Miley ve Venturini’den Almanya’nın ‘Öcalan’ sansürüne kınama

Kapağında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın resmi olduğu için el konulan kitabın yazarları Dr. Thomas Jeffrey Miley ve Dr. Federico Venturini Almanya’ya “Öcalan sansüründen vazgeçin” diye seslendi.

“Your Freedom and Mine: Abdullah Öcalan and the Kurdish Question in Erdogan's Turkey- (Senin ve benim özgürlüğüm: Erdoğan'ın Türkiye'sinde Abdullah Öcalan ve Kürt sorunu)" kitabının Arapça baskısına Alman gümrüğünün el koyduğu ortaya çıkmıştı.
İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Thomas Jeffrey Miley ile İtalya’nın Udine Üniversitesi'nden Dr. Federico Venturini’nin kaleme aldığı kitabın 500 adet Arapça baskısına, kapağında Kürt Halk Önderi’nin yüzü çizildiği için el konulduğu öğrenilirken, kitabın her iki yazarından Almanya’ya kınama geldi.

'AVRUPA’NIN KARANLIK YILLARINI HATIRLATTI'

Almanya’nın Öcalan üzerinde uyguladığı sansürün derhal kaldırılmasını talep eden yazarların ortak açıklamasında şöyle denildi:
“Avrupa ülkelerinin kitaplardan korktuğu yıllar geçmişte kaldı, Almanya’nın bu tutumu bize o karanlık yılları hatırlattı. Bu kitabımız birçok dile çevrildi ve Avrupa Parlamentosu’nda da tanıtıldı. Hiçbir şekilde kitabımız böyle bir sansürle karşılamadı, tam tersine Kürt sorununun çözümü için perspektifler sunduğu için de büyük ilgi gördü.”
Black Rose Yayınevi tarafından İngilizce okurla buluşturulan söz konusu kitapta Kürt sorununun çözümünde Öcalan'ın oynadığı role dikkat çekiliyor. Şimdiye kadar İngilizce’nin yanı sıra İtalyanca, Portekizce ve Arapça yayımlanan kitapta birçok belge ile siyasetçi, gazeteci ve insan hakları savunucularıyla yapılan çeşitli söyleşilere yer veriliyor.

NE OLMUŞTU?
Arapça okurlar için Almanya’nın Bochum kentinde bulunan Kürt Araştırmalar Derneği eseri aynı isimle Arapçaya çevirmeye karar verdi. Arapça baskısı Mısır’ın başkenti Kaire’de yapılan kitabı yayınevi posta yoluyla Almanya’ya göndermek istedi. Fakat Düsseldorf havalimanının gümrüğü kapağında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı resmeden çizimi gerekçe göstererek kitabın 500 adet baskısına el koydu.
Kitapların Düsseldorf’daki bir gümrüğün deposunda 13 Ekim 2020 gününden bu yana tutulduğu ve alıcısına verilmediği öğrenildi. Bu keyfi uygulama ve sansürle sınırlı kalmayan Alman güvenlik birimleri, kitapların alıcısı hakkında soruşturma açtı.