Seyitxan şarkıya ilişkin şunları belirtti: “Kandil şarkısı benim için çok büyük bir önem taşıyor. Her şeyden önce bu dağ Kürdistan'ı birbirine bağlıyor. Doğası ve zenginlikleri ile ünlü bir bölge. Peşmergeler 1980'li yıllarda bu dağlarda Saddam rejimine karşı mücadele etti. Son 40 yıldır da Kürt değerlerinin savunulduğu bir yerdir Kandil. PKK öncülüğünde Kürt gerillaları Kandil'i özgür bir alan haline getirdi. Burayı bilim ve kültür merkezine dönüştürdü.

4 parça Kürdistan'dan binlerce Kürt savaşçı bu dağlarda tarihini, sanatı, siyaseti öğrendi. Bu yüzden Kandil, Kürtlerin onurunu, kültürünü koruyan bir alan oldu ve binlerce Kürt gencine ev sahipliği yaptı. Bu yüzden Kandil'in benim için büyük bir anlamı var. Bu dağlara Karasungur, Sefqan, Helmed hevalller ile binlerce Kürt savaşçı canını bağışladı ve anlamlı bir yaşam yarattı. Ben de bu şarkı ile şehitlerini ruhunu yad etmek istedim.

Bu şarkının hazırlanmasında birçok arkadaşın desteği oldu. Başta Rojava'daki kadın arkadaşlar Caziya, Sumeye, Nesrîn ve Rozerîn hem solist hem de vokal olarak katıldılar. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Destek veren diğer sanatçı arkadaşlarımız Hozan Aydin, Bülent Turan ve Coman Resîd'e de teşekkürlerimi sunuyorum. Yine müzik aletleri ile katkı sunan ve aranjesini yapan Memo Gul ve Mazlum Rewşen arkadaşlarımızın da emekleri büyük. Onlara da teşekkür ediyorum.

Bu şarkı ile Kandil'in Kürt halkı için hem direniş ve onur sembolü hem de ulusal birlik merkezi olduğunu kavratmak istedim. Bu yüzden özgürlük bayrağının sürekli dalgalanması için Kandil'e gözümüz gibi bakmalıyız. Bu vesile ile bir kez daha şehitlerimizi saygı ile anıyor, bu şarkıyı şehit savaşçılarımıza ve bu dağlara armağan ediyorum.”