Kürt sanatçılar: Her kültüre yer açan belediye istiyoruz
Kayyumlardan sonra neredeyse birçok kültür sanat alanı gasp edilen Kürt sanatçılar, yerel seçimlerde çok dilli ve tüm kesimlere yer açan belediyecilik beklentisinde olduklarını söylüyor.
Kayyumlardan sonra neredeyse birçok kültür sanat alanı gasp edilen Kürt sanatçılar, yerel seçimlerde çok dilli ve tüm kesimlere yer açan belediyecilik beklentisinde olduklarını söylüyor.
Yerel seçimler denilince akla ilk olarak kent sorunları geliyor. Fakat yerel yönetimler, yörenin dinamikleri çerçevesinde kültür sanat faaliyetleri de yürütüyor. Bu kültür sanat faaliyetlerinin sanatçıları ya da ürünlerini ne kadar halkala buluşturduğu ise tartışmalı. Zira AKP döneminde birçok kesim iktidarın kara listelerine giriyor ve neredeyse yerel yönetimlerden veto yiyor. Bunun başında ise Kürt sanatçılar geliyor. Öyle ki OHAL ile birlikte birçok Kürt kurumu kapatılırken Türkiye’deki metropollerde Kürtçe üretim yapan sanatçılar ise yerel yönetimlerden yer dahi talep edemiyor.
Kürdistan illerinde de durum farklı değil. Kayyum atanmasıyla birlikte bölgede toplamda 20’ye yakın kültür sanat merkezi ya kapatıldı, ya da işlevsiz hale getirildi. 300’e yakın sanatçı ve kültür sanat merkezi çalışanı da ihraç edildi. Bunun yanı sıra birçok festival, film gösterimi, sergi vs. ise iptal edildi. Aram Tigran Kent Konservatuarı, Dicle Fırat Kültür Sanat Merkezi, Çandamed Kültür ve Sanat Binası, Amed Sanat Galerisi kapatılan kurumlardan bazıları. Ayrıca Diyarbakır Tiyatro festivali, Amed Müzik Festivali, Filmamed Festivali, Hasankeyf Kültür sanat Festivali gibi birçok etkinlik de iptal edildi.
ÖNEMLİ OLAN BÖLGE DEĞERLERİNİ YANSITMAK
İlk konuştuğumuz Amed Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire eski Başkanı Cevahir Sadak, kayyum öncesi ve sonrası tabloyu özetliyor. Öncelikle şimdiki uygulamalardan bahseden Sadak, kayyumun da kültür sanat faaliyetlerini yürüttüğünü; fakat birçoğunun bölge değerlerinden uzak ve içi boşaltılmış olduğunu dile getiriyor. Kendilerinin Kürtçe başta olmak üzere çok dilli faaliyetler yaptıklarını söyleyen Sadak, kayyumun sadece TRT Şeş sanatçılarından musiki grubu kurduğunu ama bölge değerlerini ve dokusunu yansıtmayan bir şekilde icra edildiğini belirtiyor.
"Önemli olan halkın kendi kültür ve yaşam biçimini yansıtan faaliyetlere imza atmak” diyen Sadak; kayyumun 15 Temmuz ve Çanakkale Savaşı etkinlikleri yaparak, Amed halkının ihtiyaçlarına cevap vermeyen bir şekilde tutum aldığını ifade ediyor. Kayyumun tüm imkanlara rağmen kapasitenin altında işler yaptığını da söyleyen Sadak, kayyum atanmadan önce açmayı planladıkları ama siyasi operasyon yüzünden açamadıkları büyük kültür merkezindeki faaliyetleri de buna örnek gösteriyor.
50 METRE İLERİDE SANAT DEVAM EDİYOR
Sadak’ın dikkat çektiği bir başka nokta ise yaklaşık 17 yıldır HDP ve geleneği partilerin yönettiği belediyelerin Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek alamayışı. Sadak,"Açılması planlanan fakat kayyum yüzünden bunu yapamadığımız büyük kültür sanat merkezinde iki tane sinema salonu var. Bizler neredeyse 17 yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek alamazken kayyumun gereken desteği aldığını ve burada ücretsiz gösterimler yaptığını duyuyoruz. Buradaki ücretsiz sinema gösterimi ciddi bir maliyet gerektirir. Bizlerin tek desteği belediyenin kısıtlı imkanları ve halktı" diyor.
