Mesele ‘popcorn’ rantının paylaşımı

Bir süredir Türkiye sinema tekeli haline gelen Mars Grup ve diğer yapımcılar arasındaki kavgayı değerlendiren Fırat Yücel, meselenin pay kapma kavgası olduğunu söylüyor.

Bir süredir Türkiye sinema sektöründe Mars Grup ve birçok yapım şirketi karşılıklı bir savaş yürütüyor. Savaşın bir tarafında 2016 yılında Güney Koreli CJ CGV şirketine satılan Mars Grup, diğer tarafında ise Yılmaz Erdoğan’ın yapım şirketi BKM, Cem Yılmaz’ın şirketi Fikir Sanat, Ay Yapım ve Med Yapım’ın ortak film şirketi Madd Entertainment; Mahsun Kırmızıgül’ün yapım şirketi Boyut Film, Şahan Gökbakar’ın şirketi Çamaşırhane Film gibi yapımcıların da olduğu bir grup var. Tartışmanın kamuoyuna yansıması ise Hürriyet Gazetesi’nden Cengiz Semercioğlu’nun konu ile ilgili her iki tarafla da yaptığı röportajlarla oldu.

PİYASANIN YARISI ELLERİNDE

Cinemaximum markasıyla Türkiye’nin en büyük sinema solunu işletmecisi olan Mars Grup, salon olarak piyasanın yüzde 34’üne, izleyicide ise payın yüzde 44’üne sahip. Yani deyim yerindeyse Türkiye’nin en büyük sinema tekeli. Yapımcılarla Mars Grup arasında kopan tartışmanın asıl sebebi ise pastadaki payın bu eşitsiz dağılımı. Örneğin Mars Grup, sözgelimi sinema bileti yanında, oradaki büfeden alınan mısır karşılığında bir sinema biletini daha promosyon hediyesi olarak veriyor. Bu da sinema bileti başına 4.5 ile 5 lira alan yapımcıyı epey kızdırmış durumda. Yine Semercioğlu’nun aktardığına göre yapımcılar bilet başına 8 lira istiyor yoksa filmlerini geri çekecekler. Mars’ın buna cevabı ise hazır ‘Yeni Cem Yılmaz’lar çıkar…’ Bir yandan bu sert çıkış tartışılırken bir yandan da Mars Grup yeni bir açıklama yaparak, Güney Kore örneğine göre hareket ettiklerini dile getirdi ve 2025 yılına kadar pazar ölçeğini üçe katlayacaklarını duyurdu. Öte yandan şimdiye kadar Mars Grup ile çalışan ve filmlerini yüzlerce sinemada gösteren yapımcı ve oyuncunun aksine, ödüllü yönetmenlerin filmleri ise 30 ile 15 arası sinemada kendilerine yer bulabiliyor.

TEKELLEŞME YENİ BAŞLAMADI

2016 yılında Kaan Müjdeci, Evrim Kaya, Şenay Aydemir ve Fırat Yücel’in hazırladığı “Kapalı Gişe” belgeseli tam da bu konuyu ele alıyor. Mars’ın 2016 yılından itibaren tekelleşmekte olduğunu dile getiren belgeselin yaratıcılarından Fırat Yücel, bu kavganın ne zaman başladığına, yapımcıların neden şimdi buna karşı çıktığına dair sorularımızı yanıtladı.

Yücel, bu meselenin esasen 2010’dan başlayarak sinema çevresinin hep gündeminde olduğunu ama bugün gerçek anlamda kamuya yansıtıldığını dile getiriyor. Bunun nedenini ve sürecini ise şöyle anlatıyor: “2010’da Türkiye’nin iki büyük sinema zinciri olan AFM ve Mars Entertainment Group birleşti. Bu iki grup totalde ülkedeki dijital salonlarının yarısından fazlasına sahipti, yani birleşme tekelleşmenin büyük hız kazanması anlamına geliyordu. Buna karşın Rekabet Kurumu birleşmeyi onayladı ve bugünlere gelindi. Güney Kore şirketi CJ CGV Mars’ın hisselerini satın aldıktan sonra tekelleşme öyle bir raddeye geldi ki, Mars’ın 2017’de dağıtıma soktuğu Recep İvedik 5, ülke salonlarının yarısından fazlasında vizyondaydı.”

DAHA ÖNCE BU SORUNLA İLGİLENMEDİLER

Bu tekelleşmenin ve sorunların yeni başlamadığını anlatan Fırat Yücel, büyük yapımcıların daha önce, tek bir şirketin hem sinema salonu işletmeciliği, hem dağıtımcılık hem de yapımcılık alanlarında payını artırmasını beraberinde getiren bu süreçte; daha fazla salonda, dünyanın hiçbir yerinde izin verilmeyecek oranlarda filmlerini vizyona sokabilmek için sessiz kaldığını ifade ediyor: “2015’te bu meseleye değinen ‘Kapalı Gişe’ belgeselini çekerken, ne Mars’a ne de bugün Mars’ın popcorn rantına itiraz eden, büyük yapımcılardan herhangi birine ulaşabildik. Belgesel gösterildikten sonra, ‘niye sadece bağımsız yapımcıların dertlerini anlatıyorsunuz?’ şeklinde sorular geldi. Bizim için asıl önemli olan küçük üreticilerin haklarına dikkat çekmekti; ama zaten bahsettiğim nedenlerden büyük yapımcıların konuyla ilgili konuşmaya niyeti de yoktu.”

Belgeseli hazırladıkları dönemde şimdi Mars Grup’a savaş açan şirketlerin konuşmadıklarını çünkü tekelin onların da işine geldiğini belirten Yücel, bugünkü tartışma içinse şunları söylüyor: “Şimdi yaşananı ise şöyle açıklayabiliriz: Büyük yapımcılar, Mars’ın tekelleşmesine karşı değil, sadece tekelden yeterince pay almadıklarını düşünüyorlar. Bize bu sürecin gösterdiği şey şu, küçük üreticilerin haklarının tümüyle hiçe sayıldığı bir ortam, dengesiz büyümeyi de beraberinde getirir. Bu noktada da ancak büyük balıkların pasta paylaşımı gündeme gelebilir, şu an olan da bu.”