TEV-ÇAND ve Kevana Zerîn, Hozan Mizgîn’i andı
Kürt kültür hareketi TEV-ÇAND ve Kevana Zerîn, 11 Mayıs 1992 tarihinde şehit düşen sanatçı ve gerilla Hozan Mizgîn’i andı.
Kürt kültür hareketi TEV-ÇAND ve Kevana Zerîn, 11 Mayıs 1992 tarihinde şehit düşen sanatçı ve gerilla Hozan Mizgîn’i andı.
Hozan Mizgîn’in şehadetinin yıldönümü dolayısıyla ortak bir mesaj yayınlayan TEV-ÇAND ve Kevana Zerîn-Bakûr, “Kürdistan’ın askeri olarak işgal edildiği, ekonomik olarak sömürüldüğü ve kültürel soykırımın en üst düzeyde yaşandığı bir dönemde, Kürt kadın devrimci Hozan Mizgîn tarih sahnesine çıkar ve bu saldırılara cevap olmaya çalışır. Özel savaşın gayri nizami, istikrar haraketli ve psikolojik savaşın her 3 saç ayaklarının devrede olduğu bir süreçtir” dedi.
Anma mesajında devamla şu ifadeler yer aldı:
“Aynı zaman da her dönem kendi içinde kendi kahraman ve devrimcisini de beraberinde açığa çıkartmıştır. Hozan Mizgîn (Gurbet Aydın) 1962 yılında Batman’ın Bileder köyünde dünyaya gelir. Tarihi kişilikler daha genç yaşta kendisini etrafına kıvrak zekasıyla beli ettirir ve herkesin ilgisini çekmeyi başarılar. Güçlü bir arayış içine giren Hozan Mizgîn yoldaş, özgürlüğü ve zaferi PKK’nin adanmış fedai çizgisinde bularak profesyonel devrimci olmaya karar verir.
Sömürgeci ve despotik rejimlerin içinde lotus çiçeği gibi temiz kalabilmek ve bataklıkta kirlenmeden yaşamak büyük bir nefis savaşı gerekmektedir. Her gün inzivaya çekilmek ve hakikat yöntemleriyle özgürlüğe yoğunlaşmayı gerektirmektedir. Tutku düzeyinde her anı değerlendiren ve örgütlü kılan Mizgîn yoldaş kısa süre de sorumluluklar üstlenir.
Hozan Mizgîn yoldaş özü ve sözü bir olan, amacında net olan ve bilgece yaşamı yaşamayı esas alan bir kadın sanatçıydı. 1970’li yıllarda Apocu hareketin gelişmesiyle birlikte, devrimci mücadeleye katılır.
Bakûr sahasında uzun bir süre devrimcilik yapar. Daha sonra önderlik sahasına Lübnan’a gider. Burada ciddi bir yoğunlaşma yaşar. Sesinin duygu yüklü güzelliğiyle Avrupa’daki yönetim çalışmaları ve kültür sanat çalışmalarına katılır. Avrupa’da HUNER-KOM ve Koma Berxwedan’ın kuruluşunda önemli rol oynar.
Çemê Hezil, Lo Hevalno, Gundîno Hawar, Şoreşger ve Newroz gibi şarkıları Kürt gençlerini derinden etkiler ve devrime katılmalarını sağlar.
Türkiye ve Kürdistan’da devletin bilinçli olarak Kürt gençlerini yozlaştırmak ve duygu dünyalarının içini boşaltmak için arabesk müziğiyle sisteme karşı savaştıramaz hale getirmek için büyük bir çaba sarf etmekteydi. Popülizm ve kariyerizm geliştirilerek içi boş kof sanatçı kişilikleri model olarak topluma sunulmaktaydı.
Kürt halkı her ne kadar Aram Tigran, Mihemed Şêxo, Ayşeşan ve Meyremxan gibi Kürt klasik sanatçıları gizliden dinliyor olsa da, Hozan Mizgîn’in devrimci duygu dünyası ayrı bir anlam katmış ve halkı örgütlemede önemli bir rol oynamıştır. Devrimci kültür ve sanatın öncü rolünü üstlenmesi tarihi bir sorumluluk olmuştur. Müzikal anlamda Kürt halkı devrimci bir sanatı da artık dinliyordu ve Kürt devrimci kadını özgür bir ses olup özgürlüğün şarkısını söylemeyi başarmıştı.
Kürt kadının her zaman totaliter sistemler karşısında cesaret, fedakârlık, askeri ve sanatsal olarak rolünü oynamıştır ve devrimci kültürün mayasını oluşturmuşlardır. Fikir, zikir ve eylem bütünlüğünü sağlayan Mizgin yoldaş, komple kişilik özelikleri edinmiş, içselleştirmiş ve halkının içinde propaganda ve ajitasyon çalışmalarında devrimci görev ve sorumluluklarında üstüne düşeni layıkıyla yerine getirmiştir.
Hozan Mizgin yoldaş şahsında manevi estetik, sanatsal ölçü, berrak bir yürekten gürül gürül özgürce akan duygu seli olmuştur. Direnişin sesi ve halkının umudu olmayı başarmıştır.
Şiir yazıp, şiir okuyan ve şiir gibi yaşamıştır. Disiplinli kişiliğiyle yeni yaşamı inşa etmede heyecanlı katılımıyla halkı etkilemeyi başarmıştır. Amacına ulaşmak için her zaman kutsal araçlar kullanmıştır ve kadın özgürlük mücadelesinde her zaman en ön saflarda yerini alarak devrimci kişiliğiyle örnek olmuştur.
Avrupa’dan tekrar Kürdistan’ın özgür dağlarına geri döner. Bir dönem Mardin eyalet komutanlığı görevini yapar. PKK’de ilk kadın askeri komutan olma özeliğini taşır ve en son Xerzan yönetimi olarak görev yaptığı sırada Tatvan’a gider. Orada halkı devrime katmak için zengin yöntemler dener ve halkı bilinçlendirir. Bölgede çok aktif olmasından dolayı düşman da ciddi anlamda üzerinde durur ve 1992 yıllında 11 Mayıs’ta bir evde düşman etrafını sarar. Çatışma çıkar. Büyük bir direniş sergiler ve düşmanın eline geçmemek için fedai eylem gerçekleştirir ve mayıs ayı şehitler kervanına katılır.
O günden sonra Kürdistan’da halk Mizgîn ismini çocuklarına vererek Mizgîn yoldaşı yaşatır.
Her ulusun ulusal kahramanları vardır. Şehit Mizgîn yoldaş da halkının ulusal kahramanı olmuş ve adını hem Kürt halkının yüreğine hem de tarihe altın harflerle yazdırmıştır.
Bir halkı var eden 3 temel unsur vardır. Bunlar dil, kültür ve kimliktir. Şehit Mizgin yoldaş dildir, kültürdür ve kimliktir. Çünkü halklaşmış ve toplumsallaşmıştır.
Yaşarken amaçları büyük, eylemi büyük ve yüce bir yaşamı esas almıştır. Anın devrimci olmayı başarmış ve ölümsüzleşmiştir.
Devrimci kişiliğini, sanatçı kişiliğini ve direnişçi kişiliğini hep esas alacağımızı belirtiyor ve şehit Mizgîn yoldaş şahsında bütün mayıs ve devrim şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz.”