HDP’nin başlattığı "Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü"nün Hakkari kolu Amed'e vardı. Yürüyüşçülerden biri olan HDP Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, yürüyüşün amacına ilişkin ANF'ye konuştu. Türkiye'nin uzun bir süredir faşizm şartları altında yönetildiğini hatırlatan Koçyiğit, "15 Haziran'da Hakkari'den başlayan yürüyüşümüz coşkulu bir şekilde devam ediyor. Uzun süredir hasretini çektiğimiz bir tablo ile karşılaştık. Halkımız her yerde bizi coşkulu ve güçlü bir şekilde karşıladı. Bu durum bizim açımızdan çok önemli.

Hem biz hem demokrasi güçleri hem de halkımız bu yürüyüşü çok anlamlı buluyor. Türkiye uzun bir zamandır faşizm ile yönetiliyor. Bizler de bu şartlarda mücadele ediyoruz. Bu yürüyüş faşizme itiraz ve toplumla birlikte mücadele etme anlamına geliyor. Özgürlük ve demokrasi için tüm kesimleri bir araya getiriyor" diye konuştu.

BASKILAR BİZİ YOLUMUZDAN EDEMEYECEK

Yürüyüş sırasında birçok baskıya maruz kaldıklarını vurgulayan Koçyiğit devamla şunları belirtti: "İlk önce Hakkari'de yürüyüşümüzü engellemek istediler. Van'a girişimizde birçok arkadaşımızı gözaltına aldılar. Orada darp edildik. Bismil'de bizi karşılayan halkımızı yol üzere selamlamak istedik, bunu da engellemek istediler. Kısa bir mesafeden gaz sıktılar. Birçok arkadaşımız gazdan etkilendi. Açık bir şekilde söylüyoruz bu uygulamalar bizi yolumuzdan edemeyecek. Bu konuda kararlıyız ne olursa olsun bu yürüyüş başarılı bir şekilde sonuçlanacak."

Özgürlük, demokrasi ve birlik olmak istediklerini ve tüm Türkiye halklarının da bunu bilmesi gerektiğini kaydeden Koçyiğit, AKP'nin tekçi politikalarına karşı direndiklerini belirtti. Türkiye'de yaşanan işsizlik ve yoksulluğa dikkat çeken Koçyiğit sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer insanlar korona sürecinde çaresizce çalışmak zorunda kaldıysa, devlet vatandaşına yardım etmek yerine hükümet yardım kampanyası başlattı ise herkesin iyi düşünmesi lazım. Bu yaşananlara karşı çıkmamız lazım. Bu sadece HDP'nin yürüyüşü değil. Bu ülkedeki tüm mazlumların, haklıların, mağdurların yürüyüşüdür. Bu yüzden herkesi yürüyüşümüzün etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz."

BİRLİK OLMA YÜRÜYÜŞÜ

"Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü"nün Kürdistan'da ulusal birliğe, Türkiye'de ise demokratik birliğe vesile olacağını sözlerine ekleyen Koçyiğit, "Rojava'da birliğin sağlandığına dair önemli bir bilgi aldık. İnanıyoruz ki yürüyüşümüz Kürdistan'da ulusal birliğe, Türkiye'de ise demokratik birliğe vesile olacaktır. AKP-MHP faşizmi mücadelemiz karşısında yok olacaktır. Halk ve mücadele edenler kalacaktır. Ne olursa olsun bu ülkede özgür ve demokratik bir şekilde yaşayacağız. Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesinin önünü açacağız. Yürüyüşümüz buna da vesile olacaktır."

AKP hükümetinin sürekli bir düşman yarattığını söyleyen Koçyiğit, bu şekilde kendine yandaş bulmak istediğini belirtti. AKP'nin her seçim sürecinde insanların milliyetçi duygularına hitap eden yöntemler kullandığına dikkat çeken Koçyiğit, "Efrîn'de Güney Kürdistan'da işgal hareketi başlatıyorlar. Bütün bunları kendileri için yapıyorlar. Yine çok sıkıştıkları bir dönem yaşıyorlar. Koronavirüs var, yine işsizlik had safhaya ulaşmış durumda. İnsanlar yoksulluktan çöpten ekmek topluyor. Halk pazara gidemiyor. Böyle bir durumda hükümet ne yapıyor? 'HDP'yi kriminalize edelim, terörize edelim ve böylelikle iktidarımızı ayakta tutalım' diyorlar. Bizler buna karşı mücadele ediyoruz" diye konuştu.

BU YÜRÜYÜŞ MAZLUMLARIN, KADINLARIN VE EMEKÇİLERİN YÜRÜYÜŞÜDÜR

HDP'nin ülke için barış ve birlik olmanın garantisi olduğunun altını çizen Koçyiğit konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Eğer HDP olmasaydı ülke şu an çok farklı bir durumda olurdu. Bu ülkede birlik, özgürlük ve demokrasi adına hala bir şeyler varsa bu HDP'nin, halkın ve HDP ile mücadele eden demokrasi güçlerinin sayesindedir. Bu yüzden HDP'yi kriminalize ve terörize etme çabaları boşa çıkıyor. Bizler demokrasi, özgürlük ve birlik için yürüyoruz. Yine kadınlar için, doğa için, toprağımız içindir bu yürüyüş. AKP'ye bu yürüyüşten onlara ekmek çıkmaz. Çünkü bu yürüyüş, mazlumların, emekçilerin, kadınların yürüyüşüdür."