Bu yıl 24'üncüsü düzenlenen Uluslararası Nancy Film Festivalinde iki Kürt filminin de aralarında bulunduğu, 51 ülkeden 100’ü aşkın filmin gösterimine başlandı. 24 Ağustos-1 Eylül günleri arası açık hava ve kapalı salonlarda beyaz perdeye yansıtılacak olan belgesel, kurgusal, çizgi vb. kategorilerde kısa ve uzun metraj filmlerin gösterileceği festivalde, Kürdistan temalı filmler de yer alıyor. Bu filmlerde, Türk devleti tarafından soykırımcı saldırıların yapıldığı Cizre şehrinin ızdırabı ile yine Saddam rejiminin katliamlarına uğramış Güney Kürdistan’ın feodal ve modern yaşam arasındaki yaralı ve dramatik yaşam çelişkileri irdeleniyor. Ayrıca, Almanya’da yaşamını yitiren annelerinin naaşını doğdukları öz köylerinde toprağa veremeyen 'Kürt dünyası' da yansıtılıyor.

CİZRE VE KÜRT KADINLARI

Birincisi, Aslı Özarslan tarafından Almanya 2017 yapımı olarak belgeselleştirilen ve 1 saat 11 dakika süren eserde, Cizre şahsında Kürdistan’ı, Leyla İmret şahsında ise yeni kuşak Kürt kadınlarını işliyor. İkincisi, yine Almanya yapımı Soleen Yusef yönetmenliğinde 'Haus ohne dach' (Çatısız ev) adlı film. Bir tarafta DAİŞ saldırıları, diğer tarafta annelerinin son isteği olan 'beni doğduğum köye gömün' arzularını yerine getirmek için duvardan duvara çarpan, Avrupa'da yaşayan Kürt gençlerinin böylesi gerilimli bir ortamdaki halleri perdeye yansıtılmaya çalışılmış.

3 BİN 500 FİLM ARASINDAN

'Sınırlar ve Balkanlar' festivalin ana temalarından biri olsa da, Latin Amerika'dan Tibet’e, Avrupa'dan Afrika’ya, İran sinemasından Alman sinemasına ve yerel Alzas-Loren filmlerine de özenle yer verilmiş.  Festivale katılma başvurusu yapan yada elemelerden geçirilen 3 bin 500 film arasından seçilen bu çalışmaların çoğu Kürtçede olduğu gibi ana dilleri ile verilmiş ve Fransızca hatta kimileri de Almanca altyazıları ile izleyiciyle buluşmayı bekliyor. 

Film festivalinin yanı sıra pek çok konferans, konser, şenlik gibi etkinlikler de var.

BİLETLER ÜNİVERSİTELER VE KÜLTÜREL MEKANLARDA

Geçen yıl 'Dersim’in Kayıp Kızları'nı konu olan 'Zere' filmine ev sahipliği yapan bu festivalin en temel amacı, festivale destek olanlardan Toni Glamcevski’nin dediği gibi 'sadece kültürler arası yakınlaşmayı sağlamak değil, sinemaya yeni eserlerin yanı sıra, yeni sinemaseverleri de kazanmak.' 

Giriş biletlerinin fiyatı ise Avrupa'da bir çay parası kadar. Nancy’deki üniversite dahil, pek çok kültürel vd. mekanlarda biletler kolayca temin edilebiliyor.