Serxwebûn’un 474. sayısı çıktı

Serxwebûn gazetesinin Haziran sayısı “Gerilla Direnişi Kürt halkını birleştiriyor, Türk devletini ve ihaneti çökertiyor” manşetiyle çıktı

Serxwebûn gazetesi, 474. Sayısını okurları ile buluşturdu. Gazete bu ayki sayısında birçok konuyu sayfalarına taşıdı.

Yeni sayıda özellikle Kürdistan, Ortadoğu ve Dünya’dan gelişmelerin değerlendirildiği siyasal sürece ilişkin Mustafa Karasu ve Duran Kalkan’ın yazıları yer alıyor.

Mustafa Karasu, “Gerilla Direnişi Kürt halkını birleştirerek Türk devletini çökertiyor” başlıklı yazısında kapitalist modernite güçlerinin durumuna ilişkin oldukça geniş bir yazı kaleme aldı.

Karasu yazısında küresel güçlerden ABD’nin Çin ve Rusya’ya dair yaklaşımlarını değerlendirdi. ABD Başkanı Joe Biden’ın Çin konusunda eski başkan Donald Trump’tan farklı bir politika ortaya koymadığını belirten Karasu, NATO’nun kapitalist moderniteyi koruma gücü olduğu tespitinde bulunuyor.

Rojava Devrimi, İran’ın durumu, Irak ve Başûrê Kurdistan’daki gelişmelerin yer aldığı yazıda KDP’nin oligarşik ve aileci zihniyeti de değerlendiriliyor.

Türk devletinin Başûrê Kurdistan’da yürüttüğü işgal saldırıları ise “Türk devleti çekiç, KDP ise örs rolüne soyunmuştur” denilerek, KDP’nin savaş kararı aldığı belirtiliyor.

Duran Kalkan’ın “Artık faşizmin yıkılma anı gelmiştir” başlıklı yazısı da siyasal gelişmelere farklı bir pencereden ışık tutuyor. İmralı işkence ve tecrit sistemine karşın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın verdiği mücadelenin anlaşılması gerektiğini belirten Kalkan, “Tutumumuzu, siyasetimizi, pratiğimizi İmralı’da Önderliksel duruşa bakarak, onu anlamaya çalışarak belirliyoruz” şeklinde özetliyor.

HDP İzmir il binasına yapılan saldırının değerlendirildiği yazıda planlamanın bir katliama dönük olduğu belirtiliyor ve “Saldırı bir kişinin değil bir birimin işidir” denilerek yürütülen Kürt soykırım politikası ayrıntılarıyla ele alınıyor.

Metîna, Avaşîn ve Zap’a yönelik Türk faşist iktidarının saldırılarının ayrıntılarının yer aldığı yazıda, Metîna’da pêşmergelere yönelik provokasyonun, bunun Türk basınında yer alma şeklinin YPG ve HPG’ye karşı NATO’nun desteğini alma girişimi olduğu kaydediliyor.

“Tayyip Erdoğan ABD’ye de, NATO’ya da tümüyle boyun eğdi, teslim oldu” denilen yazıda, ABD’nin hiçbir zaman Tayyip Erdoğan’ı yıkmayacağını, Türk iktidar sisteminin Saddam örneğiyle kıyaslanmaması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Serxwebûn gazetesinin bu sayısında yer alan bir başka yazı da HPG Anakarargâh komutanlarından Bawer Dersim'e ait.

“Demokratik Modernite Gerillası, Temel Özellikleri ve Kürdistan’daki Savaşa Etkisi” başlıklı yazıda Dersim, Kürdistan Özgürlük Gerillasının ulaştığı düzeyi ayrıntılarıyla ele alıyor.

Günümüz savaşlarının istihbarat ve teknoloji ağırlıklı yürütüldüğünü, bunun karşısında Kürdistan gerillasının da kendisini uygun bir şekilde yeniden yapılandırdığı belirtilen yazıda, son dönemde geliştirilen Şehit Delal Hava Savunma Güçlerine ilişkin de bilgi veriliyor.

Gazete her zamanki gibi orta sayfasını yine Kürt Halk Önderi’nin değerlendirmelerine ayırdı. “Sömürgeci Cumhuriyet Kirli ve Suçludur” adlı kitabından yapılan derleme, “Bu rejim bir halkın imhasını amaçlıyor” başlığını taşıyor.

