Tekçe: Erbane, kadının sesidir

Erbane, kadının ataerkil topluma başkaldırısı ve barışın çığlığı olduğunu ifade eden Jiyan Tekçe, kadim Mezopotamya topraklarında kadının sesi olduğunu söylüyor.

Acıların, ağıtların ve ölümlerin hiç eksik olmadığı Mezopotamya coğrafyasında kadının, göğe yükselttiği çığlığıdır erbane. Binlerce yıldır kadının kutsal sesi olarak da biliniyor.

Sümerlerden günümüze kadar 5 bin yıldır Mezopotamya’nın değişmeyen enstrümanıdır erbane. Mezopotamya’da kullanılan bu vurmalı çalgı, birçok kültürün ve inancın kendini ifade ettiği araçlarından biri. 

Bu çalgıya Araplar ve Farslar “def” derken, Kürtler ise “erbane“ adı veriyor. 

Erbane, yüzyıllardır hayatın her alanında kendine yer edindi. Düğünlerin, taziyelerin, mevlitlerin, ağıtların kadim çalgısı olurken, korku ve hastalıklara çare bulduğu düşünülen ruhani bir ses işlevi de gördü.

ERBANE VE KADIN BİR BÜTÜNDÜR

Bu topraklarda erbane ve kadın bir bütündür. İki kutsalın özlemle, aşkla, acıyla, gözyaşıyla ve ağıtla kavuşmasıdır. Ataerkil toplumla birlikte bastırılan, eve hapsedilen, katledilen kadının özgürlük sesi olmuştur. 

Kadının kendi özünden yarattığı bu enstrüman, melodiyle değil ritimle çalınır. 

İki çeşit erbane vardır; biri suni deriden, bir de gerçek deriden yapılan. Gerçek deri ile yapılmış olanlar ortam ısısına bağlı olarak gevşeyebilir veya gerginleşebilir. Gerçek deri ile yapılmış erbane, önce ocak üstünde dairesel el hareketiyle her alanında eşit şekilde gezdirerek ısı yaydırılıp çalmaya hazır hale getirilir. Böylece daha net bir sesin çıkmasını sağlanır.

Erbaneyi bendirden ayıran, içindeki halkalardır. Halkalar erbanenin iç kısmında çerçeve gibi dizilidir. Erbane göğüs hizasında, iki göğüs arasının tam ortası, yani vücudun yarısını kaplayacak şekilde bir el alttan destekle diğer el de orta kısmından desteklenerek çalınır. İçindeki halkaların yukarı aşağı ve vuruşla birlikte deriye değdirilerek ritimler elde edilir.

KADINI AYRI CEZBEDER

Erbane, yine kadınların hünerli elleriyle gelecek kuşaklara taşınıyor. 

Erbane eğitmeni Jiyan Tekçe, erbanenin özellikle kültürel anlamda kadınları temsil ettiğini savunarak, şunları ifade etti: “Erbane her kesime hitap ederken, kadını ayrı cezbeder. Bir kadının çığlığı, sesi, hüznü mutluluğudur. Bir kadın, erbane ile ancak kendi duygularını ifade eder. Erbane çalan kadına toplumda çok da saygı duyulur. Kadın, erbaneyi var etti, çünkü yaşadıklarını en iyi yansıtandır. Erbanenin her ritminde binlerce yılın birikimi vardır. Acının hiç eksik olmadığı bu topraklarda, kadın sesi erbaneleyle yankılanır. Erbane kadının, barış çığlığıdır. Bu yüzden erbane Kürt toplumu için ayrı bir değeri vardır. Kadın var oldukça, erbane de var olacaktır.”