Büyük kapasiteli merkez açılmadan önce de halkı kültür sanatla buluşturduklarını kaydeden Sadak devamla şunları ifade ediyor: "Kurslarımız, konservatuarlarımız, bunların ortaya koyduğu çalışmalar o büyük kültür sanat merkezini açmadan önce de vardı. Bir sezonda 5 tane Kürtçe oyun çıkarıyordu tiyatromuz. Kayyum sonrası birçok sanatçı ihraç edildi ya da o yapıyla çalışmak istemedi ve de kendi imkanlarıyla tiyatroyu devam ettirdi. Şimdi kayyumun kültür sanat yaptığı yerin 50 metre ilerisinde Amed Şehir Tiyatrosu yeniden oyunlar çıkarıyor, halkla buluşuyor."
Halkın da kayyumun kültür sanat faaliyetlerine rağbet göstermediğini ifade eden Sadak, ayrıca eskiden kültür sanat kurumu olan yerlerin yangından mal kaçırırcasına belli vakıflara kiralandığını duyduklarını da ekliyor.
KÜRTLERİN TEK KURUMSAL TİYATROSU KAPATILDI
Bu defa Amed Şehir Tiyatrosu oyuncularından Berfin Emektar’a yerel seçimlerden kültür sanat alanında ne beklediğini soruyoruz. Emektar'ın ilk cevabı 31 Mart yerel seçimlerinde, halk iradesine yönelik gasbın ortadan kalkması. Kayyum öncesi HDP belediyelerinin çok dilli ve kültürlü sanat faaliyetlerine önem verdiğini ve bunu da büyük oranda hayata geçirdiğini vurguluyor.
Amed Şehir Tiyatrosu’nun Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan ve Kürtlerin tek kurumsal tiyatrosu olduğunu ifade eden Emektar, "Bu topraklarda 20 milyon Kürt yaşıyor ve tek kurumsal tiyatrosu da Amed Şehir Tiyatrosu’ydu ve bu da kayyum ile kapatıldı. Öncelikle bu her şeyden önce kültür sanatı da kurumları da ortaya konulan emeği de halka kapatmak anlamına gelir.
Nüfusunun yüzde 90’ının Kürtçe konuştuğu bir şehirde, Kürtçe oyunlar belediyenin programından çıkarıldı, tiyatrosu kapatıldı. Kürtçeyi yasaklıyorum diyemediler ama dile ve kültüre bu şekilde engel oldular. 31 Mart yerel seçimleri tüm bunların ortadan kalkması ve yeniden çok dilli, kültürlü faaliyetlerin yapılabildiği; herkesin kendini daha rahat ifade edebileceği alanlar anlamına geliyor biz sanatçılar için" diyor.
HALK TERCİH ETMİYOR
Kayyum öncesi belediyenin Amed’i kültür sanatla buluşturduğunu sinema, tiyatro festivallerinin ve kitap fuarlarının canlı bir şekilde yapıldığına dikkat çekiyor Tiyatro oyuncusu Berfin Emektar. Kayyum sonrası faaliyetlere halkın kendi tercihiyle değil, liselere, okullara gönderilen ‘katılım zorunlu’ yazısı ile katılmaya çalışıldığını ama bunda da başarılı olunamadığını vurgulayan Emektar, sebebinin ise Amed kültürüne, diline ait olmayan çalışmaların yapılıyor olmasına bağlıyor.
HDP BELEDİYELERİ ALAN AÇTI, DİĞERLERİ SALON BİLE VERMEDİ
Sözü İstanbul’da kültür sanat çalışması yapan bir başka sanatçıya veriyoruz. Mezopotamya Sinema-Yapım 13’ten yönetmen Veysi Altay İstanbul’da ya da diğer büyük şehirlerde geçmişten bu yana tekçi bir zihniyetin kültür sanat alanına da sirayet ettiğini belirtiyor. HDP dışında kalan diğer belediyelerin devletin tekçi zihniyeti dışına çıkmadığını kaydeden Altay, gerek CHP gerekse de daha eskiye dayanan Saadet, ANAP ya da şimdi AKP’nin kültür sanat alanında kendileri dışındakilere alan yaratmadığını ifade ediyor.
