Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları, İmralı tecridine karşı devam eden ölüm oruçları ve açlık grevlerine ilişkin Amed Şehir Tiyatrosu’nda basın açıklaması yaptı. Sanatçılar adına açıklama yapan Yönetmen İlham Bakır, "Haklı, insani ve bütünüyle hukukun uygulanması için bedenlerini ölüme yatıran tutukluların yine beyaz tülbentleriyle toplumsal vicdanın ve barışın ifadesi olan annelerimizin çığlıklarına sanatçılar olarak sessiz kalamayacağımız gibi bu çığlıklara kulak vermenin de en temel insani sorumluluk olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz” dedi.
‘İNSAN CANINI SİYASİ ÇIKARLARA KURBAN ETMEYİN; SUSMAYIN'
Her anın çok önemli olduğu, bir an önce çözüme yönelik adım atılması gerektiğinin altını çizen Bakır, şöyle devam etti:
“Açlık grevlerinin gelmiş olduğu bu kritik aşama her anı çok önemli kılmakta ve açıklamaların ötesinde pratik olarak adımların atılmasını her zamankinden daha fazla gerekli kılmaktadır. Yıllardır bu toprakların türküsünü icra eden, tiyatrosunu yapan, filmini çeken ve tuvallerinde hayatlarını ve hayallerini nakşetmeye çalışan sanatçılar olarak, başta hükümet olmak üzere muhalefet partilerini ve kendisine demokratım diyen herkesi ve her kesimi duyarlı olmaya; insan canını, toplumsal geleceği, günlük bireysel ve siyasal çıkarlara kurban etmemeye çağırıyoruz."
'ARTIK ACIYLA ÜRETMEK İSTEMİYORUZ'
Sanatlarını acılar üzerine kurmak istemediklerini belirten Bakır, “Yaşadığımız coğrafyada asgari demokratik talepler uğruna bedenler ölüme yatırılıyorken, bizler cehaletin baş düşmanı olan bilge analarımızın ifade ettiği gibi canlarımızı değil kinimizi gömmek istiyoruz. Sanatçı, yaşadığı toplumun rengini, sanatına yansıtmakla mükelleftir. Bu anlamda yaşadığı toplumun aynası olmaktadır. Bizler, Kürt sanatçılar olarak, artık üretimlerimizi sadece yaşadığımız acılar üzerine kurmak istemiyoruz” diye konuştu.
‘TUTSAKLARIN TALEBİNİ SAHİPLENİYORUZ'
Eylemcilerin taleplerinin karşılanmasını isteyen Bakır, şunları söyledi: “Unutmamak gerekir ki bu coğrafya sadece acılara gebe değil aksine bütün insani değerlerin boy verdiği, yeşerdiği ve tüm insanlığa mal edildiği güzel ve şenlikli coğrafyadır. Bizler Nazım Hikmet’in de dediği gibi ‘Güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz’ diyoruz. Bu temelde ülkenin demokratikleşmesine büyük oranda katkı sunacak eşit, adil ve yaşanası güzel bir dünya yaratmaya dair tutuklular tarafından ortaya konulan tüm talepleri sahipleniyor ve herkesi bu taleplerin karşılanması noktasında duyarlı olmaya ve pratik adımlar atmaya çağırıyoruz.”