Bu derlemede, Türk egemenlik tarihinin faşizan ve soykırımcı ayrıntılarını değerlendiren Abdullah Öcalan, PKK’nin ortadan kaldırılması aslında Kürt halkını ve Türkiye’deki demokratik seçeceğin ortadan kaldırılması anlamına geldiğine dikkat çekiyor.

Özel savaşın 90’lı yıllarda nasıl yürütüldüğü ve bu kapsamda MHP’nin rolünün detaylarına girilen derlemede, 12 Eylül ile yaratılan faşizan eğilimin nasıl bir iktidar şekillendirdiğini ayrıntılarıyla çözümleniyor. Kürt Halk Önderi bu çözümlemeyle aynı zamanda günümüze de ışık tutuyor.

“Devrimci Halk Savaşı Stratejisi ve kadın mücadelesi” başlıklı yazı ise Ekin Nudem tarafından kaleme alındı.

Kürdistan Özgürlük Mücadelesinde kadının rolünün işlendiği yazıda, Sakine Cansız’dan Nuray Erenler’e, Besê Anuş’tan Hanım Yaverkaya’ya, Rahime Kahraman’dan Çiçek Selcan’a Binevş Agal’a, Gülnaz Karataş’a kadar öncü Kürt kadın devrimci ve savaşçılarının mücadele çizgisi ve yaratılan değerler işleniyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürt kadınının özgürleşmesi için ilk günden itibaren sarf ettiği çaba ve mücadelenin nasıl bir Kadın Özgürlük Çizgisi açığa çıkardığı felsefik ve pradigmatik olarak ele alınıyor.

Serxwebûn gazetesinin yazarlarından Xebat Andok da bu ayki yazısını NATO’nun Gladio örgütlenmesine ayırdı.

“Gladio’nun Türkiye’de oluşumu, aşamaları ve Kürt Stratejisi” başlığını taşıyan yazıda Andok, Türk devletinin kuruluşunda izlenen Kürt stratejisinin soykırım politikası olduğunu belirtiyor ve “Yumuşak sert tüm taktikler, uygulanan tüm yöntemler bu soykırım stratejisini başarmak üzere geliştirilmiştir” diyor.

Türk devletinde farklı Gladio uygulamalarını ele alan yazısında Andok, Gladio örgütlemelerini üçe ayırıyor ve ayrıntılarına yer veriyor.

“Bu bozuk düzeni kim, neden kurdu?” diye soran Andok, PKK’nin NATO nezdinde terörize edilme politikasını, KDP’nin oynadığı rolü ve bunların karşısında Türkiye demokrasi güçlerinin ve Kürt halkının takınması gereken tavrı ayrıntılarıyla değerlendiriyor.

Serxwebûn gazetesi bu sayısında ayrıca iki şehit yazısına yer veriyor. 22 Ekim 2020 tarihinde şehit düşen Sinan Dersim kod adlı Dalokay Şanlı’nın mücadele yaşamı Şerda Mazlum Gabar tarafından kaleme alındı.

Sinan Dersim’in Kürt Özgürlük Hareketiyle tanışması ve mücadele boyunca nasıl bir devrimci kişilik geliştirdiğini anlatan Şerda Mazlum Gabar, “Kendisine çizilmiş sınırları aşan yoldaş” olarak tabir ettiği Dersim için şöyle diyor:

“Dersim’in onurlu evladı Sinan, yaşamıyla da, mücadelesiyle de, şehadetiyle de yüreğimizde derin izler bıraktı. Kendisini seven birçok yürek bıraktı. Bu yürekler onu anlamaya çalışıyor ve mücadele kararlılığıyla kavgayı devam ettiriyor. Onun yaşama yüklediği anlamla ve tutkuyla çalışmalara katılarak halkların devrimci mücadelesini yükseltiyoruz.”

Gazete arka kapağını büyük devrimci Güler Yurdakul’a (Delal) ayırıyor. 1970’li yılların sonunda tanıştığı Apoculara gönül veren ve tereddütsüz bir şekilde Kürdistan devrimi mücadelesine katılan Yurdakul’un mücadelesi ve yaşamı anlatılıyor.