Altay’a göre tüm bu belediyeler, tek bir bakış açısıyla aslında aynı belediyecilik anlayışının devamını yürütüyor kültür sanat açısından: "Çok sesliliğe ve renkliliğe her zaman için kapılarını kapattılar. Belki CHP’li belediyeler bazen bunun dışına çıktı ama yetersiz kaldı. Öte yandan Kürdistan’da HDP’li belediyeler açısından baktığımızda film festivalleri olsun, müzik ya da tiyatro alanında farklı sesleri ve kültürleri bir araya getirme gayretinde olduğunu gördük geçmişte.
Gelecekte de yani 31 Mart sonrasında da böyle olacağını düşünüyorum. Kayyum atanan belediyelerin HDP tarafından alınması öncelikle bize yeniden çok sesli ve renkli bir alan açacak. Ama diğer partiler için aynısını hatta onlardan gelen bir söylemi bile göremiyorum. CHP belediyeleri de üstü kapalı bir şekilde başvurularımızı farklı farklı gerekçelerle reddeden, kültür sanat çalışmalarımıza alan açmayan tekçi bir bakışa sahip."
KAYYUM SADECE YANDAŞINA DESTEK VERDİ
Altay tüm HDP belediyelerinin tüm eksikliklerine rağmen sanata geniş bir alan açtığını ifade ederek şunları söylüyor: "Sinema salonlarında, tiyatrolarda, sergilerde kendilerine alan bulamayan birçok alternatif sanat dalı ve sanatçısı buradaki festivallerde halkla buluştu. Kayyumla birlikte elbette bu alanları yine yitirdik. Kayyumlar sadece kendilerinden ve iktidardan yana olan insanlara destek verdi. Tıpkı Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sinemaya verdiği destek gibi, kendinden yana olana kaynak aktardı. Kayyumlar da aynı politikayı güdüyor.
Belediye başkanı seçimlerinden sonra hizmetler sadece bir tarafa yapılmaz. Çünkü belediye başkanı herkesin başkanı olur. Haliyle ilinde, ilçesindeki her renge ve sese de saygı duymak zorundadır. Ama maalesef kendi gibi düşünmeyene yer vermeyen yandaş belediyeciliği gelişmiş durumda. Haliyle farklı sanat yapanlar buralarda kendilerine yer bulamıyor. İstanbul ve birçok merkez ilde çalışmalarımıza yer bulamamamız ve de etkinliklerimizin iptal olması da bunun somut göstergesi."
KAYYUM SONRASI KAPANAN KURUMLARIN BAZILARI:
* Aram Tigran Kent Konservatuarı
* Dicle Fırat Kültür Sanat Merkezi
* Çandamed Kültür ve Sanat binası
* Amed Sanat galerisi
* Ortadoğu Sinemacılar Derneği
* Cegerxwin Kültür ve Sanat merkezi
* Zembil Fıruş Kültür Kurumu ve Eğitim Destek Evi
* Çiyaye Mazi Kültür sanat merkezi
* Şehir Ali Temel Kültür Sanat merkezi
* Mitani Kültür merkezi
* Musa Anter Şafak Mahallesi halkevi
* Batman Şehir Tiyatrosu
* Hasankeyf Orkestrası
* Yılmaz Güney Sineması
* Cudi Kültür ve Sanat merkezi
* Laleş Kültür Merkezi
* Mem û Zin Kültür Sanat Merkezi
* İdil Kültür Sanat Merkezi
* Feqiye Teyran Kültür Sanat Merkezi
* Gever Kültür Sanat merkezi
KAYYUM SONRASI İPTAL EDİLEN ETKİNLİK VE FESTİVALLERİN BAZILARI:
* Diyarbakır Tiyatro festivali
* Amed Müzik Festivali
* Filmamed Festivali
* Çerçi Film Günleri
* Mardin Müzik Festivali
* Uluslararası Mardin Çocuk Ve Gençlik Tiyatro festivali
* Beytüşşebap Berxbır Festivali
* Batman Tiyatro Günleri
* Hasankeyf Kültür sanat festivali
* Berçelan Festivali
* Ahmede Xane Yayla Festivali
* Faraşin Festivali
* Silopi Müzik Festivali
* Cizre Kültür sanat Festivali