifadeleriyle aktardı.

Hasankeyf Yaşatma Girişimi’nden Ömer Faruk Akyüz, NRK’ye Türk devletinin baskılarına uğramaması için mücadeleye önderlik yapan kişiyi gizli tuttuklarını söyledikten sonra, “Nerede ve nasıl gösteri yapacağımızın açığa çıkmaması için mümkün olduğu kadar az bilgi veriyoruz” dedi.

NRK haberinde sular altında kalacak arkeolojik yerlerden sadece 5’inin arkeologlar tarafından kazıldığına dikkat çekildi.

100 BİN KİŞİ ZARAR GÖRECEK

Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 2’sini karşılayacak barajdan yılda 412 milyon dolar gelir elde edileceğinin belirtildiği haberde, "Toplam 85 köy sular altında kalacak ve 55 bin kişi evlerinden göç etmek zorunda kalacak. 114 kaya kısmen sular altında kalacak. Çevre örgütleri, en az 100 bin kişinin zarar göreceğini iddia ediyor” denildi.

NRK, 8 Ekim günü tamamen sular altında kalacak olan Hasankeyf’in kurtarılması için çevre aktivistlerinin verdikleri mücadeleye yöre halkının yanı sıra çok sayıda avukat, sanatçı ve dünyanın değişik ülkelerinden politikacıların destek verdiğine değindi.

'ANKARA BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURUYOR!'

Danimarka’da Globalnyt ve Information adlı medya kuruluşları Hasankeyf’in yok edilişini gündeme getirdi.

Information’de yer alan haberde, Türkiye’nin gelişme adına Dicle kenarlarındaki 190 köyü sular altında bırakacağı hatırlatıldı.

Ankara’nın bir yandan Kürtleri bölgeden göçe zorlayarak diğer yandan da Irak’a gidecek su miktarını azaltarak bir taşla iki kuş vurduğu değerlendirmesi yapıldı.

Hasankeyf’te yaşayan Çetin Bato, yaşlı Kürtlerin Allah yer yüzünü yarattığında ruhunun Hasankeyf’te dolaştığına inandıklarını anlattıklarını ve kentlerinin Dicle’nin en verimli toprakları üzerinde bulunduğunu belirterek, “Burada her zaman bolluk oldu. Hiçbir şeyin sıkıntısını yaşamadık” dedi.

Haberde, Hasankeyf Yaşatma Koordinasyonu'nun diğer sivil toplum örgütlerinin desteğiyle Hasankeyf’i kurtarmak için mücadelesini yoğunlaştırdığına dikkat çekildi.

'IRAK DA BARAJIN İNŞASINDAN RAHATSIZ'

Globalnet’te daha önceleri yayımlanan bir haberde Türkiye’nin çok tartışılan Ilısu Barajı’nın her şeyden önce bölgede yaşayan Kürtler için büyük tarihi ve kültürel değeri olan Hasankeyf’i sular altında bırakacağı belirtildi.

Irak’ın da barajın inşasından çok rahatsız olduğunun vurgulandığı haberde, “Baraj UNESCO’nun koruma altına aldığı bölgeyi tehdit ediyor. Dicle Nehri'nden güneydeki komşuya gidecek su azalacak” denildi.

Tarihi kentte yaşayan Kürtlerin taşınmak zorunda kalacaklarının kaydedildiği makalede, “Hasankeyf tarihi değeri büyük olan bir kenttir. Burası insanların ilk yerleşmeye başladıkları bölgeden biridir. Smithsonian Magazine’ye göre 10 bin yıldan beri orada insanlar yaşıyor” denildi.