‘Sanat evrende her zaman ifadesini buluyor’
İmralı Suları parçası ile tanınan YJA Star gerillası Hêvî Amed, gerillayı sanatla bütünleştirmenin ve yaşatmanın bariz bir örneği.
İmralı Suları parçası ile tanınan YJA Star gerillası Hêvî Amed, gerillayı sanatla bütünleştirmenin ve yaşatmanın bariz bir örneği.
YJA STAR gerillası Hêvî Amed 1998’den bu yana PKK saflarında yer alıyor. İmralı Suları parçası ile yakından tanıdığımız Amed, gerillayı sanatla bütünleştirmenin ve yaşatmanın bariz bir örneği.
Hêvî Amed gerillayı sanatla bütünleştiren öyküsünü ANF’ye anlattı.
Dağların yazmak için en büyük ilham, sevgi ve huzur kaynağı olduğunu belirten Amed “Benim için şarkı yazmak ilham almakla ilgili bir durum. Eğer dağlarda yaşıyorsanız ve PKK gibi bir örgütün içindeyseniz size ilham veren şeyler sınırsızdır. Bir kuş sesinden, akan bir ırmaktan, bir dağın doruğundan, bir gerillanın yürüyüşünden, bir yoldaşın gülüşüne kadar birçok şey ilham kaynağı olabilir. Örneğin, ‘Haftanin’ parçasını bir kayalığın üzerinde oturup 5-10 dakika içerisinde yazdım. Yine İmralı Sularını bir göreve giderken bir patikanın üzerinde yazdım. Melodisini de yolda mırıldandım. Yani ilham bir anda gelince oturup hemen yazmak gerekir” dedi.
‘SANATÇIDA RUH VE HİS YOKSA SANAT BİR KOYPA OLUR’
“Sanat, diğer birçok dal gibi evrende ifadesini bulur” diyen Amed şöyle devam etti: “Doğada her mevsim, usta bir ressamın eserinden çıkmış milyonlarca olağan üstü tablolarla, kusursuz manzaralar sunuyor bize. Gezegen parıltıları, ışık kümeleri, allı morlu, yeşilli renkler şöleni ile adeta göz kamaştırıyor. Özellikle bahar aylarında bir gülistanın ortasında, fanilerin oluşturduğu huzursuzluğun tersine insana huzur veriyor.”
Doğadaki birçok şeyin kendisini yaratıcılığa sevk ettiğini vurgulayan Amed “Kuş cıvıltıları, bülbül şakırdamaları, rüzgar sesleri, notalar, enstrümanlar ve müzik... Bana göre bunlar sanata ve sanatçıya hem ilham veren hem de sanatçıyı yaratıcılığa teşvik eden en önemli etkenlerdir” diye devam etti.
En önemli şeylerden birinin de sanatçıdaki ruh ve his olduğunu söyleyen Amed, eğer sanatçı buna sahip değilse, yapacağı sanat eserlerinin de kuru bir kopyadan ibaret olacağını sözlerine ekledi. Sanatçının böylesi bir durumda yaratıcılıktan uzaklaşacağını fark yaratamayacağını da dile getirdi.
Sanatçı kişiliğinin toplumun ahlaki ve etik değerleriyle örtüşmesinin önemini dile getiren Amed şunları belirtti: “Zalimin zulmüne karşı eserleri ile direnişte olmayan, insanlığın inim inim inlediği her anda bu acıları hissetmeyen ve görmezden gelen sanat hırsızlığı yapıp vicdanını ve ruhunu satan insanlara, ‘sanatçı’ demeyi bile doğru bulmuyorum. Çünkü, bence sanatçı kişi çok ahlaki ve etik olmalı, bu duruşu ile topluma örnek ve öncü olmalıdır.”
‘FELAKETLERE SESSİZ KALAN SANAT VE SANATÇI KORKAKTIR’
Doğanın ve sanatın katledilmesine ilişkin de Amed, “Yukarıda da belirtiğimiz gibi doğa bu kadar sanatsal bir güzellik ve mükemel bir harmoni içindeyken, maalesef kapitalist sermayenin ve onun diktatör savaş tanrıları hem insanlığa ölüm, kan, zülüm, acı, gözyaşı ve yıkım getirmiş hem de doğanın tahribatı ile büyük felaketlere yol açmıştır. Böylece doğanın da insanlığın da o görkemli uyumunu alt üst etmiştir. Buna sessiz kalan sanat ve sanatçı kesinlikle sorunludur, korkaktır, bencildir ve sanatın hiç bir güzelliğini hak etmemektedir” dedi.
SANAT EMEK, YARATICILIK VE SÜREKLİ YENİLİK İSTER
Sanat yapmanın yaratıcılık istediğini dile getiren Amed şöyle devam etti: “Çünkü sanat, büyük emek, yaratıcılık ve sürekli yenilik ister. Sanat ve sanatçı su gibi akmalıdır. Ben de bu konuda kendimi eksik görüyorum. Bunu geliştirmenin de çabası içindeyim.
İMRALI SULARI
Heval Xelîl Dağ bir klip çekmemiz için çok çaba gösterdi ama ben kendimi yeterli görmediğim için yanaşmadım. Daha sonra Haftinîn parçasını yazdım aslında ilk defa Kürtçe şarkı yazıyordum. Morallerde okunması için bir arkadaşa verdim. Zamanla baktım ki bu parça birçok arkadaşın dilinde. Arkadaşlar bu parçayı ilk kez duyduklarını ve kimin yazdığını soruyorlardı. O arkadaş da benim ismimi söylüyordu. Böylece yaptığım beste yayıldı. Bunun verdiği ilhamla ve güçle İmralı Sularını yazdım. Duyduğum kadarıyla çok dinleniyormuş. Bir gerilla olarak hiçbir zaman, ‘bir beste yazayım da bunu klip yapayım’ gibi bir amacım olmadı. Bir gün bu parçaların klip olacağını tahmin bile etmedim. ‘İmralı Suları’ Heval Argeş’in ısrarları ve katkıları ile doğal bir klip şeklinde yayınlandı. Bana kalsaydı belki de İmralı Suları hala sadece defterimde kalırdı.”
‘ÖNDER APO VE ŞEHİTLERDEN ESİNLENDİM’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a olan özlemi ve şehitlere olan bağlılıktan esinlenip yazdığını belirten Amed “Zaten bir gerillanın bir sanatçı gibi oturup özel olarak bir beste yazma lüksü yoktur. Ama gerillada o kadar güçlü yoldaşlık bağları vardır ki, o da çok kutsal ve güzel duygu patlamalarına götürür. Önderlik, şehit yoldaşlar, halk, heval, dağ ve Kürdistan aşkı taşar yüreğinde. Buna; ‘sanat’ mı denir yoksa, PKK’nin evsuni tılsımı mı denir, o da insanların taktirine kalmıştır” diye konuştu.