Lucio Visinoni: Kürtçe stranlar beni Kürdistan'a getirdi

Kürtçe stranlar öğrenen ve sokaklarda seslendiren İtalya Lucio Visinoni, "Kürtçe stranları ve dengbêjleri çok seviyorum. Kürtçe dengbêjleri dinlediğim zaman onları yüreğimde hissediyorum" dedi.

Dengbêjlik bir ruh ve fikir ile yatağında coşkun bir şekilde kültür dünyasında akan bir dere gibi, düşünce ve hislere dönüşüp topluma şekil veriyor. Dengbêjlik sürekli akan bir kaynak gibi Kürt kültüründe her dönemde acıları, sürgünleri, savaşları direnişleri dile getirip günümüze kadar taşıyor. Eğer Kürt halkı şimdiye kadar kültürel, sanatsal ve edebi açıdan bugüne kadar kendini güçlü bir şekilde taşımışsa bunun önemli sebeplerinden biri dengbêjliktir. Dünyanın birçok yerinde bu kültür deryası insanların dikkatini çekiyor ve yönlerini bu kültür kaynağı olan Kürdistan coğrafyasına çeviriyorlar.

İtalya vatandaşı Lucio Visinoni de dünyanın birçok ülkesini gezdikten sonra İzmir’de dengbêj olan bir Kürt genci ile karşılaşıyor ve dengbêj stranlarını dinliyor. Visinoni Kürt kültürünü ve sanatını daha yakından tanımak için yönünü Kürdistan’a veriyor. Visinoni ilk olarak Mardin’e gidiyor ve orada Kürtçe stranları öğrenmeye çalışıyor.

‘AMED’İ ÇOK SEVİYORUM’

Bir süredir Kürdistan’da olan Visinoni, Hevsel bahçelerine karşı Amed surları dibinde oturarak Feqiyê Teyran’ın ‘Ay Dilberê’ stranını söylüyor. Visinoni, Ay Dilberê stranını ölümsüz sanatçı Aram Tigran’dan dinlediğini ve onun sesine aşık olduğunu dile getiriyor. Lucio Visinoni Kürt müziğine yönelik gelişen hayranlığı ve Kürdistan yolculuğu hakkında şunları belirtti: "Ben İtalya’nın kuzeyinde olan Milan ve İsviçre arasında olan bölgede dünyaya geldim. Bir süredir Mardin, Amed ve Urfa’da gezerek Kürt kültürünü ve sanatını daha yakından tanımak istiyorum. Amed’i çok seviyorum. Van, Ağrı, Ağrı Dağı ve Kars’a da gitmek istiyorum."

‘YÜREĞİMİN İÇİNDE HİSSEDİYORUM’

Visinoni Kürtçe stranları birkaç hafta önce Mardin’de öğrendiğini söyleyerek şöyle devam etti: "Kürtçe stranları öğrenip cadde veya sokaklarda enstrümanım ile birlikte seslendiriyorum. Amed'de On Gözlü Köprü ve Surların dibinde stranları söylüyorum. Kürtçe stranlar çok güzel. Beni gören herkes ‘Vay bir İtalyan Kürtçe türkü söylüyor' diyor. Birçok insan etrafımda toplanıp beni dinliyor. Türkiye'nin birçok yerinde de türkücüler sokaklarda türküler söylüyor. Fakat benim için burada Kürtçe stranları söylemek çok farklı bir duygu. Onları yüreğimin içinde hissediyorum. Kürtler çok iyi insanlar."

‘KÜRTÇE STRANLAR BENİ BAŞKA BİR DÜNYAYA GÖTÜRÜYOR’

Visinoni Sofi’nin müziklerini sevdiğini belirterek, "Gerçekten ruhsal müzikleri seviyorum, Sofi Mentras gibi. Aynı biçimde Kürtçe stranları da seviyorum. Bu stranlar daha çok aşk üzerine stranlar. ‘Welatê Xurbetê’ stranını bilmiyorum ama hoşuma gidiyor. Ne kadar anlamını bilmesem de 'Ey Dilberê' stranını seviyorum. Ciwan Haco ve Aram Tigran’ı seviyorum. Kürtçe stranları dinlediğim zaman daha çok Kürtçe öğrenmek istiyorum.

Kürtçe stranlar kalbimin içine akarak beni başka dünyalara götürüyor. Kürtçe stranları çok seviyorum ve sürekli söylemek istiyorum. Yine Ahmet Kaya çok değerli biri ve onun türkülerini de çok seviyorum. Biliyorum söylediği parçalar Türkçeydi ancak kendisi Kürt’tü. Onu Medya TV'de dinledim. Sesi ve müziği gerçekten çok güzeldi. Beni başka yere götürdü. Özellikle, 'Kendine iyi bak' türküsü çok güzel ve çok anlamlı.

‘DENGBÊJ STRANLARINI ÖĞRENECEĞİM’

Birçok Kürtçe parçayı öğrendiğini ve sonrasında dengbêj stranlarını öğreneceğini söyleyen Visinoni, "İzmir’de bir Kürt arkadaşım dengbêjlik hakkında benimle biraz konuşmuştu. Not defterimde dengbêjlik üzerine bazı notlar tutmuşum. Öğrendiğim Kürtçe parçalardan sonra ilk öğreneceğim şey dengbêj stranları olacak. Şimdiye kadar sadece bir kısmını dinleyebildim.

İlk olarak Mardin’de arkadaşlarımın evinde biraz öğrendim. Kürt insanları çok değerli insanlar. Arkadaşlarımın önerisi üzerine, 'Ey Dilberê' ve 'Welatê Xurbetê' parçalarını öğrendim, sonra diğerlerini. Yaklaşık beş veya altı parçayı böyle öğrendim" diye konuştu.

DİKTATÖRLÜĞÜ SEVMİYORUM

Hükümetin Kürtler ve muhalefet üzerindeki siyasi baskısına ve zulmüne dair ne düşündüğü ile ilgili sorulan soruya Visinoni şöyle cevap verdi: "Bir aydır Türkiye'deyim. İnsanların özgür olmasını, özgürce yaşamasını istiyorum. Özellikle Çav Bella parçasını Kürtçe, Türkçe ve İtalyanca söylüyorum. Bunu özgürlük için söylüyorum. Siyaset benim üzerinde yürüdüğüm bir yol değil. Ruhsal olarak yürüdüğüm yoldan devam etmek istiyorum. Ancak tüm insanların özgür olmasını ve kendi yolunu özgürce seçebilmesini istiyorum. Diktatörlük taraftarı değilim. Özgürlük taraftarıyım. Diktatörlüğü kesinlikle sevmiyorum. İnsanların, gazetecilerin özgür olmasını istiyorum. İnsanlar ne hissediyor ve ne söylemek istiyorsa özgürce söyleyebilmeliler."