1 Haziran Hamlesi ciddi bir cevaptı

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Hemrîn Dersim, 1 Haziran 2004'teki hamlenin askeri olmanın yanı sıra siyasal ve toplumsal olarak Türk devletine ciddi bir cevap olduğunu söyledi.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Hemrîn Dersim, 1 Haziran 2004'te 6 yıllık ateşkesin ardından başlatılan aktif savunma hamlesiyle ilgili ANF'ye konuştu.

1 Haziran Hamlesi olarak tanımlanan atılım, ikinci 15 Ağustos deye de tanımlanıyor. "Hareketimize içten ve dıştan gelişen saldırılar; iç ihanet eliyle yürütülmek istenen ve tasfiyeyi hedefleyen anlayış ve duruşlara karşı şehit düşen yoldaşlarımızın duruşları bir cevaptı" diyen Dersim, şunları söyledi: "Sanki artık gerillanın rolü kalmamış, mücadelesi bitmiş, eskisi gibi savaşın olmayacağı düşüncesinden hareketle yıllarca Önderliğimizin engin çaba ve emekleri sonucunda yeni hamleler geliştirilmek, yeni süreçler başlatılmak istendi. Türk devleti, bu süreci yürütmeye hazır değildi. Kürdistan gerillası yönünü tekrar Kuzey Kürdistan’a çevirerek, 1 Haziran Hamlesi'ni başlattı."

SADECE ASKERİ BİR HAMLE DEĞİLDİ

1 Haziran Hamlesi'ni sadece askeri bir hamle değil, bütün unsurları barından siyasal ve toplumsal bir hamle olarak da değerlendirmek gerektiğini kaydeden Dersim, şöyle devam etti: "15 Ağustos, Egîd (Mahsum Korkmaz) öncülüğünde gerçekleşti. 1 Haziran'da ise Delal Amed’in o dönemde yönünü Dersim'e vererek hamleye öncülük etti; hakeza komutan Şevger, komutan Mahir ve yüzlerce kahraman fedai duruşlarıyla cevap oldu. Düşmana karşı kırılmayacağımızı, yenilmeyeceğimizi özgürlük amacımıza ulaşana kadar durmayacağımızın cevabıydı. Bu ruh günümüze kadar devam ediyor. Bütün alanlarda mücadelemiz zafere kadar durmayacak."

FAŞİZME ASLA BOYUN EĞMEMELİ

Tarihi hamlelerin, yer ve koşulların zorluğunu engel görmediğini anımsatan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Hemrîn Dersim, şunların vurguladı: "Düşman, Kürt halkını yok etmek, tasfiye etmek istiyor. Faşizmin bu imha siyasetine karşı boyun eğmek çare değil. 15 Ağustos ve 1 Haziran'da cevap verildiği gibi günümüzde aynı ruhla verilen cevaba halkın da tereddütsüz katılması gerekir. Özgürlük savaşı haklıdır. Nerede, hangi koşul altında; hangi şehirde, köyde, ülkede olunursa olsun özgürlük mücadelesi ve savaşımı verilmeli. Heyecanımız ve moralimiz, zafere olan inancımız ve ruhumuz asla zayıf düşmedi."