Tiyatrocu Akkuzu: Sanatçılar alternatifsiz kalamaz

Kayyumlar atanarak gasp edilen HDP'li belediyelere bağlı kültür sanat faaliyetleri de sekteye uğradı. Amed Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Tiyatro Oyuncusu Yavuz Akkuzu, kayyumların kentteki kültür sanat faaliyetlerini nasıl etkilediğini anlatt

19 Ağustos'ta AKP-MHP rejimi tarafından kayyum atanarak gasp edilen HDP'nin Amed Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Kültür Daire Başkanlığı'nın da faaliyetleri sekteye uğradı. Belediyeler gasp edilmeden önce neredeyse her gün Amed'de bir etkinlik yapan büyükşehir belediyesinin kültür daire başkanlığı, kayyumlardan sonra kentte yaşayanların sosyal aktivite ihtiyaçlarını giderecek hiçbir etkinlik yapmaz oldu. İkinci kayyumdan önce Amed Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı olan Amed Şehir Tiyatrosu oyuncularından Yavuz Akkuzu, ANF'ye konuşarak kayyumlar sürecinin kültür ve sanat faaliyetlerini nasıl etkilediğini anlattı.

2016 yılında Amed Büyükşehir Belediyesi'nin gasp edilmesinden sonra teknik anlamda yer bulamama konusunda sorunlar yaşadıklarını belirten Akkuzu, özellikle dış etkinlikler için imkanlarının hiç olmadığına dikkat çekti. Mekan bulamama ve teknik sorunlar yaşamalarının nedenini kayyumların kendilerine alan tanımamalarına bağlayan Akkuzu, etkinlik düzenlemek için izin almak istediklerinde kayyum yönetiminin sorunlar çıkardığını söyledi.

'YAZ SEZONUNDA 5 FESTİVAL YAPTIK'

Akkuzu, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "31 Mart seçimlerinden HDP belediyeleri kazanınca kültür sanat ve çocuk çalışmaları yapanlar başta olmak üzere herkes etkinlik organize etmek için mekan istemeye başladılar. 5 ay içerisinde epey ciddi işler yaptık. Normalde yaz sezonu yapmak için uygun bir sezon değil. Sanatçılar, yaz aylarında bir eserini doğurmak o dönemde çalışırlar. Ama biz o potansiyeli görünce, ikinci kayyum atanana kadar yaklaşık 5 festival yaptık.

Tiyatro, sinema, çocuk, gezici kadın film ve dil günleri festivalleri yaptık. Bunları sadece belediye olarak değil, kentteki sivil toplum örgütleri ile ortak yaptığımız çalışmalardı. Bu festivallerde dış mekanları çok kullandık. Sur diplerindeki parkları, köyleri gezerek yaptık bu çalışmaları. Yine bir ay kadar Koşuyolu Parkı etkinliklerimiz oldu. İlk konserimizi yaptığımızda insanlar gelip Kürtçe müziği dışarıda duyabilmenin mutluluğunu bize aktarıyorlardı. Sonrasında da zaten kayyum atandı ve bütün her şey bıçak gibi kesildi. Bırakalım Kürtçe sanatı, Türkçe sanat bile darbe yedi."

İMKANSIZLIKLARDAN DOĞAN YARATICILIK

Belediyenin gasp edilmesinin kendi kültür sanat çalışmalarına ket vurmadığının altını çizen Akkuzu, "Kayyım atandıktan sonra da biz kendi çalışmalarımıza devam ettik. Örneğin Mem û Zîn oyununu Cemil Paşa Konağı'nda oynayacaktık. Çünkü mekanın tarihsel dokusu ve büyük olması oyunumuzun teknik anlamda daha nitelikli oynanmasını sağlayacaktı. Ama kayyum atandığı için konakta oynayamadık. Bunun için de hemen alternatif üretmeye başladık.

Bilmeyenler için söylemek gerekirse, şu an içinde bulunduğumuz köhnemiş Diyar Galeria İş Merkezi'nin galeri boşluğunu değerlendirerek oyunumuzu oynadık. 3 gösteri ile neredeyse bin izleyici ile buluştuk. Cemil Paşa Konağı ile buranın dokusu birbirinden çok farklı olmasına rağmen alternatifimizi oluşturduk. Burada kullanılmayan bir alanı sanat mekanına çevirmek ve bir çalışmayı yarıda bırakmama kültürü çıktı ortaya" diye konuştu.

KÜLTÜR MERKEZİ İÇİN KAMPANYA

Sanatçıların tüm imkansızlıklara rağmen alternatif üretebilmeleri gerektiğini savunan Akkuzu, yakında yeni bir binaya taşınarak küçük bir kültür sanat merkezi açacaklarını aktararak, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Seyircinin enerji, potansiyel ve kültür sanat etkinliklerine 'açlığı' görünce biz 80 kişilik bir salonda 200 kişilik bir salona geçiyoruz. Ekonomik zorluk yaşamaz isek en geç Mart ayında faaliyete gireceğiz. Yeni yerde müzik konserleri, her hafta birkaç gün sinema gösterimleri olacak ve başka tiyatro gruplarını dışarıdan getirerek oyunlarını sergilemelerini sağlayacağız.

Yine daha profesyonel bir sergi salonumuz, çocuklar ve yetişkinler için de tiyatro ve müzik eğitimlerimiz olacak. Ayrıca yeni yerimiz ile ilgili kampanyalar başlattık. İnsanları dahil etmek için seyircilerimize duyuru yapmak istiyoruz. Seyircilerimiz oraya bir destekte bulunduklarında biz ya onların, ya da çocuklarının isimlerini kültür sanat merkezimizin koltuklarına veya duvarlarına yazacağız. O kültür merkezi orada var olduğu sürece o isimlerde orada bulunmuş ve birbirimize destek olduğumuzun izi olmuş olacak."